6 Aralık 2008

Gerçekler

İnsanı yaşatan hayâllerdir, öldürense gerçekler.. demişti.

Sonra, gözden yitip gitti muamma bir akıbete. Onu son görmelerimde, yüzünde yalandan bir gülüş vardı.

Yalandandı. Anlaşılan, sindirememişti elinde olanları. Sahip olmak istedikleriyse, yanında değildi. İstemese ne çare, mecburdu.

Şimdi, ne hâldedir acaba..

Kim bilir?

3 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

anlayan hisseder..!

hayat elde edebilmek için verilmiştir.elde etmek için değil..
o yüzden amenna deyip sabır dilemiştir belki de...biliyordur ki, bu alemde, hiç bir insan gerçek isteğine kavuşmamıştır.. anca yaklaşmıştır. umarım sanşlı çıkar da yaklaşır..
dua edelim; ona biz de..
abdullah

7 Aralık 2008 12:16  
Anonymous Adsız dedi ki...

mübarek bayramınızı kutlamayı unuttum. hayırlı bayramlar kardeşim. dualarınıza bizleri de katın inş..
Abdullah

7 Aralık 2008 12:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Abdullah

Bence, hakikaten de duâya ihtiyacı vardı.

Gülüyor gibi bakıyordu, ama, bakışlarının arkasındaki göz yaşının, boğazından yüreğine doğru aktığını görebiliyordum.

Yapılabilecek, hiç bir şey de yoktu. Vardı belki, ama çılgınlıktı.

Akıl sahibi insanların tevessül edebileceği yollar değildi, yapılabilecek olanlar.

Beklemek, müstesna. Onu bekleyen mukadderât, bir gün karşısına çıkacaktı.

Ama, bunu sadece kendisi bilebilecekti Abdullah bey. Bizler, ancak, onun ardı sıra duâ etmekle ile yetineceğizdi.

Biliyorsunuz.

Bizler de, zaman zaman.. onun düştüğü duruma düşüyoruz 'dur kuşkusuz.

Duâlar, iştahı kabarmış nefsimizi ikâz etmekte; bir nûr gibidir.

Öyle ki, bir yanlışa tenezzül etmeyelim.

Muhabbetle..

Ps.

Bayram mı dediniz, ben ortada kutlanılası bir bayram gör(e)miyorum Abdullah bey :)

İnşâ Allah.. siz, ailenizle beraber, bayram sabahını neşe içerisinde ihyâ edersiniz ;)

7 Aralık 2008 13:24  

Yorum Gönder