25 Ocak 2007

The Message / Çağrı

Etiketler:

24 Ocak 2007

Şeb-i Arûs

Saman alevlerine kattık geceyi, aydınlandı karanlığımız. Sonra
kendimizi yakmasını öğrendik, aydınlanacak bir gece kalmadı.

K. Mızrak

22 Ocak 2007

Deklârasyon: Kale, içerden yıkılır...

Arkadaşlar,

Son günlerde www.ataturkcudusunce.wordpress.com
sitesinde kendilerini Atatürkçü Düşünür olarak tanıtan birileri,
dine ve başörtüsüne karşı çirkince sözlü sataşma
ve saldırılarda bulunuyorlar.

www.kemalist.org sitesi bu arkadaşları dinci olmakla
ve provakasyon yapmala itham etti. Açılan forumu kitlediler.

www.kemalistler.net forum sitesi de aynı şekilde,
açılan forumu kilitleyerek, bir anlamda ilgili kişilere
yol gösterdiler.

Anlaşılacağı üzere Kemalist zihniyetin savunucuları,
bu blog yazarlarını sahiplenmiyorlar. Bizim de dini inançlarımıza
saldırıyorlar.. Kimin şahsında peki? Atatürkçü Düşünce
şahsında..

Muhafazakar kesim, Atatürkçü Düşünceye ve Sol
görüşe karşı nefretle düşman edilmek isteniyor olabilir.

Aynı şekilde, Sol kesim de, bu blog yazarlarının
haddini aşmış gaye ve emellerine alet ediliyor ve
bizlere karşı kışkırtılıyorlar.

Ülkemiz üzerinde kirli oyunlar düzenleyen, hesap
sahiplerine fırsat vermeyelim.. ve dahi, güya kendisini
akıl sahibi sanan kara cahillere...

Kemalist olabilir insan, veya bir Sol görüşü savunuyor
olabilir; ama bu insan aynı zamanda bir Müslüman da
olabilir pekâlâ. Kavramları karıştırmayalımm.. Yurt içinde
birlik ve beraberliğimi sağlamak zorundayız..

Kale, içerden yıkılır kardeşlerim.. Uyanık olalım...

Kâzım Mızrak

22.01.07 10:13

Konu hakkında, ismimle yazıyorum. Bloğumun adresi,
http://mizrak.web.tr/2007/01/deklrasyon-kale-ierden-yklr.html
Bu münasebetle, sizlere yukarıdaki deklârasyonun
sorumluluğunu aldığımı beyan ediyorum..

Konu hakkındaki düşüncelerimi bloğumda yazdım, aşağıdaki
bağlantıyı takip edebilirsiniz.

http://mizrak.web.tr/2007/01/atatrk-dnce-madurluu.html

16 Ocak 2007

Hâsıl-ı Kelâm

Sözlerin biteceği yerde başlayacaktır, mutluluk.

Merdiven - Gökhan Kırdar

Etiketler:

Şimdi Değil

Bir gün herşey güzel olacak çocuk, ama şimdi değil :) Yalan söylemek zorunda kalmayacağın bir ülke düşün.. Ekmek derdine düşüp ağlayan insanlar yok orada.. Evet, bugün ağlıyorlar. Ve ben yardım edemiyorum onlara. Susuyorum, o kadar olağan görünmeye başladı ki bu bana.. Susuyorumm.. Bundan korkuyordum ben de. Susturdular bizi.. kaybetmek korkusuna...

Kim ?

Beni Bir Ben Bilirim, Bir de Yaradan.
Bana Bir Ben Lâzımım, Bir de Anlayan.

Hz. Mevlâna

Enâniyet

Yanlış anlaşılmanın bir izahatı yoktur.. Yâni yoktur öyle bişey! Arama, yorulma boşuna.. Bil ki, ve emin ol ki; sen yanlış anlaşılmıyorsun. İşe gelindiği gibi anlaşılıyorsun..

* * *

Anlatılan, anlaşılabildiği kadardır. Anlaşılabilen de koşul ve şartların olumlu tarafına bakar her daim, yâni menfaate :) Ne çare, burada keyfiyet hakimdir işte..

* * *

Ve hâlâ yaptığın bir yanlış da şu evladım. İşine gelmediği gibi anlaşılmayı, hazmedemiyorsun. Doğru mu, doğru... Kâfi nisbette tiksindiriyorsun beni, bu enâniyetinle.

Sıfır noktasında, hareket durur.

Unutma ;)

15 Ocak 2007

Gelseydin - Dursun Ali Erzincanlı

Etiketler:

14 Ocak 2007

@

Teşekkür ederim, Rabbim.. bilinsin ki râzıyım senden... Gündüzü ve geceyi ibret olsun diye yarattın bize.. görmeyi de nasip eyle !

