31 Ekim 2006
30 Ekim 2006
Sonra
Hayatı önemleştirmek, ve önemsizleştirmek gibi iki uç nokta arasındasınız. Ne denli önemleştiriyorsanız hayatı, işte o denli zarar görüyor yara alıyorsunuz.
Tercih etmek bizim elimizde olsaydı keşke; muhtemelen en insanî olanını, en şefkatlisini, ve en güzelini seçerdik...
Önemleştirmeyi meselâ, önemsiz kılmak yaratılmış olana karşı bir saygısızlık olurdu. Biz böyle bir saygısızlığı yapmaz, değer verirdik.
Sonra, çok sonra - ama ansızın, ve birden bire - önemleştirdiğimiz nesnenin aslında kuru bir gürültü olduğunu farkedince...
Kâzım Mızrak
Gün geçdikçe insanlığımın bir yarısı
ölüyor, geriye kalanı dünyanın felâketi
olmasın diyorum.
Tercih etmek bizim elimizde olsaydı keşke; muhtemelen en insanî olanını, en şefkatlisini, ve en güzelini seçerdik...
Önemleştirmeyi meselâ, önemsiz kılmak yaratılmış olana karşı bir saygısızlık olurdu. Biz böyle bir saygısızlığı yapmaz, değer verirdik.
Sonra, çok sonra - ama ansızın, ve birden bire - önemleştirdiğimiz nesnenin aslında kuru bir gürültü olduğunu farkedince...
Kâzım Mızrak
Gün geçdikçe insanlığımın bir yarısı
ölüyor, geriye kalanı dünyanın felâketi
olmasın diyorum.
29 Ekim 2006
Ben Tabi ki
Dışarıda hava öyle güzel ki, biraz yürüyüş
yapmalı. Güneşin sım sıcaklığı, ter temiz
mis gibi bir yağmur sonrası, ve ben tabi ki.
Çok güzel bir slogan oldu bu, ve ben tabi ki !
Hepinize de tavsiye ederim böyle bir bakış
açısını; illâ siz, ama illâ ki siz.
Hayat kendiniz için yaşanır olmalı, ve bir
anlam kazanmalı; başkası için asla, asla, asla!
Biliyoruz da konuşuyoruz ama...
yapmalı. Güneşin sım sıcaklığı, ter temiz
mis gibi bir yağmur sonrası, ve ben tabi ki.
Çok güzel bir slogan oldu bu, ve ben tabi ki !
Hepinize de tavsiye ederim böyle bir bakış
açısını; illâ siz, ama illâ ki siz.
Hayat kendiniz için yaşanır olmalı, ve bir
anlam kazanmalı; başkası için asla, asla, asla!
Biliyoruz da konuşuyoruz ama...
28 Ekim 2006
Reis-i Cumhuru Seçmek
Sezer'in cumhurluğunu [şahsen ben] tanımıyorum, lâkin o mevkiyi işgal etmesi münasebetiyle kararlarına saygı duyuyorum...
Açıklama:
Ahmet Necdet Sezer ne yazık ki [genellikle] halkın taleplerine cevap veremeyecek tutumlar sergilemektedir. Bu durum o'nun reis-i cumhur sıfatını zedeliyor.
Lübnan'a asker sevkiyatına olumsuz tavrı ve söylevleri ne derece Türk milletinin düşünce zihniyetini temsil edebilmekteydi ki!?
***
Uyarı:
Bu yorum posta içeriği ile ne derece alakalıdır bilmiyorum, onu düşünmedim. Ben de bir başka parağraf açarak objektifi cumhhurbaşkanı seçimlerine çevirdim.
***
Seçim meclis tarafından yapılmalıdır, yani millletin iradesini emânet ettiği bilen kişiler tarafından! Ağızına bal çalındığında susan sokak insanı tarafından değil...
Bugün cumhur başkanını halk seçsin diyenler çok mu halkın iradesine saygı duymaktadırlar?.
Hayır, palavra! Hepsi siyasi oyun; amaç halka yakın görünme ve bir yaranma manevrasıdır. Oysa, esas gaye bu değildir...
