6 Şubat 2006

Hz. Muhammed ve Gündemdeki Karikatür Olayı.

Doğru olduğuna inandığı bilgisini paylaşmak gayesinde olan muhterem insan Da Vinci,

Resimlerin bulunduğu sayfayı ziyaret ettiğimde, şöyle bir göz ucu ile resimleri gözden geçirdim ve save as "Hz. Muhammed - Karikatürler" dedim.

Anlayacağınız resimlerde kışkırtıcı bir uslup dikkatimi çekmedi ki, üzerinde pek durmamışım.

Hem zaten ben, sizin de bildiğiniz gibi; müslüman ülkelerinde konuya karşı gösterilen reaksiyonun iki resim için olmaduğını biliyorum.

Bu gün webde dolaşırken ilginç bir bilgiye ulaştım, tabi her ne kadar doğru ise. Yazıya göre karikatürler aylar önce yayınlanmış, size haberin adresini vereyim.

Haber Linki: Http://www.dunyabulteni.net/yazi_detay.php?id=420&yazar=121

Yakın zamana kadar; yılbaşı gecesi sözde CNBC de yayınlandığı iddaa edilen ve Ortadoğu'daki müslümanlara hakaret dolu içeriği ile gümdemde kendisine yer bulan bir çizgi filim konuşuluyordu.

Televizyon haberlerinde izlediğimi çok iyi hatırlıyorum, bu haber bir İslami kesim TV kanalında sunucunun hararetli anlatımı ile kendisine yer bulmuştu.

Yukarıda linkini verdiğim aynı site CNBC'nin ağzından, "CNBC-e: O Bölüm Bizde Yayınlanmadı" başlıklı bir ilana yer vermiş.

Haberin linki: http://www.dunyabulteni.net/haber_detay.php?haber_id=1546

Sayın Da Vinci,

Bugün yaşanan kriz aslında günler öncesinden başlayan bir kıvılcımın ürünü. Kimi web sitelerinde, CNBC kanalında yayınlandığı iddaa edilen çizgi filmde söylenen şarkının sözleri yayınlandı.

Okuyup anladığım kadarı ile kulanılan sözler oldukça can sıkıcı ve de onur kırıcıydı. Ortadoğu insanını ve de müslüman olma inançlarını, hakaretlerle lekeleyen bir uslup kullanılmıştı. Ben yine o zamanlar da konunun üzerinde durmamıştım.

Bu konu web siteleriyle ve de E-Mail forward yöntemi ile pek çok insan haberdar edildi. Pek çok insanın haberi olduğu gibi; dernek, vakıf, sivil örgüt liderleri de bu konudan ama doğru ama yanlış haberdar oldular.

Elbette CNBC böyle bir bandı yayınlayacak kadar budala değildir, ama bir şekilde kazan ateşe verildi işte.

Gel zaman git zaman, bu karikatür olayı patlak verdi. Mesele iki resmin muhabbeti olmadığı aşikar; mazisi geçmişe dayanıyor.

Mazisi geçmişe dayanıyor ki, bu geçmiş İkiz Kulelerin Çöküşü olayına kadar gidiyor.

Irak'ın işgali, Afganistanın işgali ve bugün İran'ın uluslar arası arenada köşeye sıkıştırılmasına yönelik izlenen batı siyaseti!

İşin dünya çapında bir krize dönüşmesi de uzun bir hikaye!

Batı, doğuyu asimile edilmesi gereken bir toplum olarak görmekte. Amerikanın Irak'ı ehlileştirme hareketini ve bu barışcıl misyonu ülkeye nasıl özgürlük getirdiğini gördük, kokusu üzerinde taze kanla...

Doğu tarafı böyle bir psikolojik baskı altındayken; birileri çıkıp, "bunların peygamberi de şöyleydi böyleydi" diye şapkayı ters çevirerek kendi tebasına bilinç kazandırma gayreti içersine girerse kantarın topucu kaçar.

Doğu tarafında da, vatanını milletini seven yutseverler var. Onlar da, "bizden sonraki nesillere kefen biçiyorlar kardeşlerim" diyerek milleti uyandırmayı kendilerine vazife bilirler.

Sayın Da Vinci,

Yakın geçmişte yaşanan ikiz kuleler faciası olmasaydı, ne batı insanı doğuya düşman kesilirdi; ne de doğu, organize edilmiş bir senaryo bahane gösterilerek ülkelerin işgal edilmesi sebebiyle batıya düşman olurdu.

Mesele esasen bu kadar basit de değil.

Osmanlı İmparatorluğu - Haçlı kavgalarına kadar varıyor bu hırlaşma.

Osmanlı İmparatorluğu görüldüğü gibi; Müslümanların cihad adı altında dünyayaya korku salmaları bir problem!

Batının yüzyıllardır "Hasta Adamı" iyileştirme politikasını iziliyor olması (Irak örneğinde olduğu gibi) ayrı bir problem!

Başbakan Erdoğan'ın bir demeci dikkatimi çekti akşam üzeri.

Mealen, "problemi bayrak yakmakla, kapı tekmelemekle değil; ancak masa başında diplomasi ile çözebilirz" diyor.

Ümit ediyorum ki, öncelikli olarak tüm dünya liderleri ve de toplumları bu anlayış etrafında bir araya gelirler.

Saygılarımla,
Kâzım Mızrak



.:.: Dip Not :.:.

Dünya Bülteninden Zemçi Zübeyr Somuncu'nun yazısını az önce okudum; yukardaki yazımı yazdıktan sonra.

"Beyler, tezgâha gelmeyin?" derken ne anlatmak istemiş ki? Nasıl bir tazgahdan bahsediyor acaba, kimlere hitab ediyor?

İnanın pek bişey anlayamadım, ama üzerinde durup düşüneceğim...


# Dip Not #

Yukarıda yazının tamamı, bir blog ziyaretim sırasında yaptığım yorumdu. Kendi bloğumda, gündem hakkındaki düşüncelerimi ifade etmek adına yer vermek istedim.

Bu sayfada mevzu bahis karikatürleri bulabilirsiniz. "Bilim, Din ve Siyaset Üzerine" başlığı altında özgür bir düşünce platformu oluşturmuş olan Sayın Da Vinci'ye bu bilgiden bizleri haberdar ettiği için tekrar teşekür ediyorum .

Ola ki, bloğumu ziyaret eden kendini bilmez vıdı vıdı meraklısı misafirlerim olabilir; onlara sözüm edepli olsunlar ve resimleri gördüklerinde milleti kışkırtacak şekilde hal ve hareketlerde bulunmasınlar.

Sizdeki akıl bizde de var, kendinizi alemin akıllısı sanmayın; sözünüz varsa uslubuyla dile getirin, biz de sizi dinleyelim; doğruya hep birlikte düşüne düşüne varalım.

Sayın Reccep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi mesele masa başında diplomasi ile çözülebilecek bir mesele; sokaklarda bayrak yakmak marifet değil. Bugün yakılan bayrak Danimarka - Norveç bayrağı olur, yarın da sizin bayrağınıza sıra gelir.

Aklı selim kafayla düşünebilmemiz için, herkesten sabır ve sukunet bekliyorum...

# Orjinal Metin #

http://bilimvedin.blogspot.com/2006/02/u-mehur-karikatrler.html

0 Yorum:

Yorum Gönder