1 Ocak 2007

İnâyet

Önümüzdeki günlerde KPSS tercihi yapacağım inşâ Allah. Yazabileceğim yerler belli, meselâ bekçi ve hizmetli personel konumundaki tercihler benim kotada yer alıyor :)

***

Böyle konuşurken, bu mesleğe sahip kardeşlerimi gücendiriyor gibi hissettim kendimi :( Ama evet öyle, durmayın gücenin tabi :) Neden doktor, hakim, mühendis olmadınız siz de? Her kişi okumuş da olmuş yaaa!

***

Az önce bir arkadaşım ile konuştum, konu hakkında değerlendirme yapıyorken şu ifadeyi kullanmışım, zaten benim için geçici bir iş bu..

Ömür tükeniyor ne de olsa :o)

***

Rabbim, senden hakkımda hayırlı olanı taleb ediyorum. Sözün çirkinini söylemekten, ve yerine getiremeyeceğim va'dlerde bulunmaktan beni uzak tut..

Kâinatın bir tesadüf eseri meydana gelemeyeceğini kabul ediyorum. Bu kabul, beni birinci mektubun dördüncü suâline verilen cevabı dinlemeye dâvet ediyor.

O dinlemektir ki, duymaktan ziyade duyulanı yaşamatır inşâ Allah. Beni bu yolda, nefsimle yalnız bırakma.. İnâyet sendendir...

3 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Nihâyet" konu başlıklı bir mektupdan (postadan) sonra, "İnâyet" konu başlıklı bir mektup (posta) yazmışım..

İki kelimeyi layıkıyla tahlil edebilenler, gayri ihtiyari tebessüm edeceklerdir :)

Ben de farkında değildim, sonradan dikkatimi çekti :o)

***

Bayram geldi hoşgeldi; herkesin kurban bayramını tebrik eder hayırlara vesile olmasını niyaz ederim :)

Ben deniz için, mevzunun ehemmiyeti; bugün bayram(mış) derecesinde bir ironidir ancak :)

Çok çok bir ilhâm gelmiştir, bugün bayram heyyy moduna inkılâb ederim birden bire :o)

Artık siz de biliyorsunuz, tarih de..

Tarih demişken, meşhur bir söz kulağımı tırmaladı. Beni ancak tarih yargılar diye :) Siz kim oluyorsunuz? meâlinde..

Geçelim bu konuyu.

***

Şu aralar çok yoğunum efendim.

Deveye hendek atlatmak ile meşgulüm. Esas meselem de, deve'ye hendek atlatmak değil doğrusu :)

Develerin neden hendek atlayamadıklarını, anlamaya çalışıyorum :o)

Bir de cahile söz anlatmak vardı ya. O da işin başka bir yüzü.. Bu kör düğümde karşılaştığım paradox da şu soru oluyor: Câhil olan kim ?

Hiç kimse [isdisnalar kaideyi bozmaz] üzerine toz kondurmuyor, yazık ki...

O hiç kimselerden olmak is te mi yo rum ! Siz de olmayın efendim :)

Yerine göre tabi,

2 Ocak 2007 00:14  
Anonymous Adsız dedi ki...

Kâzım Kardeşim "NİHÂYET" le başlamış, "İNÂYET" le devam etmiş. Ben ise, önce "HİDÂYET" diyorum.

Rabbim önce HİDÂYET versin, sonra Rahmeti ile İNÂYET eylesin, sonra da bu minval üzere hayatımıza NİHÂYET versin diyorum.

2 Ocak 2007 02:36  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Hidâyet versin, İnâyet bulalım; sonra da Nihâyet'e erelim inşâ Allah :)

2 Ocak 2007 08:56  

Yorum Gönder