7 Haziran 2008

Onlar,

okumaz 'lar !

47 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

okumazlar işte!
ne kitapları,ne olayları,ne de kainatı......
fikir tembelleri...

10 Haziran 2008 12:46  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ İsimsiz

Doğrusu; tam da düşüncelerimi ifade etmişsiniz.. ama, keşke adınızı da yazsaydınız, değil mi :)

14 Haziran 2008 10:52  
Anonymous Adsız dedi ki...

sorry unutmuşum ismimi yazmayı
dalgın hayal111

16 Haziran 2008 11:44  
Blogger sıradan biri dedi ki...

esselam...
efendim ben çoook önceleri güzel yazılar ararken buraya denk gelmişim...

mişim diyorum zira sık kullanılanlara eklemişim ve format atılacağı zamanlarda sık kullanılanlarımı bir dosyaya kaydedip orada unutmuşum..
ve şimdi neler vardı diye bakarken yine buradayım...

emekleriniz vede zihniyetiniz için teşekkürlerimi sunarım..

olumsuz yorumlara aldırmayınız...
zira meyva veriyorsanız taşlanırsınız bu muhakkak...

birazdan izmire yola çıkacağım..
Rabbimin izni ile geldiğimde yanıtlanıp yanıtlanmadığına bakarım...

zira gördüğüm kadarıyle yanıtlamaya özen gösteren bir şahsiyetsiniz...

deyim yerinde ise ,
bir bukle dua ile veda edeyim şimdilik....

Rabbim bu yılınızın başını ; hayır ve iyilik,
Ortasını kurtuluş,
Sonunu ise başarı eylesin...

Saadet ,Şehadet,Tevbe,Bağışlanma ve iman ile neticelendirsin...

kaleminize kuvvet ...

fiy emenilleh....

22 Haziran 2008 01:56  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hayal111

Seni gördüğüme çok sevindim.. ismini yazmayı unutmayasın e mi :)

Efet.. şimdi o kaçınılmaz soruyu soruyorum: Buraya, okumuş olup, reklamını yapmayı yerli yerinde gördüğün üç kitabın adını yazmanı reca ediyorum efendim :P

Bak ben yazıyorum :)

(1) Erkeğin, kadınlar karşısında nasıl da salak bir duruma düştüğünü görebilmek için: Vadideki Zambak, Honore de Balzac.

(2) Ömer Hayyam denilen şahsiyetin: yalnızca bir şarapcı olarak tanınmasındaki yargıları bertaraf edebilmek, ve onun toplum içindeki radikal kimliğinin haklı artılarını anlayabilmek için: Semerkant, Amin Maalouf.

(3) Bir çocuğun gözüyle dünyanın; bir insanın üstüne üstüne nasıl geldiğini anlayabilmek için: Şeker Portakalı, Jose Mauro de Vasconcelos.

Bunlar okumuş olduğum edebi kitapların sadece üçü, diğerlerini şimdi hatırlayamıyorum :) inan hatırlayamıyorum, bir ara.. okuduğum kitapların çetelesini tutmaya yeltenmiştim.

Ama, ne yazık ki yarım kaldı.. şimdi, hangi kitapları okuduğumu anımsamıyorum. Üzücü bir durum!

Hayıflandım.. .

Parfümün Dansı, Aldatmak, Aşk Gidiyorum Demez, Veronica Ölmek İstiyor, Çarklar Arasında, Hayallerini Ver Bana, Jane Eyre..

Evet evet.. keşke, bir kenara yazsaydım :(

22 Haziran 2008 17:47  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Size hayırlı bir yolculuk diliyorken, şuan yazınıza mukabelede bulunmayı düşünmediğimi söylemek istiyorum.

Ancak.. eğitim durumunuzu çok merak ettiğimi de belirteyim. Bir üniversite okudunuz mu acaba, kendinizi nasıl geliştirdiniz ? Öğretmen misiniz, yoksa bir mühendis mi, yoksa bir tabip mi, yoksa boş gezenin boş kalfası mı :)

Neler okudunuz ? Bir kaç örnek verebilirseniz.. bu yorumu bırakan kimsenin ne derece engin bir insan olsuğunu anlama imkanını bize bahşetmiş olacaksınız.