Halk bir cumhur başkanını seçebilme hüvviyetine [yetkisine, aklına, becerisine] sahip değildir, bu iş için kimseyi [adayları] tanımamaktadır [gereğince, yeterince]!
Eğer bu işi halka bırakırsanız, halk cumhur başkanı diye başımıza Cem Yılmaz'ı [ya da Hülya Avşar'ı] getirir..
Şuan bu yaklaşımı benimseyen taraf da muhakkak medyatik yönü ağır basan bir cumhur başkanı adayı türetir iki günde!
Peki ya yıllarını üniversitelerde çürüten ve adı sanı duyulmamış akademisyen cumhur başkanı adayları ne olacak?!!!
Cumhurbaşkanını halk seçecek diyen siz hesap sahipleri; siz önce milletin eline ekmek verin, karnını doyurun, sonra aklını doyurun, sonra gözünü doyurun. Sonra bu iş millete havale edilebilir diye konuşun!
O halde biz de susalım.
Ama en önce kendinizi şu vatan toprağına lâyık olabilecek ve milleti kürsüde temsil edebilecek insanlar haline getirin de, gündemi böyle ucuz masallar ile meşgul edip temiz suyu bulandırmayın...
***
Notlar:
(1) Cem Yılmaz, ya da Hülya Avşar ile bir alıp veremediğim yoktur. Onları küçümser de değilim. Burada anlatılmak istenen halkın medyada şişirilmiş isimlere ne kadar rağbet ettiği gerçeğini bulgulamaktır.
(2) Halkın iradesine sahip çıktığını sanan bazı kimseler, meclisin iradesini nasıl da reddediyorlar. Bu meclisi başımıza getiren halk değil miydi? İşte esas burada iradeye saygısızlık vardır. Güya halkın iradesine sahip çıkılıyor izlenimi uyandıracaklar...
(3) Şimdilik, bu kadar.
Saygılar,
http://cenkunal.blogspot.com/2006/10/gngr-mengi-kim-acaba.html
Açıklama:
Ahmet Necdet Sezer ne yazık ki [genellikle] halkın taleplerine cevap veremeyecek tutumlar sergilemektedir. Bu durum o'nun reis-i cumhur sıfatını zedeliyor.
Lübnan'a asker sevkiyatına olumsuz tavrı ve söylevleri ne derece Türk milletinin düşünce zihniyetini temsil edebilmekteydi ki!?
***
Uyarı:
Bu yorum posta içeriği ile ne derece alakalıdır bilmiyorum, onu düşünmedim. Ben de bir başka parağraf açarak objektifi cumhhurbaşkanı seçimlerine çevirdim.
***
Seçim meclis tarafından yapılmalıdır, yani millletin iradesini emânet ettiği bilen kişiler tarafından! Ağızına bal çalındığında susan sokak insanı tarafından değil...
Bugün cumhur başkanını halk seçsin diyenler çok mu halkın iradesine saygı duymaktadırlar?.
Hayır, palavra! Hepsi siyasi oyun; amaç halka yakın görünme ve bir yaranma manevrasıdır. Oysa, esas gaye bu değildir...
Halk bir cumhur başkanını seçebilme hüvviyetine [yetkisine, aklına, becerisine] sahip değildir, bu iş için kimseyi [adayları] tanımamaktadır [gereğince, yeterince]!
Eğer bu işi halka bırakırsanız, halk cumhur başkanı diye başımıza Cem Yılmaz'ı [ya da Hülya Avşar'ı] getirir..
Şuan bu yaklaşımı benimseyen taraf da muhakkak medyatik yönü ağır basan bir cumhur başkanı adayı türetir iki günde!
Peki ya yıllarını üniversitelerde çürüten ve adı sanı duyulmamış akademisyen cumhur başkanı adayları ne olacak?!!!
Cumhurbaşkanını halk seçecek diyen siz hesap sahipleri; siz önce milletin eline ekmek verin, karnını doyurun, sonra aklını doyurun, sonra gözünü doyurun. Sonra bu iş millete havale edilebilir diye konuşun!
O halde biz de susalım.
