24 Kasım 2008

...

9 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

Kısa bir süre sonra -tekrar- bloğa üç nokta bırakıyor olmanızı; anlatamadıklarınıza ve düşünceli olduğunuza yoralım..Hayrolsun...

"Üç noktayı usulca dizdim yanyana,
Ben söyleyemiyorum,bari sen anla,
Bir kolye misali dolandı boynuma,
Anlatamıyorum derdimi sen anlat üç nokta...

Susmak ne çare,konuşmak anlamsız,
Hiç bir dert olur mu devâsız,
Devâ nerde bulamadım,kaldım dermansız,
Beni devâlara sâl üç nokta...

Gurbette yaşarım sılayı, vuslatı,sızıyı,
Nerdeyim,ben kimim, sorgularım kışı-yazı,
Yanmışım sönmüşüm bir dağ misali bu sızı,
Ben sustum artık sen konuş üç nokta..."


vesileniz ile üç noktaya şiir yazmış oldum, saçma mı oldu ne:)
KeLeBeK...

25 Kasım 2008 11:37  
Anonymous Adsız dedi ki...

KeLeBeK,
yoo, çok güzel bir şiir olmuş.
bu vesileyle kazim beyin, anlatamadığı ve düşünceli olduğunu anlamış bulunduk. ;)
eyvallah
Abdullah

25 Kasım 2008 12:26  
Anonymous Adsız dedi ki...

İlk yorumumu şu linkte; http://mizrak.web.tr/2008/11/blog-post.html
Kâzım Mızrak'ın 9 kasım 2008 pazar 19:21'deki kendi yazdıklarına dayanarak yaptım.
Bilginize!
KeLeBeK...

25 Kasım 2008 13:13  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ KeLeBek

- Bizim için değersiz görünen kimi sözler, başkaları için belki eşi benzeri görülmemiş bir kıymete sahip olabilir Kelebek.

- Saçmaladığını düşünmediğimi, bilmelisin :o) Ama, birileri böyle düşünüyor olabilir. Bu da, dünyanın sonu değildir tabii.

- Hayatımıza yön verirken, önce; biz ne istiyoruz diye bakmalıyız önümüzde duran yollara.. başkaları bizden ne bekliyor, diye değil ;)

- Şiirini beğendim, çok güzeldi. Üç nokta ile, ben de senin değindiğin meseleleri düşünüyordum. Ve daha fazlasını, şüphesiz.

- Kimileyin, susmak gerekiyor gerçekten de: Bir çay molası verdiğimizi düşünebiliriz, meselâ :)

- Bağlantı adresini verdiğin sayfada da, meseleyi pek güzel bir şekilde işlemişiz diye inanıyorum.

- Bazen, her şeyden öte, bize. Ve bazen, her şeyden yakın, mahiyetiyle: Ahh üç nokta, ahh.. sen nelere kâdirsin. Denir ya, hani ? İşte, öyle bir şey efendim.. .

Sevgiyle,

27 Kasım 2008 10:03  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Abdullah

~ Karanlık, bizi susturur efendim. Korkarız çünkü, ondan. Korkar 'ız. Bir ışığın yanmasını umut ederiz, sessizce. Görmeyi, ve görünmeyi. Duymayı, ve duyulmayı umut ederiz sessiz bekleyişimizle. Karanlığın, bizi, aydınlığa küstürdüğü zamanları da olur. Gülmeye küseriz, örneğin. Gülümse 'meye.

27 Kasım 2008 18:09  
Anonymous Adsız dedi ki...

Gülümsemeye küstüm şimdilerde..
Ama bu bile bir isyan Ona karşı..
Oysa ki ben isyan etmek istemiyorum ki..

Gözlerimden yaşlar kendiliğinden akıyor.. Tutamıyorum.. Bu da isyan olur diye ağlamamak istiyor yüreğim.. ama yapamıyorum ki..

Peki.. neden diyesim geliyor; incecik cılız bir ses ile bile olsa.. İşte isyanın ta kendisi.. Oysa ki ne denilmişti? Sadece aptallar isyan ederler.. Ben aptal değilim ki...

zm

28 Kasım 2008 00:30  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ ZM

Aptal olmayı istediğim zamanlar oluyor ZM :( o zaman, aptallar ile uğraşmak zorunda kalmazdım. Ben kaçıyorum, onlar önüme çıkıyor.

Off, offf :`(

Ağlamak güzeldir, tutma kendini bence. Kimileyin.. iki damla yaş bile, bütün günahların affına sebep olabilir değil mi? İsyan nazarı ile bakmamalı ağlamaya. Keşke, herkes ağlayabilse. Ama, taşlaşmış yürekler, buna muktedir olamıyor işte.

