24 Haziran 2008

Çocuk

Günleri,
torbaya dolduruyorsun.

Ne gün salacağın,
hiç belli olmaz.

Seni beklemek ölüm gibi.

* * *

Bilsen,
ah bir bilsen böyle yapmazdın.

Yapmazdın çocuk..

Çocuk diyorum diye, kızıyorsun.
Olmasan; kızmazdın zati.

* * *

Nesin sen?

Sen..

Sen, var ya.. .

Öyle bir şeysin ki sen;
söylemeye dilim varmıyor.

* * *

Bak,
nasıl dağıttın gene beni.

Perdelerin indi yüzüme..

Sende bir şey var, çocuk:
Söylemeye dilim varmıyor.

Debra

[ Alıntı: Pro-testlerim.Blogspot.Com ]

4 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

Ne güzel olmuş burda. Ne yakışmış.
Çocuk buralara çıktığından habersiz, bilgisayarının başındadır. Buralara çıktın demeye dilim varmıyor..
Sağol evsahibi. Güzellik seninki. Başka bir şey değil.

27 Haziran 2008 00:59  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Niye bu kadar uzun yazıyorsun Kazım? Anlamayayım ya da anlayacaklarım anlam kaymasına uğrasın diye mi?
.
.
.


@ Debra

Bu yorumu yazmışsın bana, sana bıraktığım bir yoruma binaen.

Böyle bir cevabı alan ben, şimdi sana nasıl yazsam diye düşünmekteyim. Kısa mı yazmam gerekiyor.. yoksa uzun yazmaya devam mı edeyim; içimden geldiği yazsam olmaz mı peki?

Kendimi suçlu gibi hissediyorum, bir çocukmuşum da, bir yanlış yaptığım için azarlanıyorum.

Sanki, diyormuşsun ki bana: Niye uzun yazıyorsun Kazım, niye? Bak bi daha böyle yazarsan, seni köteklerim.. .

Tamam, peki: Kötekleme işi, biraz fantaziye kaçıyor. Ama.. içimdeki çocuk, seni öyle anlıyor. Niye yazıyorsun derken, bağırıyormuşsun gibi geliyor bana.

Şiirdeki çocuk gibi hissettim kendimi, bende bişey var, nedir o bilmiyorum: Ama, o bişey.. birilerine, beni azarlama hakkı tanıyor olmalı :-/

Bu sözlerin de tanıdık: "Niye bu kadar uzun yazıyorsun Kazım?"

Hem; o kadar tanıdık ki: Çok iyi biliyorum.. bu sözlerin arkası gelmez; sadece, şekil değiştirirler.

Hep, ilk kelimesi niyedir!

Niye yazdın, niye yazmadın, niye, niye, niye.. .

Ben, niyelerden kaçıp, şurada huzuru ararken, yine karşıma; a acayip niyeler çıkıyor.

Yok artık, istemiyorum niye falan. Ben, yaşamın bedelini ağır bir şekilde ödedim. Ödemeye de devam ediyorum.. niye diye bir kelime, yok hayatımda!

Bütün bunları yazıyorum, ki: Yukarıya bıraktığın yorum şeysine, yazacak başka bir şey bulamıyorum!

Kısa yazarım şimdi, niye uzun yazmadın dersin belki.. uzun olur cevabım; bu sefer de; niye uzun oldu dersin: Hani, anlam kaymacası oluyormuş ya; anlayamıyormuşsun ya!

Madem öyle.. ne ben yazayım, ne de sen oku: Ne sen yaz, ne de ben cevaplıyım.

Böylelikle, zıkkımın kökü olur; ve, ikimiz de mutluluk duyarız.

Kâzım Mızrak

* * *

@ Şiir

Hep senin yüzünden, bakma öyle melul melul; sana da yazmıyorum, bişey.

!
.
.
.

29 Haziran 2008 17:33  
Anonymous Adsız dedi ki...

anlamayayım diye
cümleleri topaç edip sunarsan önüme
beynimin üstünde fır fır dönerler sadece.
ben kelimelerden anlarım
cümle kurmayı bilmem
azı severim çoğu bulandırırım.
sorularım aridir
ne Hak'kın be İbrahim'in tahtını yıkmazlar.
isterim ki olsun bir cevabı zihnimdeki topacın.
küstahların sözleri kalplere teğet geçer mi?
geçerken incitir mi içimizdeki beni?
- ki o benler yoğrulmuştur acıyla-

hasılı Dostum


senden ka'l
benden sual.
yok incinmek
budur kemal.

1 Temmuz 2008 05:04  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

!
.
.
.

12 Temmuz 2008 12:31  

Yorum Gönder