Yazınıza bakıp, size özenmemek.. mümkün değil, diyorum ;)

Sevgiyle,

22 Haziran 2008 17:57  
Anonymous Adsız dedi ki...

teşekkür ederim efendim..
beni utandırmayınız.. :$

ben 24 yaşında "sıradan biri" yim :)

Benlik kaftanını kuşanmışım bir kere.
Dar da gelse, bol da gelse, kuşanınca çıkartması yoktur bunun.
Paylaşması, değiş tokuşu da...
İnsan olmanın ağırlığını bilir misiniz ?
Yükün en ağırını sarmışım sırtıma ..
Koyu bir yalnızlık yoldaş yazıldı bana.
Doğumu, ölümü, sıhhati, hastalığı yalnız tadacağım.......

**********

hani bir yazarımız demiş ya;


(...) Evet...

“Her insan bir hayat” ve her hayat, ideallerin, heves ve arzuların harman olduğu bir serüven.
Bazen, inandığını yaşama çabası.
Bazen, nasib-kısmet kavgası.
Bazen, kuvvet-kudret sevdası.
Bazen, başka şeyler...

Özetle hayat, herkesin kendine ait serüveni.
Her kişinin, bir benzeri daha olmayan hikayesi.


wesselam ......

29 Haziran 2008 13:14  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hayal111

Evet,
Hayal111 'den
bir ses yok :)

5 Temmuz 2008 10:16  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Peki, utandırmayalım; öyleyse ;)

Sıradan birisi olmak ne demek ki acaba, herkes radikallik peşinde koşarken, sıradan birisi olarak kalabilmek çok zor olsa gerek :P

İşte cevap da geç kalmadan geliyor :))

"Benlik kaftanını kuşanmışım bir kere."

Şu dize de ne kadar güzel, öyle ki nefesimi kesiyor !

"Koyu bir yalnızlık yoldaş yazıldı bana."

Bir teselli hissiyatı var, şükür var; yalnızlığı da, bir yoldaş olarak görebilmek var :)


.: PS .:

Cevabınız, biraz gecikince, İzmir'de internet mi yoktu acaba diye düşünmeye başlamıştım;

neyse ki, o günlerde; beklediğim cevap da geldi; hem de, özene bezene yazılmış, güzellikler ile süslenmiş bir hâlde.

Okurken, büyük keyif aldım.. .

5 Temmuz 2008 10:29  
Anonymous Adsız dedi ki...

esselam...

açıkcasını isterseniz izmirden geldiğimden beri her gün gelip baktım..

ilk yanıtınızdaki

"mukabele etme düşüncem yoktu" cümlesi ile bağlantı kurmuş
acaba bir kereye mahsus yanıt mı verilmişti diye düşünceye salmıştım kendimi...

nitekim öyle değilmiş...

size mail atmıştım lakin iletilmedi zannımca..
zaten tıklandığında çıkan mail i hiç beceremem..
ancak msn den mail atabiliyorum :)

bu arada "sıradan biri" yazmak hem cidden sıradan biri olmam itibariyle
vede "Şuraya Yorum Gönder: Sıradan Bir İnsan Gibi, Olarak!"
cümlesine aften ...


neyse değerli vaktinizi harcamayayım...

vesselam efendim maneviyatınıza vede ahretinize iyi bakınız...

(herkes kendinize iyi bakın desede ben bu şekilde demeyi efdal buluyorum )

saygılar

5 Temmuz 2008 20:42  
Anonymous Adsız dedi ki...

ha buarada burada davet serbest midir?

sizleri forumuma davet etmek istedim lakin belki nahoş olur yasak vardır diye patavatsızlık etmek istemeyişim davet isteğime set koydu ....

birde siz demişsiniz ya izmir de internet yokmuydu diye düşünürken yanıtınız geldi diye...

e mubarek abim ben yanıtımı yazdıktan sonra bi hafta baktım durdum siz yoktunuz ki :) :)
bknz: 2 üstte yanıtımın tarihi ;)

ah birde smiley koyabilsek şu yazılara :)

böyle imlâ ları alet ederek gülümsemek yet"M"iyo :) :)

6 Temmuz 2008 01:07  
Anonymous Adsız dedi ki...

6 temmuz pazar .... vede 8 temmuz ..

hmmmm demekki internet olmayan bi izmir değilmiş :D :D :D

8 Temmuz 2008 18:44  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Davetinizi yapabilirsiniz, fakat icabet gözterilmez ise; üzülmeyiniz.

Son günlerde bloğumla ilgilenmekten başka bir ilgi alanım yok ki.

Olmasını istersem, çalacağım kapılardan birisi de sizinkisi olur belki ;)

Şimdi zamanım yetersiz, kısa tutmalıyım.. yorumlarınızı, daha sonra tekrar okuyup; şu İzmirde'ki internet konusuna değineceğim :)

Bakalım, var mıyımış.. yokmuymuş :o)

8 Temmuz 2008 19:16  
Anonymous Adsız dedi ki...

yok efendim gelmediler diye üzülmem keza böyle bir lükxümde yok zaten...

