29 Ekim 2008

Tükeniş

Biter. Bitmeyen ne var, hepsi biter. Bitmez diye, güvenme. O da biter, bu da biter; hepsi biter: Görürsün, günden güne tükendiğini.

İllâ Tefekkür

14 Yorum:

Blogger melek özbaş dedi ki...

merhaba kâzım bey ! iyisiniz inşâllah ?

29 Ekim 2008 19:24  
Blogger deepness dedi ki...

Çoğu zaman bittiğini bildiğimizden, başlamaya cesaret edemiyoruz, bilmiyormuş gibi yapabilsek, hissedebilsek... Olmuyor, çünkü; bitiyor.

29 Ekim 2008 20:20  
Anonymous Adsız dedi ki...

çünkü biter...çünkü bitmeyen bişe yok... mühim olan idrak edebilmek.bu da geçer cihetiyle bakıp sabredebilmek..
çok kıymetli bir iş yapsanız da, hapislerde yatsanızda,hastane de şifa bekliyor olsanızda...hepsi geçer... "geçer" demek kolay biliyorum. "zaman her derde deva değil" bunu da biliyorum.ama geçmeyen ne var ki...Allah insanı doğru yoldan ayırmasın.geri kalanların hepsi olur biter.
sevgiyle kalın.
KeLeBeK...

29 Ekim 2008 23:03  
Anonymous Adsız dedi ki...

"yaklaşıyor yaklaşmaka olan..."

30 Ekim 2008 00:41  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

APS.

@ KeLeBeK

Olur ya.. e-posta adresime bir mektup göndermişsinizdir de, teknik bir problemden ötürü bana ulaşmamıştır.

Siz gönderdim diye cevap beklersiniz, ben de acaba vaz mı geçti yazmaktan diye düşünürüm (?)

İşte; böyle bir durum, benim gibi bir detay insanı için, asla kabul edilebilir bir hadise olamaz.

Affedilebilir de değildir.. .

Eğer bana yazarsanız, lütfen buradan haber verin; size, iletinizi aldığımı buradan söylerim.

K. Mızrak

[ Atıf ]

30 Ekim 2008 19:02  
Anonymous Adsız dedi ki...

bu akşam mail gönderdim..
bilginize.
KeLeBeK...

30 Ekim 2008 21:08  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"bilginize."

@ KeLeBeK

İşte bu (!)

Sizden beklediğim mantıklı, akılcı, ve doğru olan ferasetli adımı atmanızdı. Zor mu oldu peki, (bence) hayır.. .

Şimdi, bekleyin lütfen. Zaman, şuân; beni burada durmaktan alı koyuyor çünkü.

K. Mızrak

31 Ekim 2008 13:16  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"bilmiyormuş gibi yapabilsek"

@ Depness

Bunun için, duyarsız bir insan olabilmek lâzım. Kimileri.. kolaylıkla bitiriyor her şeyi. Sevgiyi, saygıyı. Günahı, sevabı. Her şey 'i (!)

2 Kasım 2008 14:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"merhaba kâzım bey ! iyisiniz inşâllah ?"

@ Melek

İyiyim Melek :)

Bıraktığın yorumu yaklaşık olarak 20 gün sonra cevapladığıma nasıl bir tepki vereceksin 'dir bilmiyorum.

Bildiğim şey şu; benim dünyamda, burada, herşey olağandır ve mümkündür yâni ;)

* * *

Düşündüm taşındım efendim. Nihayet dedim ki. Bu hayatın anlaşılmaya değer bir yanı yok. Anlıyorsun, anlıyorsun.. sonra, bi de bakmışsınız ki: Her şey boş !

Hani, dün çocuktuk ya ? Yalan oldu her şey. Ne kadar da mutluyduk oysa :(

Kavga ederdik arkadaşlarımızla, ertesi gün, barışırdık. Şimdi öyle mi ? Bir darıldık mı arkadaşımıza, barıştırana aşk olsun.

Tükeniyoruz Melek hanım.. . Günden güne tükeniyoruz. Bundan büyük dert mi olur, aslında ?

Hayatı anlamak bir avuntu. Asıl önemli, ve gerekli olan onu kabullenmekmiş. Hayat, bitiyormuş, ölüm geliyormuş!

Bunları anlamak beyhude, bir mücadele. Kabullenmeli, ve, ayrılık acısından kurtulmalı.

(Bir gün geliyor ki: Sevdiklermizden, ayrılmak zorunda kalıyoruz. Ya biz onları terk ediyoruz, ya da onlar bizi terk ediyorlar.)

Böylelikle, daha, güçlü oluruz: Korkak değil. Ne de olsa, bizi bekleyen kaçınılmaz sondan haberdarız 'dır artık.

