14 Ağustos 2005

Hayal Dünyasında Yaşayanlara Yenilgi Yoktur

Amacına ulaşamayıp umutlarını kaybeden insanlar görüyorum, küsüp pes ediyorlar, argo tabiriyle havlu atıyorlar mücadeleye. Son Adım'ın da atıldığını düşünüyor olabilirler. Ya bir son adım daha kaldıysa galibiyete!?

Bu son adımlar hiç bitmiyor kimileri için, mücadelenin sonu yaşamın sonudur şeklinde bir yorum getiriyorlar sanırım, bu yaklaşımın da pek akli yönü yok gibi görünüyor.

Çünkü profesyonelce değil, kazanamazsan kaybetme anlayışı ile ters. Kumara kendini kaptırıp, önce herşeyini ve sonra hayatını kaybeden insanlar aklıma geliyor. Onlar da son bir şans düşüncesiyle o masaya oturmaktaydılar.

Peki mücadelenin ne zaman bittiğini ve mağlubiyeti ne zaman kabullenmemiz gerektiğini hangi kriterlere göre belirleyeceğiz?

Gerçeklik ile Düş Dünyası arasındaki bağlantı nasıl sağlanır?! Eğer birey bu bağlantıyı kuramaz ise ona yenilgiyi öğretemeyiz; yenilgiyi öğrenememiş birey kendisini Kainatın Hakim Gücü yerine koyma eğilimi gösterir.

İşte bu önemli noktanın doğruluğu sebebiyle çocuklarımıza yenilginin nasıl birşey olduğunu daha o çocukluk çağlarında sportif faaliyetler ile yaşatalım. Kazanılamayan bir maçın ardından olay çıkartan İngiliz fanatiklerini hatırlatarak; kaybedişlerin öfke anlamına gelmeyeceğini o küçük zihinlere anlatalım.

Yenilgiyi kabullenmeyi insani erdemlerin bir işareti olarak tanımlıyorum. Burdan yola çıkarak şöyle tatlı bir sonuca ulaşabiliriz, Beşiktaş Gönüllerin Şampiyonudur :)

Yenilen Pehlivan,
Kazım Mızrak

0 Yorum:

Yorum Gönder