öyle ya ben buradaki kişilerin hangi isimlerle geldiklerini nerden bilebilirim...

ben davetimi yapar geçerim naziklikten..
gelen de gelir nezakaten :)

ayrıca bloğunuzla ilgilenmekten başka işinizin olmayışı buysa ...
şaka şaka efendim...

bu arada gülümseyişinizde bi değişiklik olmuş bu sefer..
:o) şurdaki simge şaşırma ifadesi desem değil.. burnumu oluyor :)

neyse değerli vaktinizi sıradan biri almasın...
vesselam...
hayırla kalınız...

fiy emenilleh ....

9 Temmuz 2008 01:57  
Anonymous Adsız dedi ki...

........................

=) =) =)

10 Temmuz 2008 22:50  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Değrli vaktimi sıradan birisinin aldığını düşünmüyorum, keşke herkes sizin gibi sıradan birisi olabilse.

Zamanımın değerli olmasına gelince; evet, çok değerlidir. Ben de, bunun farkında olan kimseler ile zamanımı değerlendirme seçiliğinde bulunuyorum.

Kıymetli zamanımı boşuna harcadığım kimseler de olmuyor değil, bunun farkına varınca; üzüntüyle, yolumu değiştiriyorum.

Ne de olsa, az buçuk cuzi bri irademiz var efendim.

Gülümsemeye gelince, evet, o yuvarlak şey burnum oluyo; bu ifadeyi, en neşeli keyifli hallerimin bir esintisidir.

Demek ki.. size karşı duyduğum muhabbet, pek güzel, saf, sevgi, ilgi alaka dolu idi.

Bundan sonra ne olur bilemeyiz, carpe diem: anı yaşa der bir felsefe.

O hesap.. yarının hesabını yaparak; endişe, kaygı içinde yaşamaktansa: İçinde bulunduğumuz zamanın kıymetini bilerek yaşamak daha mantıklı olsa gerek.

Yarın bize yetişmemiş, dün de çoktan yitmiş: O halde, akıl sahibi kimse, şimdinin derdine düşer :o)

Bakın, yine sevgi ve şefkatimle mukabelede bulunuyorum size.. artık, gerisini siz düşünün.

* * *

Şu neyse kelimesinden oldum olası nefret etmişimdir.. ne anlama geliyor söylermisiniz :)

Ben anlayamıyorum da.. şu manalara geliyor olabilir mi:

Söyleyeceklerim vardı, ama; ama, ve ama!!! söylemeyeyim, söyleyemeyeceğim, söylemeye gerek kalmadı, söylesem de söylemesem de aynı, falan filan.

Siz, bu kelimenin ne denli tehlikeli olduğunun, hala fark edemediniz mi? Muhatabını ne denli mahçup bir duruma düşürüyor. Söyleyeceği lafı.. resmen, ağzına tıkıyor.

Her neyse, tutmayın beni; ben kaçıyım artık.. der gibi. Cık, cık, cık :P

Bir de, selametle kelimesini hiç sevmem. Hadi yolun açık olsun, mümkünse bir daha görüşmeyelim manasına gelebiliyor bu selametle kelimesi.

Öyle işte !

* * *

Üzülmem demişsiniz. Lakin, bunu yazmakla beraber, mezkur sitenin adresini de yazsaydınız: Unutkanlığınıza veriyorum, aksi bu durum; bilerek yazmadığınız gösterir. Bu da, benim hoşuma gitmez doğrusu.. .

Hakkınızda o kadar olumlu düşünüyorken; olumsuz düşündüğüm yargısına kapılmanız diyorum yani, hoşuma gitmez.

Siz yazın.. .

Gelene eyvallah, gidene güle güle ;)

* * *

Şu hınzır gülüş ikonları meraklandırdı beni, şöyle mi diyrolar yoksa:

Demek, hala işiniz bitmedi, öyle mi? Bir de, sadece bloğumla ilgileniyorum diyordunuz =))

El cevap: Bazı gerçekler vardır; yaşanır, anlatılmaz ;)

Ve aleykum selam..

* * *

.: Dip Not .:

İzmir'de internet olup olmadığı konusu ile alakalı, yazacağımı söylediğim mevzuyu işlemeyi, süresiz tehir ediyorum.