Âmin,

13 Ocak 2007

Kevin Carter - The Pulitzer Prize '94

Âşk'ın İki Yüzü

İki yüzün var senin.. Birisi seni ! seviyorum diyor, diğeri ise seviyorum ! seni... Bana ikisi de aynı değil gibi geliyor. Birincisi seni diyor.. İkincisi seviyorumm..

* * *

Çok ince bir detay var burada.. Hatta, ekmeği tuza banıp yer gibi.. seviyorum seni.. demek bir başka güzel. Şair, duygu insanıdır.. O da anlamıyorsa bu işten, daha kim anlasın ki...

* * *

Sohbet-i sadet şuydu.. İsimler değişiyorsa da, roller hep aynı kalıyor! Üzücü, ama gerçek... Ve eğer dostum ! gerçeklere ulaşamazsak, anla ki bir gün yalan olmaya mahkum kalacağız.

* * *

Âşk da Gezer isimli bir kitap okumuştum, sene 2001 olsa gerek.. bir tiyatro ekibi konu edinilmişti.. Yazarını hatırlayamıyorum ki, yazmak isterdim...

* * *

Yazar, âşkı kutsamamıştı dostumm.. Onu elden ele dolaşan bir çiçek gibi lanse etmişti. Sonunda çiçeğin yaprakları kuruyor dökülüyordu... Toprak, oluyordu.

12 Ocak 2007

Kader

Elhamdülillahi rabbil âlemin, kardeşlerime
bir vesile sevgi ile selâm ederimm..

Kader konusuna dair söylenebilecek bir söz:
Kâinatta, tesadüfe tesadüf edilmezmiş..

Allah'a emânetsiniz,

[ Nerede: Kerbela.Net/Forum ]

Deve

Şu söz muhterem bir büyüğüm tarafından - vakti zamanında - sürekli dikte edilmişti zihnime.. Ya bu deveyi gütmeli, ya da bu diyardan gitmeli ! Kendisi babam olur, hani hiç sevemediğim.. ve kendisince sevilemediğim diye düşündüğüm... Daha doğru bir ifadeyle, sevmeyi bilmiyor galiba..

Canını esirgemez ki !?


Yoksa biz mi öğrenemedik, sevmesini.

8 Ocak 2007

Feint - Epica

Etiketler:

6 Ocak 2007

Kasâvet

Yitiriyoruz tik tak sesleri arasında ömrümüzü.. Zaman, düşlerimizi öğütüyor günbegün. Tükeniyoruz.. Bilinmez bir kayboluşa yaklaşıyoruz adım adım, dönüşü bulunmayan bir bilete adımız yazılıyor.. Güneşi gören buz sarkıtları gibi, damla damla eriyoruz, düşüyoruz saçaklardan yere, ve yetmiyor bu bize, yerin kimse görmez dibine geçiyoruz acınaklı..

Her sözümüzle bir gerçeğimiz biliniyor, kendimizi buluyoruz.. Ardı karanlık maskemiz hakikat rüzgarına kapılıp uçuyor ansızın, saklı kalmış bin bir yalanımız çıkıyor ortaya.. Mahcûb bakışlarımızı gizleyen iki avuç, nûrlu bir perde oluveriyor.. Huzûrun kapıları yüzümüze sürgülenmiş, kasâvetin bahçesine atmışız kendimizi.. Bîçâre meded bekliyoruz Rabbi Teâla'dan..

Kefâret

Birileri seviniyorken, başkaları üzülebiliyor. Ne garip değil mi :) İbrahim A. ile konuşuyoruz.. İroni yaparak hâlâ inanıyor musun Allah'a diyorum :) Konu Allah var mı mevzusuna odaklanıyor...

Gülerek şöyle diyor dostum, elbette Allah vardır, olmaması imkansızdır, olmasaydı hep herşey tersi tersine gitmezdi :)

Ahh kardeşim.. Allah olmasaydı, vaktiyle arada bir güya mutlu olduğumuz zamanlar, böyle boğazımıza durmazdı değil mi.. Şimdi öğürüyor istifra ediyoruz gayri meşru sevgileri, yüzümüz mosmor olmuş belki de, ölmek üzereyiz...

Bizi görenler, ibret alıyorlar mı acaba?.. Öyle de bir söz vardı ya; ibret almıyorsa düşünen insan, olur ibret-i âlem!. Kendimi bu camiada görüyorum, ne çare; yazık ettik gençliğimize..

* * *

Birilerinin sevinci, bizi üzebiliyor.. İnsan olmak gerçekten zor ! Onlar sevindi diye, biz üzülüyoruz.. İnsan olmak zor, taşlara vurasım geliyor bu kafayı....