İnsanın.. yaşama karşı zayıf, ve aciz olduğunu hissedip, idrak edip, yüce mevlâya iltica etmesi, ne güzeldir.

Buna, hicret diyorduk hani :)

Rabbim, bizi, onun yolunda, ısrarla, yürüyenlerden eylesin. Önümüze çıkan engelleri aşabilmemiz için güç, ve irade versin.

Yol uzun, sapaklar çok.

Bir köşede para tuzağı, öbür köşede şehvet. Öbür köşede ihtiras, öbür köşede öfke. İktidar, şan şöhret hırsı ve sair desiseler yolumuz üzerinde.

Her şeye, ve herkese rağmen :) yola devâm inşâ Allah!!!

Âmin.. .

Ps. 1

Ben size bir şey soracaktım. Kullandığınız kimi kelimeler, az buçuk kitap karıştırdığınızı gösteriyor, kanımca.

Hani, böyle eski kelimeler kullanıyorsunuz ya kimi zaman. Bu birikimi nasıl elde ettiniz?

Okuduğunuz kimi kitaplardan örnek verebilirseniz, ufkumuzu genişletmede katkıda bulunurdu diye düşünüyorum.

Roman, magazin tarzı kitaplardan bahsetmiyorum aslında. Ama, onlardan yazarsanız da, yine kabulümdür :)

Bendeniz, Risale-i Nûr okudum. Hepsini değil tabii. Fırsat buldukça da, okumaya devâm etmek çabasındayım.

Dergilerden.. bilhassa Bilim ve Teknik dergisini okumuşluğum vardır. Şu zamanlarda pek takip edemiyorum ama.

Gazetelerden.. özellikle takip ettiğim bir gazete yok. Vakit, Zaman, Tercüman, Posta, Hürriyet, Sabah, Vatan, Milliyet.. .

Bazen, üç dört gazete alıp, okuduğum zamanlar olmuştur :) Bir haberi, farklı kaynaklar nasıl sunuyor diye incelerim :D Özellikle köşe yazarlarını okurum. Ki, bana.. hayata karşı, bakış açımı geliştirmemde yardımcı olurlar.

Edebi anlamda okuduğum bir çok roman var. Ama, bir çok derken gözünüzde büyümesin lütfen :)

Meselâ sayın derseniz, sayamam :) Vadideki Zambak, aklımda kalanlardan. Okurken biraz ağır bi eser. Ama, okuduktan sonra, hatırladıkça, bana keyif vermiş, yüzümü güldürmüştür :)

Bir de, tasavvuf alanındaki eserler ilgimi çekmekte. Nakşibendî tarikatıyla ilintili, bir geçmişim var. Hasbel kader, varlık kimliğimi arayış süreçlerimde karşıma çıkmış bir adres. Bu tarikata karşı beslediğim sempatiyi, hâlâ kaybetmiş değilim.

"İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen, kendini bilmezsin. Ya nice okumaktır." der, tarikat ehli. Hâl böyleyken; anlayana sivrisinek saz, anlamaya davul zurna az 'dır efendim.. .

Vesselâm :)

Ps. 2

Blogda, cevaplayamadığım yorumlarınız olduğunu anımsıyorum.

Sizin için kıymeti yok muydu bunların da, beni ikâz etmezsiniz acaba?

Bilemiyorum.

Bi gün, belki cevaplanırlar. Ve, belki de, siz, o gün, buralarda olmazsınız :)

28 Kasım 2008 18:37  
Anonymous Adsız dedi ki...

"Buna, hicret diyorduk hani :)"

: )

****

"Her şeye, ve herkese rağmen :) yola devâm inşâ Allah!!!"

inşâAllah!

*****

cevabınız ve ve dualarınız için teşekkür ederim.. Allah razı olsun..

*****

Suallerinize cevabı e-mail olarak gönderdim.. Bilginize..

zm

28 Kasım 2008 20:56  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Zm

~ Merhaba Zm..

~ Evet. Herşeye, ve herkese rağmen ;)

~ Ben de nezaketinize teşekkür ederim. Farkında olunmak, güzel bir duygu benim için.

~ İletinizi okudum, ve cevapladım. Paylaşımınız, benim için faydalı oldu inşâ Allah. Zaman içinde, değindiğiniz meseleler ile ilgili araştırmamı yapmak umudundayım.

~ Güneşli bir pazar gününden, selâmlarımla.

K. Mızrak

30 Kasım 2008 15:13  

Yorum Gönder