Ama en önce kendinizi şu vatan toprağına lâyık olabilecek ve milleti kürsüde temsil edebilecek insanlar haline getirin de, gündemi böyle ucuz masallar ile meşgul edip temiz suyu bulandırmayın...
***
Notlar:
(1) Cem Yılmaz, ya da Hülya Avşar ile bir alıp veremediğim yoktur. Onları küçümser de değilim. Burada anlatılmak istenen halkın medyada şişirilmiş isimlere ne kadar rağbet ettiği gerçeğini bulgulamaktır.
(2) Halkın iradesine sahip çıktığını sanan bazı kimseler, meclisin iradesini nasıl da reddediyorlar. Bu meclisi başımıza getiren halk değil miydi? İşte esas burada iradeye saygısızlık vardır. Güya halkın iradesine sahip çıkılıyor izlenimi uyandıracaklar...
(3) Şimdilik, bu kadar.
Saygılar,
http://cenkunal.blogspot.com/2006/10/gngr-mengi-kim-acaba.html
26 Ekim 2006
Duydun mu?
"Helâl Dairesi
Keyfe Kâfidir,
Harâma Girmeye
Lüzûm Yoktur! "
.:.: Bağlantı Adresi :.:.
http://www.blogcu.com/yunusum/
Keyfe Kâfidir,
Harâma Girmeye
Lüzûm Yoktur! "
.:.: Bağlantı Adresi :.:.
http://www.blogcu.com/yunusum/
25 Ekim 2006
Dünya'nın Sonu Değil
Profil bölümünde küçük bir değişiklik yaptık. Profile göre, bundan böyle öğrenci değiliz. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun efendim...
Web Sunucusu IP Değişikliği
-: Önemli Açıklama :-
Web sitemizin barındığı server (web sunucu)
IP'si değişmiş olduğu için, şu saatlerde web
sayfamıza ulaşamıyor olabilirsiniz.
Bu değişiklik neticesinde sunucumuz Almanya'dan
Türkiye'ye aktarılmış olacaktır.
Emeklerinden dolayı Alkame.Net çalışanlarına
teşekkür ediyorum.
Ümit ederim ki, kısa bir süre sonra yeniden
bağlantı sağlanacaktır.
Lütfen bilginize!..
Açıklama Sahibi:
Mizrak.Web.Tr
- & -
(1) Web sitemizin herhangi bir kuruluş
ile organik bağı yoktur.
(2) Alkame.Net, web sitemize ticari hizmet
sunan bir hosting (web alanı) firmasıdır.
Web sitemizin barındığı server (web sunucu)
IP'si değişmiş olduğu için, şu saatlerde web
sayfamıza ulaşamıyor olabilirsiniz.
Bu değişiklik neticesinde sunucumuz Almanya'dan
Türkiye'ye aktarılmış olacaktır.
Emeklerinden dolayı Alkame.Net çalışanlarına
teşekkür ediyorum.
Ümit ederim ki, kısa bir süre sonra yeniden
bağlantı sağlanacaktır.
Lütfen bilginize!..
Açıklama Sahibi:
Mizrak.Web.Tr
- & -
(1) Web sitemizin herhangi bir kuruluş
ile organik bağı yoktur.
(2) Alkame.Net, web sitemize ticari hizmet
sunan bir hosting (web alanı) firmasıdır.
24 Ekim 2006
Son Râdde
Öyle zor bir zaman içinde,
Bir ağır kelime bende.
Girmedi mühürlü kalbe,
Bana Nuh'un sabrı düştü!
Anlatamadım kimseye,
Bana bugün sabır düştü.
Grup Genç
Bir ağır kelime bende.
Girmedi mühürlü kalbe,
Bana Nuh'un sabrı düştü!
Anlatamadım kimseye,
Bana bugün sabır düştü.
Grup Genç
Grup Genç - Direniş (Konserde)
.:.: Bağlantı :.:.
http://www.youtube.com/watch?v=lO4bpm0D0Oc
Bu video You Tube 'dan silinmiş.. şu adreste bir tane daha buldum; ama, bunun ses kalitesini pek beğenmedim.
Nereye Bu Gidiş?
Bir kıvılcım,
İbrahim'e
su taşıyan
karıncayı
hatırla.
