5 Haziran 2009

O'na..

“Niyet, sevaba götürdüğü gibi günâha da açılan bir kapıymış. İnsan ikisi arasında hem mâlûm, hem meçhulmüş.”

Nazan Bekiroğlu

Mâlûm.

Çiçek olup yaşam bulacak bir toprak aradımsa da, hep köklerim hayâl-i hüsrana uğradı umutla kucaklaştığım topraklarda. Ya suyum fazla geldi boğuldum, ya suya hasret kaldım kurudum.

Bir çiçektim oysa, saf ve tertemiz umutları olan bir çiçek. Filizlenip dal budak salacaktım. Yapraklarım olacaktı. Çiçekler açacaktım rengarenk.

Bir bahar mevsimiyle başlayan bu aşk, hazan mevsimine değin sürecekti. Sonra bana can veren toprağa, cânânıma rücû edecektim.

O'na.. katışıp, karışıp kaybolacaktım.

Meçhul.

Kendisini anlatmaya mahcûb kalmış bir bakış, kelimeleri birbiri üzerine kıvranarak istifleyen bir dil, bir kez daha içinde aktığım zamanın durmasına sebep olmuştu.

Susup, hiç bir şey söylemedim önce. Rûhum, aynadaki sûreti ile karşılaşmışcasına şaşkın ve meraklı; yüzümde, artık sal beni dışarıya diye yırtınırken gizlemeye çalıştığım bir tebessüm.

Kırık cümleler sırayla dökülmeye başlıyor dudaklarıma, O'nun sözleri gibi ürkek. Az önce her şey ne kadar da normaldi, evet hemen geçmeli buân, geçip gitmeli ve gelmemeli bir daha.

Demek hayatta neler oluyordu diye düşünmeden edemedim. Masûm niyetlerimiz vardı; onlar ki günâhtan kaçarken, yine günâha götürüyordular bizi.

M. Kâzım Mızrak

0 Yorum:

Yorum Gönder