K. Mızrak

20 Kasım 2008 12:53  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Allah insanı doğru yoldan ayırmasın."

@ KeLeBeK

Hayatımda olup biten ne varsa, bir tesadüf olamayacağına inanmışımdır Kelebek.

Tesadüf değilse, bir mânâsı olmalıdır diye düşünerek, nefsi muhasebemi yapmışımdır.

Gör ki, bu blog da, bu içsel hesaplaşmaların bir eseri işte :)

Amma da, kavgalı bir geçmişim varmış değil mi :P

Neyse ki..

Bitti hepsi de. Hepsi de tarih oldular birer birer: Muhakkak, biz de bir gün tarihin tozlu sayfalarına karışacağız tabi ki :(

Haklısın.. asıl dâvâ, bir yaratılmış olarak, Tanrıya kulluk etmek (?)

İnanıyorum ki.. bu sayede, daha büyük bir zevk ve huzûr bizi bekliyor olacaktır.

"İnsan sahip olduklarını kaybetmekten korkar Kelebek. İşte, bir huzursuzluk kaynagı.

Ne kadarçok şeye sahip isek, o denli diken üztünde otururuz. Ama, gündelik mutluluklar peşinde koşarsak, belki daha huzurlu oluruz.

Nitekim, bir dilim ekmek de karın doyuruyordur.. diye düşünüyorum. Yeter ki, kalpler kederli olmasın."


Hep buna inanıp, sabrettim. Rabbim, yüzümü kara çıkarmasın inşâ Allah.

Tükemiş konulu yazımız da, belki de bu noktada hayat bulmuştur :)

Bir teselli bulmak için yüreklerimizde..

Baki olan bir ahir zaman için kaygılanmalıyız, üç günlük dünya sefası için değil.

Sizin de böyle bir bilinçte olduğunuza inanıyorum. Bu meâlde, yorumlarınızdan istifade ediyorduk efendim.

Sağolun 'uz.. .

K. Mızrak


Ps.

Geciken cevabımız için de, özür dilerim. Öyle gerekiyormuş demek ki.. .

20 Kasım 2008 13:18  
Anonymous Adsız dedi ki...

"Bu meâlde, yorumlarınızdan istifade ediyorduk efendim."
o istifade bize ait. acizâne yorumlarım devam edecek.
cevabınızı okumuştum, ilginize teşekkür ederim.
KeLeBeK...

21 Kasım 2008 18:29  
Blogger hayatvereninkulu dedi ki...

bende cevap'ı nızı 10 gün sonra okudum aslın da pekte bi fark yok yani!...

dünyamda, burada, herşey olağandır ve mümkündür yâni ;)

aynen kâzım bey :)(:

30 Kasım 2008 23:45  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Melek Özbaş

Neticeye bakalım efendim :)(:

Aynen derken.. kimin dünyasından bahsediyoruz ? Bakın, bunu anlamadım işte.. .

Bendeniz, kendime kendime pay çıkarıyorum izlinizle ;)

* * *

Mümkündür. Parola, bu !

Hayatta, her şey mümkündür Melek. Şaşırmıyorum hiç bir şeye, kahrolmuyorum. Beklenmedik bir darbe alıp, yıkılmıyorum öyle kolay kolay.

Mümkündür işte. Dahası yok.. tarifsiz, kifayetsiz.. .

Kabullenerek yaşamalı, hayatı.. vesselâm.

1 Aralık 2008 12:58  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"o istifade bize ait."

@ KeLeBek

Kimin, kimden sebeplendiği belli değildir Kelebek. Bazen.. iyilik ayağmımıza gelir; ve bazen de.. kötülüğü biz kovalarız.

Hiç yoktan, düştüm; bu hâle.. derim, hep :) Hiç yoktan, düştüm; bu hâle. Ne kadar da anlamlı geliyor bana, bu söz öbeği.

Düşünsene, dünyaya geldiğimizde nemiz vardı. Hiç bir şey ! Sonra, neler oldu da; üzüldük, sevindik, güldük, ağladık.

Kim sebep oldu, kim sebeplendi? Bilemiyoruz. Anla(ya)mıyoruz.

Nihâyet, herkes, kendi ettiğini buluyor; dışı cazibedar, ama içi kokmuş dünyadmızda. Bu yüzden, artık, isyan duymuyorum hayata.

Nereye kayboldu güneş ?

Bulutlara mı kızmalı, şimdi. yağmuru getiren bulutlara mı, kızmalı ?

Hoş geldiniz yağmur, ve fırtına, ve buz kesen soğuk; ben de sizi bekliyordum hani :)

Bir 'den Bire
Kâzım Mızrak

1 Aralık 2008 18:08  

Yorum Gönder