Ben, İzmir'de internet olduğunu kabul ediyorum.. işi, yokuşa sürmeyeyim. Var ki, yazıyorsunuz, değil mi efendim :)

11 Temmuz 2008 18:55  
Anonymous Adsız dedi ki...

oofff bu ne uzun cevap hemen okuyayım bakim :)

11 Temmuz 2008 18:56  
Anonymous Adsız dedi ki...

valla tek tek cevaplayacağım lakin şuan çok dar bir zamana tekabül etti yanıtınızı görüşüm...

lakin aklımda takılan önem arz eden şey selametle kelimesi bence hiçte kötü değil bilakis tam müslüman vasfına uygun bir tabir..

selamet bulasın inşaallah... vesaire...


bu arada izmir internet babında şaka yaptığımı tam ifade edememişim demekki...

eee dedim ben imlalar yetmiyor smileyler lazım .:)

bu arada neyse kelimesini sevip sevmediğimi hiç düşünmedim lakin neyse herkesçe kullanılıyor malesef..

sevmediğinizi söyleyen siz bile zaman zaman kullanmışsınızdır...

evet tam dediğiniz gibi.. bazen diyeediğiniz şeyler için ..

ama "neyse" çok göreceli bir kelime bana göre..
zamana vede konuya göre kılıf alan anlam taşıyan bir kelime...

bazen konuyu kapamak için
bazen ise dilbilgisindeki üç nokta anlamını taşımakta o meşhuuuur neyse....

neyse :)lafı uzatmayayım ...
burada yazı yazsak neyse:)(burdaki neyse de farklı)
lakin diyalog tarzı zor oluyor :(

11 Temmuz 2008 19:06  
Anonymous Adsız dedi ki...

dar zaman olmasına rağmen uzun yazmışım buda benim verdiğim önemi gösteriyor ;)

11 Temmuz 2008 19:10  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Benden sonra teşrif etmişsin siteye :))

Hâlâ, mezkur web sitenin adresini yazmamış olduğunu görüyorum :)

Ne o, yoksa merak etsinler diye mi düşünüyorsun :))

Merak edilen, taleb de edilir.. aranır :o)

Tamam.. bu konuda, seni kendi haline bırakıyorum :) Gıcıklık olsun, madem öyle ben de artık sormayacağım.

Yazdınız; yazdınız! Öyle.. zamanım yoktu mazeretlerini de kabul etmeyeceğim ;)

* * *

Selametle, neyse.. ve sair !

Görüşünüze saygı duyuyorum, demek ki.. benim anladığım manalarda kullanmıyorsunuz bu kelimeleri.

Su-i zanna düşmeyeyim diyorum, ben de ;)

12 Temmuz 2008 09:41  
Anonymous Adsız dedi ki...

e eyvallah diyorum bende ;)

bu arada sizden sonra değil,
bilakis anında gelip yazdım
zira mail iile nedense haber geliyor kazım mızrak yazdı diye ^o) [düşünen ifade]

kimbilir belki karşılıklı diyalog günleride gelir...

hade bakkam siz bakmayında kusuraaaa

iyi baın zatınızaaa ;)

12 Temmuz 2008 12:51  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"zira mail iile nedense haber geliyor kazım mızrak yazdı diye"

@ Sıradan Biri

Demek öyle, bundan haberim yoktu: Bakın siz, şu teknolojinin ettiklerine :))

12 Temmuz 2008 13:42  
Anonymous Adsız dedi ki...

=) =) =) ...

12 Temmuz 2008 17:50  
Anonymous Adsız dedi ki...

:) :)

15 Temmuz 2008 00:11  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Allah (c.c.) neşenize neşe katsın efendim ;)

15 Temmuz 2008 18:32  
Anonymous Adsız dedi ki...

neşeden miiii başka şeyden miii

bak orası tartışılır iştee ;)

15 Temmuz 2008 20:55  
Anonymous Adsız dedi ki...

size bişey danışmak istemiştim amaaa.................


gerçi bilmem kaç gün sonra görünürseniz artık ortada :) :) (ıslık)


hemen kötü düşünmeyeyim canııııımm
belkide cennetlik olalım diye az görünüyordur ;) ( kiki)


Not: parantez içerisindeki kelimeler kendi çapımda kullandığım ama buradaki tekno şartlar gereği sadece yazı ile belirtebildiğim smiley çeşitleri :):):)

17 Temmuz 2008 01:07  
Anonymous Adsız dedi ki...

:) :)

19 Temmuz 2008 20:30  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

- "gerçi bilmem kaç gün sonra görünürseniz artık ortada"

Eğer, sebebini söyleseydim.. bu gecikmelerin; beni, büyük bir anlayış ile karşılardın.