Bin yangın!
Ve üzerlerine
kurşun yağan,
sapan taşlı
çocukları.
Fâni Dünya,
Kâzım M.
İbrahim'e
su taşıyan
karıncayı
hatırla.
Bin yangın!
Ve üzerlerine
kurşun yağan,
sapan taşlı
çocukları.
Fâni Dünya,
Kâzım M.
21 Ekim 2006
Kabulleniş
2006 senesinin bitmesine pek az vakit kaldı,
bu mahalde yaşımız da epey bi ilerlemiş oldu.
Toplama çıkarma ile câhilâne bir hesap yaparsak,
- mantık çerçevesinde - bir arpa boyu kadar bile yol
alamamış gibi görünmekteyiz.
Öyle ya da böyle, ben râzıyım; râzı olmayan
düşünsün!
-: Bir'den Bir'e :-
bu mahalde yaşımız da epey bi ilerlemiş oldu.
Toplama çıkarma ile câhilâne bir hesap yaparsak,
- mantık çerçevesinde - bir arpa boyu kadar bile yol
alamamış gibi görünmekteyiz.
Öyle ya da böyle, ben râzıyım; râzı olmayan
düşünsün!
-: Bir'den Bir'e :-
Lütfen
Okumak lâzım.
Ve bir yerden
başlamalı!
Aksi halde,
bitirilemez.
Değil mi?!
Buradaki okumak fiili,
öğrenim görmek anlamında
kullanılmamıştır.
Ve bir yerden
başlamalı!
Aksi halde,
bitirilemez.
Değil mi?!
Buradaki okumak fiili,
öğrenim görmek anlamında
kullanılmamıştır.
20 Ekim 2006
Söz
Ağlamaya
ne de meraklıyız
ey insanlar?
Rabbimden
sabır diliyorum
her birimize.
Sabır ve inanç...
Nasıl bir ısdırap bu,
yaşamanın bedeli midir
ağlamak, ve ağlamak?!
:o(
***
Öyle bir an işte,
gülmemek elde değil;
gülümsememek!?
Çevremizde,
bu tebessüme muhtaç
o kadar düşkün
kimse var ki.
:o)
***
Tebessüm,
yoklukta olanın
sadakasıdır.
Birbirinize
kötü sözler
söylemeyin,
olur mu...
İnşâallah!
Ölümüne,
K. Mızrak
ne de meraklıyız
ey insanlar?
Rabbimden
sabır diliyorum
her birimize.
Sabır ve inanç...
Nasıl bir ısdırap bu,
yaşamanın bedeli midir
ağlamak, ve ağlamak?!
:o(
***
Öyle bir an işte,
gülmemek elde değil;
gülümsememek!?
Çevremizde,
bu tebessüme muhtaç
o kadar düşkün
kimse var ki.
:o)
***
Tebessüm,
yoklukta olanın
sadakasıdır.
Birbirinize
kötü sözler
söylemeyin,
olur mu...
İnşâallah!
Ölümüne,
K. Mızrak
19 Ekim 2006
18 Ekim 2006
Israr
Bazı gözler
kör mü kördür;
onlar kendilerine
gösterileni değil,
ama ısrarla,
görmek istediklerini
görürler!
Ölümüne,
Kâzım M.
kör mü kördür;
onlar kendilerine
gösterileni değil,
ama ısrarla,
görmek istediklerini
görürler!
Ölümüne,
Kâzım M.
Berbat Bir Yazı
Buraya yazacağım yazı,
bir öncekinden
daha değerli değilse;
bu yazıyı silerim.
Anlıyor musun?!
- & -
Bir önceki, bir sonraki...
"Önce" ve "sonra" kavramları mı
var hayatında, bana mı öyle geliyor?
Sakıncalı bir durum.
***
Sakıncası, öncekilerin özlemi ve
sonrakilerin beklenişi olarak
izâh edilebilir..
Öncekileri özlersin, çünkü sonrakileri
henüz tanımamışsındır.
Sonrakileri beklersin, bu bekleyiş
içinde bulunduğun gerçeği
yaşamana mâni olur.
Yâni hayaller alemine dalarsın.
