20 Haziran 2007

Sultan Ahmet Camii Hakkında Konuşuyorken

"Keşke bizler de sadece günü düşünerek yaşamasak. Bu eserlerin ortaya çıkmasına vesile olanların düşündüğü gibi düşünsek ve geleceğe bırakacağımız eserler inşa etmeye çalışsak, bunun için kaygılansak. İnşa etme yorgunluğunu yaşamadıklarımız için hiç olmazsa koruma yorgunluğuna tahammül edebilsek."

@ Çuvaldız

Bu parağrafı.. özenle seçip; maddenin, mânâ bularak sosyal yaşamda varlık kazandığına.. bir kez daha dikkat çekmeyi yerinde gördüm.

Geçmişe sahip çıkıp muhafaza etmeye, yaşamaya, ve yaşatmaya çabalayanların; kimi, hangi akla hizmet ettiklerini anlayamadıklarımca yobaz gerici damgası yediği şu günlerde.. böyle bir bilincin, yeni nesile kazandırılması lâzım diye düşünüyorum.

Madde, kendisini varolduğu zamana hapseder; ve nihâyetinde târümâr olur. Bu bakımdan taş duvarlar, onlara bir mânâ yüklenmedikçe; madde misâli câmid olup, hiç bir değer de ihtiva etmezler.

Müslümanların mâbedi olan Kâbe örneğin; nasıl bir sanatsal değer taşıyor olabilir ki.. fakat o basitliğine rağmen, milyonların teveccühüne muhâtab oluyor; bu cihetle.. o taş toprak yığını, ancak onu sevenlerin güzeliği ile güzeleşiyordur diyebiliriz.

İşte Sultan Ahmet Camii, böylesi bir ilgi alâka ile hâlâ ayakta durabiliyordur; bizler bu alâkayı sevgiyi tesis edemez isek.. illâ ki bir taş yığını olmaktan öteye de geçemeyecektir.

Toplum olarak tarihimize yabancılaştığımız ölçüde, tarihî eserlerimiz de kıymetini günden güne yitirecektir.

Siz bu satırları yazıyorken, bizimle farklı bir düşüncede olabilirsiniz(di) elbette.. bunu da beyân edelim.

Saygı, ve selâmlarımla.. .

[ Şuraya yazmışım: www.dusunceler.org ]

0 Yorum:

Yorum Gönder