19 Mayıs 2009

Şeb-i Yeldâ



















By Beyaz Gece

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir,
mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat.

Sâbit

10 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

# Kayıp Nota

~ Bu çiçekler, ben 'im olsun mu ?

~ Sen 'sin gördüğün. Kendini mi istiyorsun, kendine !

20 Mayıs 2009 13:08  
Anonymous Adsız dedi ki...

akilli insan gücünün yetiğini istemeye çalişmali... çok pahali geliyor gücümüz yetmiyor :)

20 Mayıs 2009 13:42  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Adsız.

O çiçeği çiçek yapan benim hüsn-ü zânnımdır.

İstesem; bende şirret bir göz olsa, o çiçeği rezil rüsva da ederim.

Ne biçim çiçeksin sen derim, hayatımda böyle çirkin çiçek görmedim ben derim, derim de derim !

Alırım elime, evire çevire yolarım yapraklarını, çarparım duvara kırarım dalını budağını.

Bende öküzlük istidadı olduktan sonra, çiçeğe en yeşilinden ot muamelesi yaparım yâni :)

Ama yapmıyorum..

Çünkü, bende o göz yok.

Bendeniz.. daha çok, otları dahi çiçek gibi görmeye meyilliyimdir :)

21 Mayıs 2009 01:19  
Anonymous Adsız dedi ki...

"O çiçeği çiçek yapan benim hüsn-ü zânnımdır." nihayet.. şükür rabbe..


bana da yardım edin ne olur hüsn-ü zânnımı besleyebilmek için daha da güçlü olsun diye.. sizinkiler besiliye benziyorlar:)

Allah'a emenet olun..

hayırlı geceler

21 Mayıs 2009 01:31  
Anonymous Adsız dedi ki...

ben gibi otlarda çiçek gibi rabbin yanında görülebilinir mi? acaba.. ne dersiniz?

21 Mayıs 2009 01:36  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Adsız.

Bu dünyada, sizi ot gibi algılamaya meyilli öküzlerden çokca bulunduğu sürece; ne yazık ki zaman zaman, bir çiçek değil ot muamelesi göreceksiniz.

Bunu söylüyorum ki, gerçek ile karşılaşmaktan korkmayın. Evet, yaşamın her hangi bir sahnesinde karşılaştığımız birileri bize ot muamelesi yapıcak.

Çünkü !

Vaktiyle, bu zavallı danalar ya da inekler de, ot muamelesi gördükleri için; kainatın en güzel çiçeği insana nasıl davranılması gerektiğini öğrenememişlerdir.

Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi, sen başkasına yapma diyen iç seslerini de; hırslarından olsa gerek, dinlemez duymaz olmuşlardır.

Sen bir ot değilsin şüphesiz. Senin ot veya çiçek gibi görünmen, çevrendeki insanların nazarına bağlıdır.

İnşâ Allah, yaratılanı yaratandan ötürü severiz bilincini şuûrunu yüreğinde hissederek yaşayan kimseler ile karşılaşırız da; biz de biraz olsun bir çiçek olduğumuzu duyumsar, çevremize tebessümle bakar ve mis gibi kokular saçarız.

Bence, altın gibi bir yüreğiniz var. Belki bugün bir karış çamurun içinde yaşıyor olabilirsiniz, ama; nerede olursa olsun altın kıymetinden değer yitirmiyor işte.

Lütfen, sabırlı olunuz.

Sabır ve sebât ilahi imtahanın bir sadakat sınamasıdır.

Sabrediniz !

Ki, farkınız belli olsun.

Ve şunu aklınızdan çıkarmayın, insan kâinatın en güzel çiçeğidir. Yaşamın yedi rengiyle bezenmiş bir çiçek oduğunuzu düşünün, neşelenip gülümseyin.

Başkaları sizi nasıl görürse görsün, siz kendinize güzel mi güzel mis kokulu bir çiçekmiş gibi davranın.

İncitmeyin, üzmeyin kendinizi.

...

21 Mayıs 2009 21:32  
Anonymous Esmalâle dedi ki...

-Allah'ım bunların hepsi benim için mi?

-"Biz yerde ve gökte ne varsa insana musahhar kıldık." (Casiye 13)

-Çok teşekkür ederim Allahım.

22 Mayıs 2009 01:50  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Esmâlâle.

Çiçekleri ne denli sevdiğimizi düşünüyordum, sizin yorumunuzu yazdığınız gün.

Cuma günü !

Çiçekleri bu denli sevmemizin nedenleri üzerinde düşünmeliyiz insanlık âlemi olarak.

Böylelikle, birbirimizi nasıl sevebileceğimizi daha iyi öğrenmiş oluruz.

Fakat.

Ne kadar öğrenirsek öğrenelim; bizde şu benlik menfumu olduğu sürece, hep daha fazlasını isteyecek bekleyeceğiz karşıdan.

Çiçekler ?

Bir çiçek gibi sevilmeyi beklesek, belki de en çok o zaman sevileceğiz.

...

24 Mayıs 2009 23:50  
Anonymous Adsız dedi ki...

fotoğrafımı kullanmışsınız,helallik dilemek için flickrdan mail atmışsınız ve yıl 2011 ben tam 2 yıl sonra görüyorum mailinizi :)) helal olsun tabi,kullanmaya devam edebilirsiniz ne demek,görmüş beğenmiş blogunuza yakıştırmışsınız mutlu oldum,asıl ben teşekkür ederim,vesselam :)

27 Ağustos 2011 06:05  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Siz de bizi sevindirdiniz bu helallik ile, Allah râzı olsun.

27 Ağustos 2011 06:12  

Yorum Gönder