Gerçek buradadır, peki sen neredesin?
"Öncekiler" ve "sonrakiler" mi?
Yapma, bu kadar da kuralcı olma!
***
Hadi şimdi en berbat yazını yaz,
ve sen bile bu sebeple kendine
hesap sorma...
Kâzım Mızrak
bir öncekinden
daha değerli değilse;
bu yazıyı silerim.
Anlıyor musun?!
- & -
Bir önceki, bir sonraki...
"Önce" ve "sonra" kavramları mı
var hayatında, bana mı öyle geliyor?
Sakıncalı bir durum.
***
Sakıncası, öncekilerin özlemi ve
sonrakilerin beklenişi olarak
izâh edilebilir..
Öncekileri özlersin, çünkü sonrakileri
henüz tanımamışsındır.
Sonrakileri beklersin, bu bekleyiş
içinde bulunduğun gerçeği
yaşamana mâni olur.
Yâni hayaller alemine dalarsın.
Gerçek buradadır, peki sen neredesin?
"Öncekiler" ve "sonrakiler" mi?
Yapma, bu kadar da kuralcı olma!
***
Hadi şimdi en berbat yazını yaz,
ve sen bile bu sebeple kendine
hesap sorma...
Kâzım Mızrak
17 Ekim 2006
Bilgeliğin Gizemi
Erdem, verilene râzı olmaktır bir bakıma;
yani diyorum ki çoğa göz koymamaktır erdem,
kanâat etmektir elde avuçta olana.
Erdem, suskunluktur: Konuşma sırası gelince;
ben mi, bende mi sıra diyebilmektir.
Bu ne lütuftur diye düşündürürken, bilgeliğin
gizemini inadına açığa vurmamaktır erdem.
K. Mızrak
yani diyorum ki çoğa göz koymamaktır erdem,
kanâat etmektir elde avuçta olana.
Erdem, suskunluktur: Konuşma sırası gelince;
ben mi, bende mi sıra diyebilmektir.
Bu ne lütuftur diye düşündürürken, bilgeliğin
gizemini inadına açığa vurmamaktır erdem.
K. Mızrak
16 Ekim 2006
Genel Rezâlet
T.C. Kimlik Numarası: XXXXXXXXXXX
Adı ve Soyadı: KAZIM MIZRAK
Öğrenim Durumu: ORTAÖĞRETİM
Mezun olunan/olunacak
program/alan: 1595 FEN BİLİMLERİ
Sınav Tarihi: 17 Eylül 2006
TESTLERDEKİ DOĞRU VE YANLIŞ CEVAP SAYILARI
Genel Yetenek Genel Kültür
Doğru - Yanlış Doğru - Yanlış
064 - 008 060 - 014
KPSSP94: 087.054
Başarı Sırası: 36.563
Aday Sayısı: 1.309.954
.:.: Bağlantı Adresleri :.:.
http://sonuc.osym.gov.tr/
http://www.memurlar.net/
http://www.devletim.com/
http://kamupersoneli.com/
Adı ve Soyadı: KAZIM MIZRAK
Öğrenim Durumu: ORTAÖĞRETİM
Mezun olunan/olunacak
program/alan: 1595 FEN BİLİMLERİ
Sınav Tarihi: 17 Eylül 2006
TESTLERDEKİ DOĞRU VE YANLIŞ CEVAP SAYILARI
Genel Yetenek Genel Kültür
Doğru - Yanlış Doğru - Yanlış
064 - 008 060 - 014
KPSSP94: 087.054
Başarı Sırası: 36.563
Aday Sayısı: 1.309.954
.:.: Bağlantı Adresleri :.:.
http://sonuc.osym.gov.tr/
http://www.memurlar.net/
http://www.devletim.com/
http://kamupersoneli.com/
Mantık
Mantık,
ona göre veya
buna göre
ifadeleri ile
hesaba vurulan
bir denklemdir.
Ona göre aptalsındır,
buna göre akıllı..
04:03 07.09.2006
ona göre veya
buna göre
ifadeleri ile
hesaba vurulan
bir denklemdir.
Ona göre aptalsındır,
buna göre akıllı..