Geçikmeler için, özür dilerim. Affedin.. yapılabilecek bir şey yok, fiili bir çözüm yok.

Çözüm; Zaman !

* * *

"hemen kötü düşünmeyeyim canııııımm
belkide cennetlik olalım diye az görünüyordur"


Sabır, cennetliktir :)) Sabreden derviş, muradına ermiş :P Sabrın sonu, selâmettir :D

* * *

Vakti zamanında..

bu bloga yüz ifadesi ikonu yapmayı, misafirlere yasaklamıştım :)) baktım kimse takmıyoo :) kısa bir süre sonra, vazgeçmiştim bu uygulamadan :))

* * *

Buraya kapanıp kaldın.. oysa blogda gezinsen; daha ne güzellikle rile karşılaşacaksın.

[ Dinle ]

Beğeneceğini, ümit ederim. Belki de, bildiğin bir dinletidir.. ben, her zaman keyifle dinliyorum.

Bu çilekeş dünyadan kopuyorumn, dinlerken de.

20 Temmuz 2008 11:35  
Anonymous Adsız dedi ki...

buraya tıkanıp kaldığımı ne biliyosunuz :)

buraya zaorla yanıt geliyor başka yerde fark edilmez diye gelip gelip aynı yerime yazıyorum...

ne me lazım ben tedbirimi alayım da :) :p

ikonları yasaklamışsınız takmamaları ayıp...

lakin yasaklayan biri olarakta sizden bol bol ikonları görmek ilginçgüzel :D :o) bakın benimde burnum var anladınız siz onu :):) :O)

size ulaşamıyorum profilinizdeki maillden mail attım ama...... bilmem gitmedi zannımca...

.

20 Temmuz 2008 13:44  
Anonymous Adsız dedi ki...

:( :(

27 Temmuz 2008 17:15  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

:( :(

@ Sıradan Biri

Biliyor musun,
bu duyguya yabancı
değilim :)

Çok tanıdık
geldi..

Demek ki yanıtsız
kalmışlığa tahammül edemedin,
kendini eksik hissettin ?

Bir yere yazı yazıp,
cevap alamadığımda
ben de böyle oluyorum..

Ne yaptım diyorum ?

Kendimde
kabahat arıyorum :)

Ama, yok.. .

Bu kuruntulara
gerek yok.. .

İnanın..

İnterneti
her daim kullanamıyorum..
kullandığım zamanlarda da;

mümkün olduğunca..
aynı daire çevresinde dönmeyi
istemem doğrusu :)

Bence.. siz de, buradan
çıkmalısınız.

Yazışmalarımızı, Sen 'den ve Ben 'den
uzaklaştırmalıyız artık diye düşünüyorum ;)


PS.

E-mail adresim profil sayfamda
yazıyor.. muhtemelen yanlış bir
adrese gitmiştir yazdıklarınız.

Sizden olduğunu düşündüğüm
bir
e-mail bana ulaşmadı.

Tekrar deneyin bakalım :o)

Mail adresimi buralara yazmam..
spam denilen e-mail çöplükleri
ile uğraşmayı istemiyorum çünkü.

Profil sayfası, bu konuda
güvenli; bot 'lara geçit vermiyor
zannımca :)

Durmak yok,
yola devâm.

1 Ağustos 2008 19:17  
Anonymous Adsız dedi ki...

bazı sözleriniz beni incitti...
ayrıca ben size adres yazın demedim...
ve ben burada takılı kalmadım...
sen ben li konuşmaya gelince...
burada bi diyalog başladı ve seyri devam etti...

neyse... önemli değil artık boş verin .. daha yazmam .. bilmiyordum böyle düşünüldüğünü..

(bakın "neyse" ler sadece diyeceğim vardı ama demiyorum gibilerden kullanılmıyor...
hani kifayetsizlik anlarında .. vede sözlerin tıkandığı anda..
bazende boğazına duygusallık kaçtığında neyseler geliyor insanın diline ...

hoşcakalın...

2 Ağustos 2008 01:38  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

"bazı sözleriniz beni incitti..."

Sizi incittiğini düşündüğünüz sözcüklerim, sizi incitmek gayesi ile yazılmış değildi.

* * *

"ayrıca ben size adres yazın demedim..."

Nihayetinde yazacaktım, yüksek zekam; size, olacaklardan haber verdi. Üzüntü duymamanız içindi. Hepsi bu.

* * *

"ve ben burada takılı kalmadım..."


Kaldınız.

