21 Eylül 2008

Hayâl Ülkesi

Bazen.. sadece dilemekle yetiniyor, avunuyoruz. Gerçekler ise, düşlerimizden farklı tezâhür ediyor yaşantımıza.

Sevdiklerimizin ölmesi gibi: İstemiyor, dilemiyoruz ölmelerini. Ama; nihâyet, her fânî kara toprağın lezzetini buluyor, değil mi?

Kelimelerimiz cesur olabilir, gerçeğe meydan okuyabilir.. ne var ki; sonuçlar, ya da gelişmeler diyelim: Cesaretimize şapka çıkartacak cinsten.

Kaf dağının ardına ulaşmak istiyoruz örneğin, fakat düşlerimizde varabiliyoruz 'dur ancak oraya. Vardığımız yer de, Kaf dağının ardı olmuyor esas olarak: Kendi kurguladığımız bir hayâl ülkesi oluyor.

Düşten uyanıp gözümüzü açtığımızda anlayabiliyoruz, aslında düşlerimize çok uzak bir yerde bulunduğumuzu. Olmak istediğimiz yerde olamadığımız için de kahroluyor, üzüntü duyuyoruz.

Oysa, oraya varamayacağımızı aklımız bize söylüyor(du).

O'nu dinlemiyoruz (!)

Artı Bir
Mızrak

3 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

#

Bir muhterem insan, bu yazıya istinaden, bana Özdemir Asaf'ın şu dizelerini hatırlattı.

* * *

Dün
sabaha karşı
kendimle konuştum.

Ben
hep kendime çıkan
bir yokuştum.

Yokuşun başında
bir düşman vardı.

Onu vurmaya gittim,
ve kendimle vuruştum.

Özdemir Asaf

[ Bknz. ]

* * *

Yâni..

insan kendisine mahkumdur. Başkasına, ya da başkaya değil.

Önce kendisini aşmalı insan; başka engelleri, ya da sınırları değil.

Mızrak

21 Eylül 2008 15:59  
Anonymous Adsız dedi ki...

Oraya varmak için tek engel, yazdırıldığı gibi, kendindi..

"Doğruyu seçmeye tek engel kendindi.." Elimdeki kitaptan açtığım tefeülün hakikati böyle diyor..

ve diyor ki :

"Kendimim, kendimin, kendi
Nefsim, ruhum yine yendi
İnanmam artık buna. Anladım gerçeği
Kendimim, kendimin, kendi..."

ve.. :

"Affet Yâ Rabbi..!"

Amin..

zm

2 Kasım 2008 22:12  
Anonymous Adsız dedi ki...

ve belki de hicret sualimin cevabini verdin işte..

zm

2 Kasım 2008 22:13  

Yorum Gönder