04:03 07.09.2006
Hiç
Layık olunmadığı şekilde bir değerlendirmenin yapıldığı duruma
karşı susmak, en nihayi çözümdür.
İnsan böyle bir halde kendisini ispatlama çabasına giriyorsa,
kabul görme davranışı sergiliyor demektir:
Hiçlik prensibi, kabul görülme arzusundan men eder insanı.
03:57 07.09.2006
karşı susmak, en nihayi çözümdür.
İnsan böyle bir halde kendisini ispatlama çabasına giriyorsa,
kabul görme davranışı sergiliyor demektir:
Hiçlik prensibi, kabul görülme arzusundan men eder insanı.
03:57 07.09.2006
Şimdi
Zamanın akıp gittiğini,
saate bakarak anlıyorum;
yoksa dün ve bugün
sanki aynı benim için.
Öyle demiyorlarmıydı:
Dün ve bugün yoktur,
sonsuz bir şimdi vardır...
saate bakarak anlıyorum;
yoksa dün ve bugün
sanki aynı benim için.
Öyle demiyorlarmıydı:
Dün ve bugün yoktur,
sonsuz bir şimdi vardır...
15 Ekim 2006
14 Ekim 2006
Mutlu
Mutlu insan
yoktur,
mutluluğu arayan insan
vardır.
***
- Kavramları iyi anlamalısın,
yaşamı anlamlandırmak adına!
yoktur,
mutluluğu arayan insan
vardır.
***
- Kavramları iyi anlamalısın,
yaşamı anlamlandırmak adına!
FTP Erişiminde Problem
Web sayfamızın FTP server bağlantısında sıkıntılar yaşanmaktadır.
Bu sebeple güncelleme yapılamamakta, ya da bu sırada sorunlar çıkmaktadır. Bugün web sayfasının kendi kendini güncellemiş olduğunu gördüm, benim kontrolümde değildi! Sanırım daha önce yayına verilen sayfa (publish post), daha yeni yeni aktif hâle gelmiş.
Bu sorunun daha ne kadar süreceği konusunda bir tespitim yok, şuan için hasıl olan problemden sizleri haberdar etmeyi uygun buldum.
Lütfen bilginize.
Saygı ve selamlarımla...
Bu sebeple güncelleme yapılamamakta, ya da bu sırada sorunlar çıkmaktadır. Bugün web sayfasının kendi kendini güncellemiş olduğunu gördüm, benim kontrolümde değildi! Sanırım daha önce yayına verilen sayfa (publish post), daha yeni yeni aktif hâle gelmiş.
Bu sorunun daha ne kadar süreceği konusunda bir tespitim yok, şuan için hasıl olan problemden sizleri haberdar etmeyi uygun buldum.
Lütfen bilginize.
Saygı ve selamlarımla...
11 Ekim 2006
Felâket
- En büyük felâketin, kendi öz ailendir.
Bunu da böyle yazdım gitti!..
K. Mızrak
***
- Kardeşimi, onun abisini, annemi, babamı sevmiyorum.
> Sevmiyor gibi yaşamıyorsun ama?!
- Belki bir gün, ama şimdi değil...
> Neden peki, niçin sevmiyorsun?!
- Sana kısa ve öz bir cevap vereyim de beni rahat bırak; olur mu?
> Olmaz...
- Uzun cevap mı istiyorsun, up uzun mu olsun?!
> Makul seviyede, o kadar da abartma sen de!?
- Hayır, yazmak istemiyorum; bugünlük bu kadar!...
> Yazarsın sen, bilirim seni.
- Bekle öyleyse, taş (gibi) ol da bekle, dönüşümde suskunluğunla karşıla beni.
> Susunca kiminle (neye karşı) konuşacaksın?!
- Ben'sizliğimle...
> Ailen?
- Nolmuş onlara!?
> Sen'sizlik? (Sen'sizliğe al onları.)
- Vakit tamam değil!.. Henüz, ben bende (kendimde) değilim.
> Peki, ne var orada; yani gideceğin yerde?!
- Bildiğimi söylüyorsam, yalan söylediğimi anla.