Ben de tekamülüme engel olabilecek, bir kısır döngüye girmek istemedim.

Başka bir yazıya katılım sağlamamış oluşunuz, basit bir hataydı.

Ama.. önemi de yoktu. Burada, yazmayı sürdürebilirdiniz.

Fakat..

inanın, benim zamanım yok.

Bloğa, sadece siz yazmıyorsunuz.

Ve, beni.. dışarıda bekleyen bir hayat var.

Ömrümü, blog yazarak geçiremem.

Zaman provasında, size ayrılan süreyi bekleyebilirsinizdi.

Veya..

bundan memnun değilseniz, sizi burada zorla tutamam.

Siz olmadan da, hiç kimse olmadan da; yazmayı sürdürebilirim.

* * *

"neyse... "

Neyse 'nin hangi anlamda kullanıldığını suâl etmek; iyi bir davranıştır. Yargıda bulunmadım ki..

Öğrenmek, ve anlamak isteyen bir kimseye; daha yapıcı davranmanızı beklerim.

* * *

"hoşcakalın..."

Hiç de hoş bulmadım bu yazınızı, yukarıdaki mukabelem; böyle bir cevabı hak etmiyordu.

!
.
.
.

3 Ağustos 2008 11:45  
Anonymous Adsız dedi ki...

inanın sizi anlamıyorum...
kendinizi niye böyle his ettiniz ki...

dışarıda bekleyen hayat hepimizde var..

ve evet buraya birtek yazan ben olmadığımın farkındayım...

sizin cevap vermeyişinize ( :( ) bu simgeyi yaptıysam bu bi gün iki gün üç gün için kotalı değildi.. dikkatinizi cezbederim ki bir hafta için yaptım ben onu..
vede çokta ciddi bi şekilde olmamakla birlikte.. hafiften latife karışımıyla kıvama gelmiş bir simge idi...

ayrıca

Ömrümü, blog yazarak geçiremem.

bende bunu ifade etmemiştim ki :I


bilakis benim zamanımda okadar dolu ki.. kendi forumumda başka forumda ve hayat denen real forumda....

buraya takılı kalmadım başka yerleri gezip gördüm sitenizde. ama yazmadım ..
buraya yanıt yazmaya zaman ayırdım sadece...
zira burada bi yanıt seyri oluştu bilinç altımda farkında olmadan..
birazda yanıt verme mecburiyeti hissiyatı...

ve ben size memnun değilim beni tutmayın falan da demedim...

velhasılı şurası gerçekki az biraz şaşkınım ...

burada ise ifade edemiyorum zannımca...
canınız sağolsun anlasanızda anlamasanızda..

gayem zat-ı alinizi rahatsız etmek değil di ...

yazdıklarımın bitişini nasıl bir kelimeyle sonlandıracağımı düşünüyorum...
selametle desem ıı-ıı sevmiyosunuz...
hoşcakalın desem ıı-ıı onuda sevmediniz..
kendinize iyi bakın demeyide ben sevmiyorum...

neyse siz bakmayında kusuraaaaa
iyi bakın zatınızaaa :)

esselamü aleyküm....

3 Ağustos 2008 17:11  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

Husumete meydan vermeyin sakın.. her ne ise mesele, keşfedemediğimiz; veya adını koyduğumuz.. kendi hesabıma her ne varsa özür dilerim. Lütfen, bu konuyu kapatalım. Sizde bir yanlış yok, kanımca bende de bir yanlış yok. Yanlış arıyor olmamız, yanlışın ta kendisidir diye düşünüyorum. İşte size, sayfanın özü. Belki de.. 35 yorumun sonunda; bu öze ulaşmak için emek harcamışızdır. Yanlış aramayı bırakalım. Birbirimizi suçlamayı bırakalım.. .

3 Ağustos 2008 17:55  
Anonymous Adsız dedi ki...

ya suçlama var olduğunu hiç düşünmemiştim bileee....

:O :O :O :O :o

3 Ağustos 2008 19:18  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"ya suçlama var olduğunu hiç düşünmemiştim bileee...."

@ Sıradan Biri

!
.
.
.

