6 Haziran 2007

Okuma ve Öğrenim Görme Hakkı Engellenemez

@ Yetim kız

"bence bir insanın kesinlikle ama kesinlikle DİN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMALI"

Din özgürlüğü olsun.. herkes inandığı gibi yaşasın. Tabi özgürlüklerin bittiği yerin, başka kimselerin başladığı özgürlük alanı oluncaya kadar olduğunu; unutmadan.

"OKUMA VE ÖĞRENİM HAKKI ENGELLENEMEZ"

Prensip olarak: Lâik anlayış ile çelişmeyen her hak, iade edilir. Türkiye'de lâik anlayışın toplumun her kesimince kabul gören bir izahı açıklaması olmadığı için de problem yaşanıyor.

Kişiye, ve kurumlara bağlı olarak bir lâiklik anlayışı var; aksi yönde düşünüldüğünde ise adı irtica yapmak oluyor. Yâni, din 'in devlet bürokrasi 'sine müdahale etmesi isten(mi)yor.

İçinde bulunup aşmaya çalıştığımız kaos (bilinmezlik, belirsizlik): İslâmiyet'in, lâiklik ile bağdaş(ma)dığı söylencesi.

Oysa, bu durumun bir paradigma (bakış açısı) olduğu aşikardır. Yâni.. Müslümanlık, esas olarak zâten lâik 'tir ! Kimileri, kendi paradigmasına bağlı kalarak; böyle düşün(m)üyor 'lar.

Bu minvalde: Dinde zorlama yoktur, serbestlik vardır ilkesine dikkat çekiyorum. Osmanlı İstanbul'una baktığımızda bu gerçeği daha sağlıklı bir şekilde görebiliyoruz. İbadethaneler yan yana kurulmuş, ve toplum (ilke olarak) inandığı gibi yaşamaya hür bırakılmıştır.

Eğer ben de: Kişisel bir yaklaşımla Türkiye'de (özellikle) Müslümanların inandıkları gibi yaşamalarını devlet aleyhinde görseydim; Anayasanın, Türkiye Cumhuriyeti Lâik bir Devlettir ilkesini.. inanç hürriyetini engellemek için, kullanırdım.

Demek ki..

Esasen Anayasada bir sorun yok; kimileri yaşama alışkanlıklarına bağlı olarak, dini bir vecibe olan tesettüre kamu alanı bahanesiyle muhalif oluyorlar.

Fakat bence bunlar bireysel özgürlüğe bağlı olan tercihlerdir; bu bakımdan (yaşam tarzını) hatâlı bir şekilde rejim ile alâka kurmakla beraber, bir insan hakları ihlali yapılmaktadır..

Dolayısıyla..

Bu savuncalar ışığında, yüksek öğrenim görmeleri engellenmiş olan öğrencilerin bu hakları geri iade edilmelidir.. şeklinde düşünüyorum.

Lâik rejim, din ve devlet işlerinin birbirine müdâhalesi olmadan; gelenek ve görenekleri farklı olan toplumların taleplerini mümkün olduğunca karşılayabilecek bir hayat standardını ayrım gözetmeden sağlamakla mükellefdir.

İşte bu ayrım gözetmeden ifadesi.. lâik anlayışın varoluş gayesi, ve bir olmazsa olmazıdır.

Bu bağlamda, lâikliğe gerçekten bağlı olan kimselerin.. devletin de din 'e müdahale etme(me)si gerektiği şeklinde düşünme 'lerini umutla bekliyorum.

Saygılarımla,

[ Şurada yazmışım: www.mustafaakyol.org ]

0 Yorum:

Yorum Gönder