Şuan bilmiyorum, yaşamam lazım. Ama şu da bir
cevap olabilir; iradenin özgürlüğü, aileye bağımlı
olmayanı bir bakıma!!!
> Felâket derken bunu mu anlatmak istemiş olabilirsin?
- Galiba, evet...
> Felâket, iradenin bağımlı olma hâli demek ki...
- Bu bağımlılık, sevgiliye karşı da olabilir mi?
> Elbette, ama sevgilinin iyisi vardır kötüsü vardır.
Birisi taşır seni menzile, diğeri taşır tersine...
- Şimdi durum nedir?
> İyi gibi görünüyor, tercih hatası yapmışsın diyebilirim..!
- Yani..?
> Hâlâ yaşıyorsun, anladığım kadarıyla; fakat
her şeyini kaybetmeye de bir o kadar yakınsın!
- Yakınım...
Bir'den Bir'e
Kâzım Mızrak
Bunu da böyle yazdım gitti!..
K. Mızrak
***
- Kardeşimi, onun abisini, annemi, babamı sevmiyorum.
> Sevmiyor gibi yaşamıyorsun ama?!
- Belki bir gün, ama şimdi değil...
> Neden peki, niçin sevmiyorsun?!
- Sana kısa ve öz bir cevap vereyim de beni rahat bırak; olur mu?
> Olmaz...
- Uzun cevap mı istiyorsun, up uzun mu olsun?!
> Makul seviyede, o kadar da abartma sen de!?
- Hayır, yazmak istemiyorum; bugünlük bu kadar!...
> Yazarsın sen, bilirim seni.
- Bekle öyleyse, taş (gibi) ol da bekle, dönüşümde suskunluğunla karşıla beni.
> Susunca kiminle (neye karşı) konuşacaksın?!
- Ben'sizliğimle...
> Ailen?
- Nolmuş onlara!?
> Sen'sizlik? (Sen'sizliğe al onları.)
- Vakit tamam değil!.. Henüz, ben bende (kendimde) değilim.
> Peki, ne var orada; yani gideceğin yerde?!
- Bildiğimi söylüyorsam, yalan söylediğimi anla.
Şuan bilmiyorum, yaşamam lazım. Ama şu da bir
cevap olabilir; iradenin özgürlüğü, aileye bağımlı
olmayanı bir bakıma!!!
> Felâket derken bunu mu anlatmak istemiş olabilirsin?
- Galiba, evet...
> Felâket, iradenin bağımlı olma hâli demek ki...
- Bu bağımlılık, sevgiliye karşı da olabilir mi?
> Elbette, ama sevgilinin iyisi vardır kötüsü vardır.
Birisi taşır seni menzile, diğeri taşır tersine...
- Şimdi durum nedir?
> İyi gibi görünüyor, tercih hatası yapmışsın diyebilirim..!
- Yani..?
> Hâlâ yaşıyorsun, anladığım kadarıyla; fakat
her şeyini kaybetmeye de bir o kadar yakınsın!
- Yakınım...
Bir'den Bir'e
Kâzım Mızrak
9 Ekim 2006
Ne'nin Vasıfları
Özde olan bir Ne, anlatmak değil;
ama ille de anlamaktır!
- & -
Anla, Anla, Anla...
- & -
Anlatma, anlatma, anlatma...
Bekleyiş,
Kâzım M.
ama ille de anlamaktır!
- & -
Anla, Anla, Anla...
- & -
Anlatma, anlatma, anlatma...
Bekleyiş,
Kâzım M.
8 Ekim 2006
Zaman Aşımsız
Yaşamak vardır
ölümüne kardeşim,
inadına!
Ve inadına ul@n,
inadına sevmek vardır zaman aşımsız.
Her kaybedilene ağlamak vardır inadına,
ve hep vardır inadına acı bir özlemek.
Kâzım M.
# Blog ziyaretlerim sırasında,
http://pro-testlerim.blogspot.com/2006/09/anksiyete-ve-jbile.html
sayfasına bir yorum olarak yazılmıştır.
ölümüne kardeşim,
inadına!
Ve inadına ul@n,
inadına sevmek vardır zaman aşımsız.