Şimdi birileri sevinmiştir işte, bak ben demiştim diye iç geçirmiştir.. Bu kafayı çok taşlara vurursun sen.. Ya hu aman sen de sevin, eksik kalma.......

5 Ocak 2007

Blog

Ailenizi seviyor musunuz?.. Ben sevemedim... Eğer bir imkân ile seçim hakkım olsaydı, başka bir ailenin evladı olmak isterdim.. Uzun hikâye.. Bunu buraya niye mi yazıyorum? Bir kendim var burada, buna inanıyorum.. O'na yazıyorum.. Bir blog ne işe yarar ki?!... Sizi başka bu kadar kendiniz gibi kim anlayabiliyor ki, yine kendi kendinizden başka...

Yaşamak sadece bir uğurda, başka bir anlamı yok hayatın benim için... Hepiniz de böylesiniz değil mi.. Çözüm ? derseniz... Arıyoruz.. Ayakta kalmak için nefes alıyoruz.. Güzel veya çirkin, râzı kalmasını nasıl bileceğiz.. Öğreniyoruz işte.. Bir tek ben olsam keşke..

Maalesef... Hepimizin bir derdi var, ama akla yatkın ve ama nefse yatkın.. Herkes aynı değildir ki, bir diğeri sorgu suâl edilmeden yargılanıyor.. O kimsenin öteden beri içinde bulunduğu hâl üzere mi yaşamışız ki, kendimize bakmadan alel acele hüküm yakıştırıyoruz hakkında..

Mutsuz olmak istemez hiç kimse, ama bir şekilde mutsuz olabiliyor.. Zerre derdi sıkıntısı yoksa bile, en azından bir başkası için üzülebiliyor.. Mâni olmak o kadar güç ki.. Çaresizseniz, çare sizsiniz ! telkini bile, çoğu zaman çaresiz kalabiliyor :)

4 Ocak 2007

Çekirdek

Gaziantep Üniversitesi arkadaşlarımdan Burak Y. geldi aklıma :) Çekirdek çıtlatmak, ona göre bir huzûr alâmetiydi :o) Hey gidi günler... Bir gün beni yalnız başıma çekirdek yerken görmüş, ve tebessümkâr bakışlarla süzmüştü.. Ne oluyoruz ya hu der gibi, karşılık vermiştim onun bu tavrına :) Gülmüştü, gülmüştüm.. Anlamıştık birbirimizi...

3 Ocak 2007

Kuşlar - Ömer Karaoğlu

Etiketler:

Emânet

Zaman ötesine bir yolculuk seninkisi, ve gözleri kapalı attığın adımların. Her adımıyla dönüp geriye bakanlara nisbet, bakışların şaşmaz hedefine odaklanmış. Pek çok kez düşüp yara bere içinde kalıyorsun, ama varolan nefesini dönüşü olmayan bu fâni yolda bitirmeye kararlısın..

Yâ sabr,

* * *

Açılan elleri geri çevirmeyen Rabbil Âlemin.. Benliğimi dünyevi istek ve arzulardan arındır, keyfe ve zevke olan düşkünlüğümden gayrı şikayet ederim. Mutlak hakimiyet sahibi ancak sensin, ezelîyatın ve ebedîyatın hükmü senin takdirindedir.

Sana emânetiz,

1 Ocak 2007

İnâyet

Önümüzdeki günlerde KPSS tercihi yapacağım inşâ Allah. Yazabileceğim yerler belli, meselâ bekçi ve hizmetli personel konumundaki tercihler benim kotada yer alıyor :)

***

Böyle konuşurken, bu mesleğe sahip kardeşlerimi gücendiriyor gibi hissettim kendimi :( Ama evet öyle, durmayın gücenin tabi :) Neden doktor, hakim, mühendis olmadınız siz de? Her kişi okumuş da olmuş yaaa!

***

Az önce bir arkadaşım ile konuştum, konu hakkında değerlendirme yapıyorken şu ifadeyi kullanmışım, zaten benim için geçici bir iş bu..

Ömür tükeniyor ne de olsa :o)

***

Rabbim, senden hakkımda hayırlı olanı taleb ediyorum. Sözün çirkinini söylemekten, ve yerine getiremeyeceğim va'dlerde bulunmaktan beni uzak tut..

Kâinatın bir tesadüf eseri meydana gelemeyeceğini kabul ediyorum. Bu kabul, beni birinci mektubun dördüncü suâline verilen cevabı dinlemeye dâvet ediyor.

O dinlemektir ki, duymaktan ziyade duyulanı yaşamatır inşâ Allah. Beni bu yolda, nefsimle yalnız bırakma.. İnâyet sendendir...