7 Haziran 2009

Kıymet

Bir çocuk gibi dedi, kardeşim. Bir çocuk gibi yaşamalı hayatı. Hani, eline bir lira para geçince nasıl sevinir ya bir çocuk. Onunla dünyaları satın alır. Küçük bir çikolata, dünyalar demektir çocuğun gözünde. İşte öyle sevinmeliyiz sahip olduklarımız için. Azla, mutlu olabilmeliyiz. Azda bulabilmeliyiz, aradığımızı.

4 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

kiymetim neden bilinmiyor diye düşünmekteydim. hayattaki tüm insanların tükenmesi gerekiyormuş meğer..onlar tükenince ben kalacakmıyım ki?..

7 Haziran 2009 09:11  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Adsız

Kendinizle derinden alaka kurmayın derim. Sadece size bağlı değildir diye inanıyorum kıymetinizin anlaşılabilmesi.

Siz bir gemisiniz örneğin :)

Eğer gönüller derya olsa, elbette üzerinde pek çok gemi de sefer hâlinde bulunabilir değil mi ?

Aksi halde bırakın gemiyi, bir tekne dahi sefere çıkamayabilir, göl bile olamayan bir gönülde.

Gayemiz o eşsiz latif gönül deryasını onlarca, yüzlerce insana mesken yapmak değil elbette.

Tek olsun, yeg olsun sakini; öyle ki tam olsun, pek olsun muhabbeti.

Ama, onu da başaramıyoruz. Buna üzüntüm, buna hayıflanmam, buna sitemim.

Derim ki: Fırtınası dinmiş sükûna ermiş bir derya nasıl olunur, onu öğrenmeliyiz Adsız.

Herkese, ve her şeye rağmen.

7 Haziran 2009 10:54  
Blogger cenkunal dedi ki...

Esas şükür,eline geçmediğinde dahi şükredebilmek hali değil mi?
Ama bu,mutlak düşünce alanıdır.

7 Haziran 2009 19:05  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Cenk bey,

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz, ehlen ve sehlen merhaba :)

Esas şükür hâli, gidenin arkasından ağlamamaktır değil mi efendim :)

Gelirken iyiydi de, gidince mi kötü oldu demezler mi :P

Elhamdülillah.

7 Haziran 2009 20:05  

Yorum Gönder