9 Eylül 2005

Seni Sonsuza (Mezara) Kadar Seveceğim

"Hayır! İnsanlardan tardir ve sevgi bekleyen bir halde, bu ben olamam."

Sözlerimi tuyamıyorum ve yalanlar söylemiş oluyorum. Birileri beni kötü bir insan olmakla suçladıklarında susuyorum. Evet, biliniz ki ben çok aşağılık bir insanım, yalancıyım, sahtekarım: Böyle bir insan nasıl sevilir ki!?

Ben nefs ile beraber yaşıyorum, diyeceksiniz ki; sen bir meleksin ama sana kötü şeyler düşündüren nefsindir.

Benim anlatmaya çalıştığım bu değil!?

Beni yalnızlıklar içersinde, yapa yalnız bir halde bırakmanızı istiyorum sizlerden. Aslında bunu duygusallığımla arzuluyor değilim; sadece bir tercih! Sevgilere sahip çıkamama sendromu da diyebilirsiniz buna, sevemiyorum ve sevilemiyorum.

Fakat geçiniz bu konuyu. Ölüme kadar sürecek olan sevgilerin hesabını tutturmayınız bana! Kaldığımız yer yalnızlıktı; yalnızlıklardı; sessizliklerdi!

Yaşıyorken alışmalıyım; karanlık mezarın içindeki, kimsesiz kaderime olan terkedilişi...

İçsel Kavgam
Kâzım Mızrak

2 Yorum:

Blogger mer dedi ki...

bu kadar sert olmasan kendine... tabi ki de bazen eleştirmemiz gerekir kendimizi ama...
başkalarından önce kendimizi sevmeliyiz belki de... ?

13 Eylül 2005 20:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Merhaba Mercan,

Düşüncenle manevi olarak bana destekde bulunman beni sevindirdi.

Haklısın, kendime zaman zaman ölçüleri kaçırmak suretiyle haksız yargılamalarda bulunarak; kendimi madddesel algı boyutunda değersizleştiriyorum.

Bunu yapıyorken, elbette ben de doğru bildiğim şeyi yaptığıma inanarak yapıyorum: Yani yanlış bir şey yapıyor değilim!

Çocuklarımın ya da eşimin nazarında değerli, ünlü, zengin, saygın, sözü geçen, efendi, dürüst, cömert, falan filen bir insan olarak sevilmek benim kitabımda (karakter ve kişiliğimde) yazmıyor.

Bir kısım çevre beni iyi insan olarak bilmekte, bir kısım çevre de beni aşağılık bir insan olarak tanımayı menfaatlerine daha yatkın olarak görmekteler:

Anlayacağın, herkes işine geldiği gibi yorumlamakta beni ya da seni ya da bizleri...

İş bu halde; akıllı geçinen bir deli olmaktansa, deli bilinen bir akılı olmak yaşayıp mutlu olmak için daha pragmatist olarak görünüyor bana!

Sevgi ve Selamlarımla

18 Eylül 2005 13:13  

Yorum Gönder