4 Ağustos 2008 09:13  
Anonymous Adsız dedi ki...

bakın bi kaç yere yazmış olduğum yazılardan bazıları hariç bi ikisi çıkmadı..
nedense bu bölge beni daha çok sevdi..
zira cevabımıda burada alabiliyor yazımıda görebiliyorum :D

ve ayrıca.. size yine bi mail attım zannımca yine gitmedi..
ve artık vazcaydım :@ :)


sağlıcakla.... ;)

11 Ağustos 2008 20:54  
Anonymous Adsız dedi ki...

bakın bi kaç yere yazmış olduğum yazılardan bazıları hariç bi ikisi çıkmadı..
nedense bu bölge beni daha çok sevdi..
zira cevabımıda burada alabiliyor yazımıda görebiliyorum :D

ve ayrıca.. size yine bi mail attım zannımca yine gitmedi..
ve artık vazcaydım :@ :)


sağlıcakla.... ;)

11 Ağustos 2008 20:54  
Anonymous Adsız dedi ki...

sayfada sorun oluştu ve yeniledim .. sonrasında gördüm ki yazdığım yazı iki kez kaydedilmiş..
kastii yazmadığımı açıklamak adına ::

11 Ağustos 2008 20:56  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hilâl

Keşke, yorumları göndermeden önce bir yere kaydetmiş olsaydın. Hatalı gönderi olunca, yazdıkların kaybolmazdı. Ben, gönder sekmesine tıklamadan önce; Ctrl + C yaparım.. alışkanlık olmuş.

* * *

Bu arada.. (-de), (-da) eklerini ayırmıyor olmanı; kendine nasıl yakıştırabiliyorsun, anlamıyorum.

Lütfen.. madem yazıyorsun, daha kaliteli yaz. Büyük harfle başla; cümlen bitince, noktanı koy. Virgülleri ihmal etme..

Lütfen.. bunları yapmak, o kadar zor olmasa gerek. Yazarken, meziyetlerini geliştirmiş olursun böylelikle.

Hem, benim meziyetlerimi de köreltmemiş olursun.. imla hatalarıyla dolu, devrik cümleler okumak istemiyorum bu blogda !

Lütfen, lütfen, lütfen.. .

* * *

E-posta adresime nasıl ulaşamıyorsun anlamıyorum.. senin e-posta servisinde problem olmalı, yoksa; benim serviste bilinen bir arıza yok.

G-mail kullanıyorum, peki ya sen ? Bence, bir g-mail hesabı aç kendine.. göreceksin ki, sorun morun kalmayacak ortada.

* * *
Şunu da söyliyeyim.. bu bloğa yazdığın her hangi bir yorum, veya; e-posta adresime gönderdiğin her hangi bir e-posta; yanıt alacaktır diye bir kaide bulunmuyor 'dur.

Bunun bilincinde olmalısın.

Bugüne değin.. bir e-posta almadım tarafınızdan; alıp da, okumuş; okuyup da, cevapsız bırakmış değilim.

Bundan sonrasını ise, Allah (c.c.) bilir.

Selâmetle,

12 Ağustos 2008 02:19  
Anonymous Adsız dedi ki...

Bu arada.. (-de), (-da) eklerini ayırmıyor olmanı; kendine nasıl yakıştırabiliyorsun, anlamıyorum.

Lütfen.. madem yazıyorsun, daha kaliteli yaz. Büyük harfle başla; cümlen bitince, noktanı koy. Virgülleri ihmal etme..

Lütfen.. bunları yapmak, o kadar zor olmasa gerek. Yazarken, meziyetlerini geliştirmiş olursun böylelikle.

Hem, benim meziyetlerimi de köreltmemiş olursun.. imla hatalarıyla dolu, devrik cümleler okumak istemiyorum bu blogda !

Lütfen, lütfen, lütfen.. .

****************************

şaşkın ifade ( . . . )

imla hataları vs dikkat etmek aklıma gelmedi rastgele yazdım buraya ..
bu yakıştırıp yakıştırmama anlamına gelmez.. herkesin buraya yazarken hangi ortamda ve hangi ruh halinde olup ılmadığını bilememekle birlikte yorumda bulunmanın pek doğru olduğunu sanmıyorum doğrusu...

neyse vageçtim yazmaktan buraya...
neye şaşırdığımı bile anlatamıyorum şaşkınlıktan doğrsu...

12 Ağustos 2008 18:33  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sıradan Biri

"imla hataları vs dikkat etmek aklıma gelmedi rastgele yazdım buraya .."

Keşke size kötü bir şeyler söylemiş olsaydım.. neden böyle bir cevap yazdığınızı daha kolay anlayabilirdim. Oysa; sizi anlamakta çaresiz kaldığımı görüyorum.

* * *

Yerlere çöp atmayın diye ricâda bulunan birisine de, aynı mazeretleri söylediğinizi tasavvur ettim de gayri ihtiyari :)

Gülmemek elde değil !

