15 Ekim 2007

The path.. which is arriving, at one.

An Iranian girl attends Friday prayers in Tehran, September 2006.
An Iranian girl attends
Friday prayers
in Tehran, September 2006.
By Atta Kenare / AFP

9 Yorum:

Blogger Hayâl dedi ki...

Kâzım Bey
bu siteye ne yapmışsınız böyle..bir kere okuduğumuzu bir daha bulamıyoruz..yazdığımızı hiç bulamıyoruz...Lütfen yazdıklarınızı arşivleyiniz..Acizane ricamdır. :)

16 Ekim 2007 14:52  
Anonymous Adsız dedi ki...

Ahh ahh kimse bilmiyor ama bu sitenin başına gelecek var :))
hep okuyorum sıkıldım bunaldım hayat kısa saatler geçmiyor yani bu siteye ve başka sitelere değil kendime ve insanlara sitemim nedir bu hezeyanlar kıpırtısız depresif anlamlar sakin olun içinizde hiç mi gökler Ey Yüce gökler diyerek toprağa bakma hissiyatı :)) istem dışı şükürler istek dışı hayırlara yoracak gönül ağrılarınız kalp çırınışlarınız yok mu ...
hayat kısa yada uzun olsun ne katıyorsunuz ona bakın derim ahh kendime de söylüyorum buldum meydanı konuşuyorum sanmayın sadece hüzün sarıyor...
toprak uğruna canlar nefs uğruna güzel gözlü evlatlarımız ahirete uğurlanırken biz niye mutsuzuz niye yani...

18 Ekim 2007 10:40  
Anonymous Adsız dedi ki...

Dikkat dikkat blogspot sahibine yani bu sayfayı oluşituran arkadaşa rica etsem önceki yorumuu iptal edermisiniz,
iş yerinde insanların kalbimi daraltan anlamsız gelen kendişlerince yorum yapılan ki küçümsemiyoprum sadece düşünmüyorlar gibi geliveren çığlık atacam atamıyorum müdür var dediğim sırada yazdıklarımı iptal edermisiniz...

teşekkür :)
Saygılarımla,

18 Ekim 2007 10:42  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Dikkat dikkat blogspot sahibine yani bu sayfayı oluşituran arkadaşa rica etsem önceki yorumuu iptal edermisiniz,"

@ Nar'su için Acele Cevap

Olmaz efendim, yazılmış ne güzel işte.. memnun olduk; hem siz sınırları da çizmiş bulunmaktasınız, ne manaya geldiği ap açık.. . anlamayanlar utansın :P

Bu site niye var zaten :)) hem yorum yönetimi de yokken, de mi ama ;)

"Ey Yüce gökler diyerek toprağa bakma hissiyatı :)) istem dışı şükürler istek dışı hayırlara yoracak gönül ağrılarınız kalp çırınışlarınız yok mu"

Sorduğunuz suale de "var olsa gerek" diye cevap vereyim kendi şahsım adına, başkalarını bilemem.

Kanaatimce çok güzel bir yazı.. çerçeveletip duvara asalım; böyle yazılar her zaman çıkmıyor ortaya.. madem çıktı, kalsın.. . o kadar, diyorum :-)

Evet.. şimdi, söz sizindir (?)

Hâlâ, silinmesini mi talep ediyorsunuzdur.. . yoksa; tarihin altın sayfalarına :o) bir miras mı kalsın diyorsunuzdur.

...

18 Ekim 2007 13:17  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hayâl

Hoşgeldiniz efendim.. web sitesi şeysimiz, ya da biz ona blog neyim diyelim; şu sıralar yapılanma aşamasında.

Şablon içeriğinde düzenlemeler yapıldı; index.html sayfası - random.html sayfasına yönlendirildi - ve anasayfa mahiyetine main.html sayfası inşa edildi :)

Bu şu demek oluyor..

Bloğumuzu http://mizrak.web.tr şeklinde bağlantı veren kaynaklar; önce.. random.html sayfasını görürler; daha sonra da, yaklaşık sekiz yüz sayfa arasından her hangi bir sayfaya yönlendirilirler.

Bu süreç.. internet bağlantı hızına, istemci bilgisayarın teknik donanımına bağlı olarak bir saniyeden daha az veya bir kaç saniye arasında değişen sürede gerçekleşir. Nihayet; bir rastgele sayfa, browser 'da görüntülenir.

Bu browser.. Internet Explorer, ya da Mozilla Fire Fox olabilir.

Açılan bu sayfada.. sitede rastgele sayfalar arasında dolaşmak isteyen; sayfanın üst tarafında bulunan [ Rastgele ] butonuna tıklayabilir.. ya da, [ Anasayfa ] butonuna tıklayarak main.html sayfasını görüntüleyebilir. Böylelikle gündem teşkil eden, son yazıya ulaşılmış olunur.

