7 Ağustos 2005

Geçen Hafta Karabük'de Taş Devrini Yaşadık

Karabük'de geçen hafta yol yapım çalışmaları vardı. Safranbolu Karabük arasındaki çevre yoluna kuru mıcır dökülmüştü. İşte asvalt çalışması bundan ibaretti.

Silindir yerine şehrin dört bir yanındaki araba, dolmuş, otobüs ne varsa hafta boyu kullanıldı. Bir çok arabanın camı bu gayede öndeki araçların arkaya taş sıçratmaları suretiyle parçalanıp aşağı indi.

Bu cam kırılma ritüeli sırasında kaza olup olmadığından bi haberim. Belki camı kırılan bir araç o hızla bankete çarpıp takla atmıştır; sonra arkadan gelen araçlar bu araca çarmışlardır; yani zincirleme bir trafik kazası olmuştur. Ben böyle bişey duymadım tabi, mesela olabilirdi!

Bizim araba da bu mıcır davasından payını aldı. 85 YTL kadar bir masrafa girerek ön camı değiştirdik. Çok şükür yukarda bahsettiğim senaryo yaşanmadı. Ama yaşanabilir miydi? Evet yaşanabilirdi.

Biz kaza yapsaydık, kara yolları genel merkezindeki abilerim amcalarım çok sevinirlerdi sanırım. Zira bu işten onların haberi vardır ve bu işi onlar tezgaglamışlardır. Haberleri olmadan bu asvaltlama iş oluyorsa; onlar ne iş yapıyorlar orada yahu?!

Asvalt yapıyorsanız efendi efendi asvalt yapın, kuru mıcırı yola döküp; bu iş böyle olur havasında bizi mıcırlarla baş başa bırakmayın!

Yolun kenarlarına da tabela koymuşlar; neymiş efendim 30KM sınırındaki hız ile gidiniz. Olur burası da köydü; üçü dinler beşi dinlemez. Yolda gaza basıp geçenlerin canı sağolsun, babaları millet vekili; arkada kalanın camı kırılsın da canı çıksın!

Ya ben bu yaşta bunları düşünüyorum da, o koltuklarını ısıtanlar hangi akla sahiplerdir anlamıyorum. Kaçıncı yüz yıldayız biz arkadaş?

Kuru mıcırı çevre yoluna serip asvalt yapma hikayesi, Türkiye'de güya iş yaptık oluyo. Ya ailem o arabada takla atıp hastanelik olsalardı; dilime gelenleri kağıda yazmıyorum bilesiniz.

0 Yorum:

Yorum Gönder