13 Ocak 2007

Âşk'ın İki Yüzü

İki yüzün var senin.. Birisi seni ! seviyorum diyor, diğeri ise seviyorum ! seni... Bana ikisi de aynı değil gibi geliyor. Birincisi seni diyor.. İkincisi seviyorumm..

* * *

Çok ince bir detay var burada.. Hatta, ekmeği tuza banıp yer gibi.. seviyorum seni.. demek bir başka güzel. Şair, duygu insanıdır.. O da anlamıyorsa bu işten, daha kim anlasın ki...

* * *

Sohbet-i sadet şuydu.. İsimler değişiyorsa da, roller hep aynı kalıyor! Üzücü, ama gerçek... Ve eğer dostum ! gerçeklere ulaşamazsak, anla ki bir gün yalan olmaya mahkum kalacağız.

* * *

Âşk da Gezer isimli bir kitap okumuştum, sene 2001 olsa gerek.. bir tiyatro ekibi konu edinilmişti.. Yazarını hatırlayamıyorum ki, yazmak isterdim...

* * *

Yazar, âşkı kutsamamıştı dostumm.. Onu elden ele dolaşan bir çiçek gibi lanse etmişti. Sonunda çiçeğin yaprakları kuruyor dökülüyordu... Toprak, oluyordu.

2 Yorum:

Blogger Hayâl dedi ki...

"Seviyorum seni" ve "Seni seviyorum"...İncelerden ince bir fark...

Aşk üzerine bunca yazı yazdım...Ve bunca zaman sonra anladığım tek şey "Âdeme aşık olmak, ademe aşık olmaktır ve acı verir."

İnsanı mutlu eden tek aşk Allah aşkıdır...Elbette bu söylediğim yeni bir şey değil...Farkındayım...Ama, işte bu söylediğimin şimdi farkındayım...Önceleri söz kulaktan öteye gitmiyormuş...Şimdi yüreğe indi...

Gerçek aşka ermek dileğiyle...

13 Ocak 2007 15:13  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Üzerinde az mı kavgalar yapılıyor bu âşk uğruna..

Kimin haklı olduğu neticede belli olmadan kapılar yüze vuruluyor, yetmiyor camlar kırılıyor dışardan...

* * *

Yorumunu değerlendirmeden önce, tekrar okudum yazımı; acaba dedim yanlış bir şey yazmış olabilir miyim.

Hiç kimseleri gücendirmek, aşk üzerine kurduğu düşlerini yıkıp üzmek istemem! Böyle bir durumda ben daha da içleniyorum..

* * *

Evet, okudum yazımı.. Ve bir kez daha kendimle övündüm... Ne güzel yazmış, ve düşüncelerimi ifade etmiştim.

Sen, Hayâl.. Seni de üzmek istemem. Sevgi konusunu işliyordun yazılarında şiirlerinde..

Bizleri duygulandıran, hüzünlendiren; içimizdeki sevgileri özlemleri katmerleyen yazılardı bunlar..

Hem nasıl saygısızlıkta bulunabilirim ki sevgiye âşka karşı.? Ve fakat, gerçeklerin de konuşulması lâzım..

* * *

"Ama, işte bu söylediğimin şimdi farkındayım... Önceleri söz kulaktan öteye gitmiyormuş... Şimdi yüreğe indi..."

Öyle diyorsanız, öyledir efendim.. Bir saati var ki, zamanı dolmadan; güneş doğmuyor karanlığa..

* * *

Fânî olan mecazi âşktan, bâkî olan ebedî aşka inkılâb edebilmek adına, dileğinizi biz de acizane kabul ediyoruz inşâ Allah.

Sevgi ve selâmlarımla,

13 Ocak 2007 20:31  

Yorum Gönder