Yorum bırakılan sayfalara ulaşmak problemine gelince.. .

Bu problemi aşmanın iki yolu var; birincisi, yorum bırakılan sayfa [ Sık Kullanılanlar ] sekmesinden kayıt altına alınır; veya, URL adresi köşeye bir yere kaydedilir.

Veya, sizin burada yaptığınız gibi; blog sahibine suâl olunur :) blog sahibi de, bloğuna ulaşabildiği sürece; soru, ve şikayetler ile ilgilenir ;)

Şimdi.. sizin yorumunuzu bulalım bakalım: Arşivde yaptığımız inceleme neticesinde.. blogda kaybolduğu rivayet edilen yorumun izine; şurada rastladık efendim.

Şurası: [ http://mizrak.web.tr ]

Ümit ederim ki.. cevabımız, problem ve şikayetinize muhâtab olabiliyordur.

Saygılarımla,

18 Ekim 2007 15:10  
Anonymous Adsız dedi ki...

Merhaba, Sizler için yazdığım satırlarda sorun yoksa benim için hiççç sorun değil nasılsa vatan millet hepimiz boş alana resimler çizen, sözler yazıyoruz bende acayip severim boşluğu sahii dünya da boşluk üzerinde değil mi hani gezegenler kocaman boşlukta bulutlarda mı öyleydi aceppp :))
şimdilerde insanlar beyinlerinin güçlerini birleştirip doğa üstüyüz mantığında lakırdılar ediyorlar yaa bende onların sohbetine odaklanıp kafayı sıyırmış fazişyette akşam olsa da boşluğa çıksama bakıyorum ;
bütün lakırdılarım ondan yoksa ne işim olur :))

kolay gelsin...

bir şey soracağım reenkarnasyon var midurrr :)))

18 Ekim 2007 16:22  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Nar'su

Bu reenkarnasyon muhabbetine ben de, şu işe yaramaz sabah kuşağı programlarında denk geldim de izledim.

Muhabbet olsun diye böylesi programların izlenmesinde bir sakınca görmüyorum, lâkin.. insanı deli ediyor bunlar, çıldırtıyorlar; dolayısıyla, pek ciddiye de almamak lâzım.

Bu konu böyle,

...

Şimdi reenkarnasyon meselesine gelelim.. bu kadar saçma bişey olamaz!

Barış Manço olduğu rivayet edilen bir çocuk var elimizde. Ama, sadece bir rivayet bu; hadi esahtan Barış Manço 'dur kendileri.. bu saatten sonra ne işe yarar: Ne ses var, ne de arz-ı endâm.

Hem reenkarnasyona uğramamış mı bu çocuk; nasıl oluyor da geçmişini hatırlıyor ?

Hadi bakalım hatırlıyor da; neden İmparator Neron olduğu zamanı da hatırlamıyor; zeka özürlü mü yoksa.. ben olsam; Çin'li olduğumu da hatırlardım, ve bu arada Eskimo olarak yaşadığım zamanları da anlatmazlık etmezdim :))

Hem reenkarnasyon var.. madem öyle; reenkarnasyona uğranmıştır.. gitsin başka bir iş yapsın; Barış Manço olmak iddaası niye !!!

Ne yâni.. şimdi; bu küçük bey Barış Manço'ymuş diye.. sayın Manço'nun servetini, tahtını bu çocuk cağıza mı bırakacağız !

. . .

Bakınız efendim..

İslâm dinine göre; yâni biz müslümanların tâbi olduğu dine göre; her fâni ölümü tadacaktır denilmektedir; ölüp ölüp dirileceksiniz denilmemektedir.

Evet bir diriliş var ki; biz müzlümanlar da o güne, ahiret diyoruz.

Ahiret hayatı başka hikâye, Reenkarnasyon başka hikâye.. okumayan, araştırmayan insanların aklı bulanıyor kanımca; milletin imânı ile oynuyorlar.

İnanıyorum ki bu meseleye nokta koyacak aklı selim bir kimseye mikrofon uzatmazlar; çünkü, iki günde tartışma neticelenmiş olur.

Ama ne ? maksat geyik çevirmek, o şunu dedi.. bu şunu söyledi.. bağır çağır, patırtı kütürdü.. reyting reyting :D

...

Allah (cc) doğruyu yanlıştan ayırabilecek bir furkân nasib eylesin hepimize de.. âmin,

19 Ekim 2007 08:10  
Anonymous Adsız dedi ki...

Aminnnnnnn...

Hayırlı Haftasonları

19 Ekim 2007 17:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Hayırlı Haftasonları"

@ Nar'su

Size de efendim, teşekkürler..

20 Ekim 2007 00:23  

Yorum Gönder