14 Ekim 2008

Düş

Düşünce, tekrar kalk. Ve tekrar düş; düşmekten, korkma. Düştükçe, düşmeyi öğreneceksin; ve, nasıl düşülmeyeceğini de.

Zıddını biliyorsan, aslını da bilirsin; aslını biliyorsan, zıddını da bilirsin !

Mızrak

8 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

Düşmek öğretildi. Şimdi belki ayağa kalkmak gerek.. zm

14 Ekim 2008 19:32  
Anonymous Adsız dedi ki...

Sitenizle dun karsilastirildim Elhamdulillah.. Birşeylere ihtiyaç olmadan, birşeyler ile karşılaştırılmıyorsunuz.. İhtiyaç varmış ki, size ulştırıldık.. Allah razı olsun.. zm

14 Ekim 2008 19:38  
Anonymous Adsız dedi ki...

Gerçeklik denilen şeyin, aslında gerçeklik olmadığını, hiçlik denilen olgunun da hiç de hiçlik olmadığını anladığımızda, zıddı da bilmiş mi oluyoruz? Hİçliğe gidişte hiçbir şey olmuyor.. Gerçeğe yüklenilen anlamı yaşamak istemiyorum.. yaşatılmıyor. Bri berzah aralığında bırakıldım. Ne ordayım ne de burda.. zıtlıkların tam da ortasında mıyım??? zm

14 Ekim 2008 20:01  
Anonymous Adsız dedi ki...

düşe kalka döner elbet bu devran...

15 Ekim 2008 19:56  
Anonymous Adsız dedi ki...

düşe kalka tabi... başka yol bilen var mı? :)

hayal111

16 Ekim 2008 13:47  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ ZM

Hoş geldiniz ZM.

Bu bir Tevafuk diyorsunuz yâni :) Karşılaştırana şükür, inşâ Allah.

* * *

Bebekler de, düşerek yürümesini öğreniyorlar değil mi (?) Demek ki; düşmekte, utanılacak bir şey yok :)

Hatâ yapılır, ve düşülür. Sonra, kalkılır. Ayıp olan, düşmek değildir; düşüp kalkmamaktır :o)

* * *

"Sitenizle dun karsilastirildim Elhamdulillah.."

Bu karşılaşmaya sevinen ilk kişi değilsiniz :)

Hadi.. bunu biliyor, anlıyoruz da; bu site böylesi iltifatlara nasıl mazhar oluyor, bunu anlayamıyorum bir türlü :-)

Ne ilginizi çekti de, böyle bir beğeni fikri düştü benliğinize (?)

Merak ediyorum, acziyetle.. .

* * *

"Gerçeklik denilen şeyin, aslında gerçeklik olmadığını, hiçlik denilen olgunun da hiç de hiçlik olmadığını anladığımızda, zıddı da bilmiş mi oluyoruz?"

:)

Hımmm.. .

Biraz kafam karıştı doğrusu :o)

Aslını biliyor olmak, karşısını da öğrenmiş olduğumuzu bulgular.

Sıcak suya ilk defa elini değdiren bir insan, soğuk suyun; sıcak su gibi yakıcı olmadığını öğrenmiş olur.

Gecenin karanlık olduğunu ilk defa gören bir insan, gündüz denilen şeyin; gece gibi karanlık olmadığını öğrenmiş olur.

Yanlışı öğrenmiş bir insan; düşe kalka, yanlışa bulanmış bir insan; yanlışlar deryasında yüzerken, acılar çekmş, üzülmüş ağlamış insan.. doğrunun, yanlış gibi bir şey olmadığını öğrenmiş olur.

Bu münasebetle, zamanla; doğruya muhabbet eder.

Âlemde, her şey zıddı ile bilinir. Siyahın karşıtı beyazdır; tatlının karşıtı, acıdır; İyiliğin karşıtı, kötülüktür; Yanlışın karşıtı da, doğrudur.

* * *

Doğru olan yolu bulamamışsak, yanlış olan yolda isek; yanlış olan yol terk edilmelidir.

Bu sayede, doğru olan yolu bulabiliriz.

Hepsi bu ;)

Bugüne değin yapmadıklarımızı yapmakla, işe başlayabiliriz meselâ !!!

Ya da.. yapmakta olduklarımızı yapmaya; devâm edebiliriz, pekâlâ ;)

* * *

Yanlışta olmak, doğruyu öğretir bize.

Lambayı bulan Edison örneğinde olduğu gibi ?

Defalarca denedi, yanlışı öğredi; yanlış olanı yapma(ma)yı öğrendi; ve nihayet doğru olan formülü buldu.

İllâ Tefekkür

19 Ekim 2008 14:07  
Anonymous Adsız dedi ki...

Verdiğiniz uzun ve güzel cevaplar için teşekkür ederim.. Bu yazınıza yaptırılan bu yorum; -berzahtan geldiği için- taktir edersiniz ki kâh burda kâh orda olmaktan, o aralıktaki o noktaya tekrar gidilmedikçe hatırlanmayacaktı.. Hatırlattığınız için teşekkür ederim. Zıtlıklar ile ilgili yazdırılanların, pek çok şeye tevafuk ettirildiklerine emin olabilirsiniz. Allah razı olsun.. Siteniz ile ilgili 'neyin ilgi çektiğini' soruyorsunuz. Bazı şeyler vardır ilgi çekerler.. Bazı şeyler de vardır, oraya ilginiz çekilir.. Gösterilir.. Oraya yönlendirilirsiniz. sizin ihtiyarınız olmadan, o sizi çeker zaten.. İhtiyaç varsa ulaştırılır. Sitenize insanların yönlendirilmesinden murad, sorsukları sualler ile sizin için hakikate kapıların açılması olabilir Allahu a'lem.. Bizim için de sualleri bize yükleyenin, acziyetimizden, cevapları konuşturacak bir vesileye ulaştırmasıdır. Yâ Selâm, Yâ Hâdi..
zm

2 Kasım 2008 21:39  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Sitenize insanların yönlendirilmesinden murâd.. sordukları suâller ile, sizin için hakîkate kapıların açılması olabilir Allahu a'lem.

Bizim için de; suâlleri bize yükleyenin, acziyetimizden, cevapları konuşturacak bir vesileye ulaştırmasıdır."


@ ZM

Cevabınıza mutmain, ve kanî oldum efendim. Akla, fikre, ilme, vicdâna hitâb eden böyle ulvî bir cevâb beklemiyordum doğrusu.

Bizim için cevâbınız.. meseleye binâen; hem bir ihtar ve ikâz, hem de bir teşvik mahiyeti nazarındadır inşâ Allah.

Vesselâm,


.: Kelime .:

Allahu a'lem: Allah daha iyi bilir, demektir.

8 Kasım 2008 14:05  

Yorum Gönder