16 Ekim 2008

Karşılıksız sev(e)mez, insan.

4 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

"yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?" Nazım Hikmet

20 Ekim 2008 22:35  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ EsMaLâLe

Elmasız yaşanabiliyor 'dur değil mi, öyleyse; şart olmasa gerek onlu bir hayat. Su, tuz, ve biraz ekmek var masanın üzerinde. Bunları denemeli. Bir süre sonra, elmanın çürüyüp de ne hâle geleceğini, bilmiyor muyuz.. sanki !

Ps.

Bu yazımla, yorumunuza mukabelede bulunmak istemiştim. Sizin bakış açınızla meseleyi tahlil ederek. Pek az kendisini aşmış kimse, nefsinin arzu ve isteklerine hakimiyet kurabilmektedir ne yazık ki. Bu gerçeği de, yadsımayacağım izlinizle.

21 Ekim 2008 18:41  
Anonymous Adsız dedi ki...

Her ne kadar "sevdiğimiz insan" olmazsa yaşanmaz denilsede , zorda olsa yaşanır. Cünkü alışılmayacak birşey yok ki dünyada?! Ama ekmek, tuz, su olmadan yaşayamayız bu doğru.

Lakin Nazım Hikmet burada bunlardan örnek vermemiş „elma“ örneğini vermiş…

Demekki sevdiğimiz insanlar mecburi değil sadece bir elma…

Elmasızda gayet tabii yaşanılabilir!

O halde sevmek icin, elmanın sevmesi beklememeliyiz.. .

Cumâ geçti lakin geceler hayr olsun.. .

24 Ekim 2008 23:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ EsmaLâLe

Demek ki..

Aynı şeyi düşünüyoruz, efendim.


Neye yaklaşsam sonu uzaklık, ve kırgınlık.
Anla ki, yok Allah'tan başkasıyla yakınlık.


N.F.K.

* * *

Yâni..

Marifet elmada değil, elma ağacının köklerinde.

29 Ekim 2008 18:43  

Yorum Gönder