Siz yere bir çöp atıyorsunuz.. zavallı adamın birisi de; yerleri kirletmeyelim, temiz tutalım çevremizi diyor.. ve sizi uyarıyor, ikaz ediyor.

Siz de başlıyorsunuz, hariçten gazel okumaya:

Çevreyi kirlettiğimin farkında değilim, öyle mi görünüyor dışarıdan ?

Kyoto Protokolü 'ne falan dikkat etmek hiç aklıma gelmedi, elime geçeni atıyordum sağa sola.

Ama beni, bu hâlim ile yargılayamazsınız. Hem, buraya çöp atan herkesin nasıl bir ruh halinde olduğunu nasıl bilebilirsiniz ki ?

Belki.. dipteyim, sondayım, depresyondayım; belki.. burayı canım istediği gibi kirletme ruhsatım var ?

Neyse, buraya çöp atmaktan vaz geçiyorum. Atacaktım, ama atmıyorum artık; hayır.. yalvarsanız da, artık buraya çöp atmayacağım.

Çok şaşırdım; neye şaşırdığımı bile anlatamıyorum şaşkınlıktan, doğrusu.


* * *

Daha fazla laf kalabalığı yapmayayım.. size söylenebilecek mantıklı bi söz bulamıyorum efendim; gelirsiniz, buyurun.. gidersiniz, güle güle.

Benim gibi duyarlı insanlar, sizin gibi çok bilmişler yüzünden; bu toplumda mutsuz yaşıyorlar.

Yazık.. .

Artı Bir
Mızrak

12 Ağustos 2008 20:27  
Anonymous Adsız dedi ki...

aaaaa yeter artık ne alaka...

cümleleriniz içinde geçen yargılarınızı Allaha havale ediyorum...

ve dahi hakkımda yanlış da kelma etseniz yazmayacağım ...

13 Ağustos 2008 00:36  
Anonymous Adsız dedi ki...

aaaaa yeter artık ne alaka... :@

cümleleriniz içinde geçen yargılarınızı Allaha havale ediyorum...

ve dahi hakkımda yanlış kelam da etseniz yazmayacağım ...

13 Ağustos 2008 00:38  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hilâl

Amacım, sizi küçük duruma düşürmek olsaydı; bunu, en baştan yapardım. Sözlerim.. düştüğünüz durumu anlayabilmeniz içindi.

* * *

Oysa siz; hâlâ, anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Bu son yazınız buna delil.

Lakin.. bağlaç de 'yi ayrı yazmış olmanız, dikkatimden kaçmadı. Önce kelimelerin yeri karışmış, düzeltmek istemişsiniz.

Demek ki, biraz daha gayret etseniz olacak gibi :) bir de, cümlelere başlarken.. büyük harf kullanmayı deneseniz diyorum :o) bakalım, olacak mı ?

Şu nefsinizi de yenseniz, size düşman olmadığımı anlasanız; zâten, yeterince yorgun olduğumu görüp; cümlelerimin kötülükten gelmediğinin şuûruna varsanız?

* * *

Bana öyle geliyor ki, size göre ben kötü kalpli birisiyim.

Öyle bir intibâ bırakıyorsunuz bu sayfayı ziyaret edenlere ? Beni Allah'a havale ediyorsunzu ya: Peki, bunların hakkı sorulmaz mı ?

Size kötü söz mü söyledim; aşağıladım mı durduk yerde ?

Hayır !

* * *

Bana kalırsa siz, kendinizi kabul etmek istemiyorsunuz. Burada düştüğünüz durumu, kabullenmek istemiyorsunuz.

Benim anladığım, budur.

Ya da artık her neyse.. ben son vazifemi yapıyorum sizin için; uğurluyorum sizi.

Artık.. gidiyorsunuz ! Susup, kabalık yapmış olmayayım dedim.

...

* * *

Bu kapı kapanır; ve siz, kendi doğrularınızla baş başa kalırsınız. Buysa muradınız, artık yazmayın da.

Hem.. burada, laf kalabalığı yaparak zamanımı alıyordunuz, ve bu davranışınızla kul hakkını ihlal ediyordunuz.

Size ayırdığım zamanı, uyumakla geçirseydim; kendim için daha faydalı bi iş yapmış olurdum sanırım.

Bloğun.. dolu gibi görünen; en boş sayfası: Sayenizde, burası oldu.

* * *

Nihâyet..

Zamanımı, bundan böyle zâyî etmeyeceğinizi anlamış bulunuyorum.

Memnun oldum.

!
.
.
.

13 Ağustos 2008 01:15  

Yorum Gönder