6 Ocak 2007

Kasâvet

Yitiriyoruz tik tak sesleri arasında ömrümüzü.. Zaman, düşlerimizi öğütüyor günbegün. Tükeniyoruz.. Bilinmez bir kayboluşa yaklaşıyoruz adım adım, dönüşü bulunmayan bir bilete adımız yazılıyor.. Güneşi gören buz sarkıtları gibi, damla damla eriyoruz, düşüyoruz saçaklardan yere, ve yetmiyor bu bize, yerin kimse görmez dibine geçiyoruz acınaklı..

Her sözümüzle bir gerçeğimiz biliniyor, kendimizi buluyoruz.. Ardı karanlık maskemiz hakikat rüzgarına kapılıp uçuyor ansızın, saklı kalmış bin bir yalanımız çıkıyor ortaya.. Mahcûb bakışlarımızı gizleyen iki avuç, nûrlu bir perde oluveriyor.. Huzûrun kapıları yüzümüze sürgülenmiş, kasâvetin bahçesine atmışız kendimizi.. Bîçâre meded bekliyoruz Rabbi Teâla'dan..

0 Yorum:

Yorum Gönder