Her kaybedilene ağlamak vardır inadına,
ve hep vardır inadına acı bir özlemek.
Kâzım M.
# Blog ziyaretlerim sırasında,
http://pro-testlerim.blogspot.com/2006/09/anksiyete-ve-jbile.html
sayfasına bir yorum olarak yazılmıştır.
7 Ekim 2006
Kötülüklerin Anası
- Bekleyiş sürüyor, peki nereye kadar?!
> Bir son var mıdır?
- Son mu? Başlangıç noktası vardı ya?!
> Sen öyle biliyorsun.
- Evet, bana öyle öğrettiler.
> Ya bir başlangıç noktası yoksa?!
- Olmayabilir...
- O halde ne olacak, başlangıç noktası yoksa diyorum.
> Başlangıç noktsı yoksa, bir ezel vardır demektir.
Acaba senin ezelin ne idi?
- Bilmiyorum ki, bilemem; en azından insan
olarak kaldığım sürece...
- Keşke bir sonu olsa her bir başlanılmışlığın.
Üzüntü ve keder de olmazdı kesinkez.
> Nasıl sağlanabilecek bu üzüntüsüzlük hali?
- İnsanlar bir sonsuzluğun hayali ile yaşıyorlar ya,
o bakımdan diyorum... Bu halde, hayal aleminde
yaşamaktan kurtulurlar, ve acı çekmekten de tabi ki.
> Haklısın gibi, doğru. Nietzsche de öyle düşünüyordu
muhtemelen; hani demişmiş ya, umut kötülüklerin
anasıdır diye.
- Yani!?.
> Bir son var mıdır?
- Son mu? Başlangıç noktası vardı ya?!
> Sen öyle biliyorsun.
- Evet, bana öyle öğrettiler.
> Ya bir başlangıç noktası yoksa?!
- Olmayabilir...
- O halde ne olacak, başlangıç noktası yoksa diyorum.
> Başlangıç noktsı yoksa, bir ezel vardır demektir.
Acaba senin ezelin ne idi?
- Bilmiyorum ki, bilemem; en azından insan
olarak kaldığım sürece...
- Keşke bir sonu olsa her bir başlanılmışlığın.
Üzüntü ve keder de olmazdı kesinkez.
> Nasıl sağlanabilecek bu üzüntüsüzlük hali?
- İnsanlar bir sonsuzluğun hayali ile yaşıyorlar ya,
o bakımdan diyorum... Bu halde, hayal aleminde
yaşamaktan kurtulurlar, ve acı çekmekten de tabi ki.
> Haklısın gibi, doğru. Nietzsche de öyle düşünüyordu
muhtemelen; hani demişmiş ya, umut kötülüklerin
anasıdır diye.
- Yani!?.
4 Ekim 2006
Başkası
> Az uyumalı, az konuşmalı, az yemeli...
- Ne'den?
> Aza kanaat eden,
çoğu bulur (bulmuştur).
Çok ile idare edemeyen,
azı bulur (bulmuştur).
- Bardağın dolu tarafını
görmek gibi desene!?
> Bunun için de, boş tarafta
durmalısın.
Görmek için!
- Azda durursam,
çoğu görebilirim mi?
> İşte sebep bu olsa gerek;
hani, niçin bu göz yaşı diye
sormuştun ya!?
- Şimdi gülüyorum ama,
iyiyim.
> Ya sonra?
- Sonrada, ben
başkası olacağım
sanırsam..
> Doğru, kuşkusuz.
Kâzım M.
- Ne'den?
> Aza kanaat eden,
çoğu bulur (bulmuştur).
Çok ile idare edemeyen,
azı bulur (bulmuştur).
- Bardağın dolu tarafını
görmek gibi desene!?
> Bunun için de, boş tarafta
durmalısın.
Görmek için!
- Azda durursam,
çoğu görebilirim mi?
> İşte sebep bu olsa gerek;
hani, niçin bu göz yaşı diye
sormuştun ya!?
- Şimdi gülüyorum ama,
iyiyim.
> Ya sonra?
- Sonrada, ben
başkası olacağım
sanırsam..
> Doğru, kuşkusuz.
Kâzım M.