31 Mayıs 2009

Güyâ

Harflerin anlamını yitirdiği zamanlar olur, a'nın b'nin bir hükmü kalmaz söylevde. Azılı bir sükûnet düğümlenir iki dudağınızın arasına, konuşmayı unutmuşcasına. Nereden gelip nereye gittiği belirsiz bir tebessüm ile tanışırsınız, her gün baktığınız o duvara emânet asılı duran puslu aynada.

B
ütün bir hayat hikâyeniz, sadece bir kaç saniye içinde hayâl meyal gözünüzün önünden akıp geçer. Nefes alıp verişiniz, durma safhasına gelmişcesine ağırlaşmıştır.

D
aha dün duygulanarak ağladığınız bir sahneye şimdi nasıl böyle duyarsız kaldığınızı, şaşkınlıkla teşhis eder aklınız. Duygularınız körelmiştir âdeta, kalbiniz öyle kanıksamıştır ki hiç bitmeyen acıyı, ulaşımsız bir zindâna kapatılmış gibidir çocuksu deli düşleriniz.

Varsınızdır güyâ, bir o kadar da yok.

0 Yorum:

Yorum Gönder