2 Mayıs 2007

Âkıbet

Yol, ve yolcu arasındaki alâkayı düşünmekteyim.. yol hep aynı istikamettedir, yolcu ise bitmek tükenmek bilmeyen sonsuzluğun seyrinde yalnız başına tekamülünde ilerler.

Dünyevi zahiratı terkeder, ahirdeki emelleri terkeder, bâtınındaki benliği terkeder, sonra bütün terk etmeleri unutur.. bir muammâ hiçliğe kavuşur yolcu.

Akıl almıyor bunları belki.. alsa, bu âlemde olmazdık sanırım. Çok okumalı, düşünmeli.. bilimin imkanlarından istifade etmeli, hurâfenin dib çukurlarına düşmemeli.

Günümüz toplumunda, ben biliyorumcu insan örnekleri öyle çok ki.. bunlardan birisi olmadığımızın senedi de yok elimizde.

* * *

81. Tekvir Sûresi Meâli (1-14)

01. Güneş tekvîr edildiği (dürüldüğü, nûru nârından ayrıldığı, ışığı giderildiği) zaman!
02. Ve yıldızlar, (karartılarak) döküldüğü zaman!
03. Ve dağlar, yürütüldüğü zaman!
04. Ve yüklü develer, başı boş bırakıldığı zaman!
05. Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman!
06. Denizler, tutuşturulduğu zaman!
07. Nefisler, birleştiği (ruhlar, bedenlerle bir araya getirildiği) zaman!
08. Diri diri toprağa gömülen kıza,
09. hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!
10. Sayfalar (amel defterleri), açıldığı zaman!
11. Gök, yerinden sökülüp koparıldığı zaman!
12. Cehennem, iyice alevlendirildiği zaman!
13. Cennet, yakınlaştırıldığı zaman!
14. Her nefis, (hayır ve şer) ne hazırlamış olduğunu bilecektir.

8 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

hayirli sabahlar
baslik hatirlatti
"Akibetinden endise etmeyenin,akibetinden endise etmek lazim..."
ikinci paragraf ta bir beytin serhi gibi...
'Der tariki nakşi bendi, lazım amed çarı terk, terki dünya, terki ukba, terki hesti, terki terk'
(bu aralar ritmi bozuk tashicardic hayal111:))

3 Mayıs 2007 08:05  
Blogger Vuslat...:) dedi ki...

ALLAHU EKBER... O günden Rabbimize sığınırım kendimizi muhasebeye çekmemek elde degil bu Ayeti duyupta nekadar şükretsek azdır Rabbimizin sevdigi kullarız ki Mevlam bizleri o'nun kulu ve Muhammet ümmeti olarak yaratmış. Yarab kusurumuzu affet bizleri kendine kul kabulet emanetini kabzetmek zamanına kadar bizleri emanetinde eminkıl amin.

3 Mayıs 2007 10:38  
Anonymous Adsız dedi ki...

Bi İsmi Allah

@rumeysa,
rabbim her daim muhasebeye talim eyleye biz seven kulları
dualerına canı gönülden amin diyorum

esin

3 Mayıs 2007 15:15  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Merhaba Hayal111, hoş geldin.. Artık öğlen oldu ama, tünaydın diyorum :)

Bu sözü daha önce duymuş olduğumu anımsıyorum, lâkin unutmuş gibiymişim.. hatırlattığınız için teşekkür ediyormuşum, acizâne..

"Der tariki Nakşi bendi lâzım âmed çâr-ı terk; terk-i dünya, terk-i ukba, terk-i hesti, terk-i terk" Alıntıladığınız bu beyt hakkında yazmıştım ;)

Ümit ederim ki ritminiz râzı olabildiğiniz en güzel nisbette düzelir.. iyileşir.

Bakın.. burada güneş açtı, hava öyle güzel ki, "hayata gülümse" diyor bahar.

İnşâ Allah sizin diyar illeri de, kendisine has eşi bulunmaz güzellikler ile bezelidir.. .

4 Mayıs 2007 16:23  
Anonymous Adsız dedi ki...

size de hayirli gunler
birsey degil diyormusum:)
ben tsk ederim beyti duzelttiginiz icin.
Burada bahar pek yasanmiyor.Iki gunde yaz geldi.Ne oldugunu anlayamadim :)Burada ilk yilim da.
Daha onceki gorev yerimde her mevsim resim gibiydi.Ve ben en cok bahari ozluyorum.
Buralar da inshaallah kendince bahari ve kaybedilen kendine has guzelliklerini tekrar yasar...
hayal111

4 Mayıs 2007 17:10  
Blogger cenkunal dedi ki...

Yol ve yolcu.
Evet,bende de daima derin çağrışımlar yapan iki kavram.
Ben de bir yolcuyum biliyorsunuz.
Ve zamanın yolcusu.
Zaman nereye akıyor?
Nerden akıyor?
İnsan onun neresinde?
Ve acaba yolculuk gerçekte var olan bir kavram mı?
Yoksa her şey bir yanılsamadan mı ibaret?
Yolculuk içimizdedir.
Yol da içimizde.
İçimiz ise kainatta.
Kainat Allahın esmai İlahiyesinin tecelligahı.
Ve insan ebed yolcusu.
Metod:Marifetullah ve muhabbetullah.

6 Mayıs 2007 14:16  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hayal 111

Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum, düsturunun.. kalbinizde yer edebilmesini dileriz. Öğretmek, karşılık bekle(me)yen bir hizmettir.

Beklenilirse, lezzetinden ziyade elemi görünür olur.. böyle düşünmekteyiz, ve sözümüzden, önce kendimize ders alırız.

Allah (cc) bu yoldaki hizmetinizi daim eyleye efendim.. ahir alemde, bereketiyle sevinesiniz.

- & -

@ Rumeysa

Ekber olan Allah (cc) ise.. korkumuz, niye olsun! Çok şükür.. .

Dönüşü olmayan yolcuğumuz sürüyor.. âkıbetimiz hayr 'ola inşâ Allah.

- & -

@ Esin

Ecmâin..

Muhasebemiz, önce kendimizi bilmek yönünde olabilmesi temennisindeyim. Zirâ.. çok dağlar var ki, devrilir.. durmaz yerinde.

Herkes, kendisini bilsin.

- & -

@ Cenk Ünal

Bu konuyu işlerken.. aklımda siz (de) vardınız sayın Ünal.

Zaman su gibi akıp gidiyor ya, bizi de önünde sürüklüyor sanki. Bir kudret olsa da yüreğimizde, biz ona (zamana) hükmedelim.

Sürüklenen değil, peşi sıra koşulan olalım.

Peşi sıra koşulanların en hayrlısı var ya.. şimdi Allah'ın (cc) habibi geldi aklıma.

Zaman da O'na tâbi değil mi..

Marifetullah: Allah'ı (cc) ilimler ışığında keşfetmek, idrak etmek..

Muhabbetullah: Bu keşfin bir meyvesi olan sevgi ile, hakikat 'e rücû etmek.. dünya, bir vuslat yeri değil mi ki zaten?!

Bu iki kelimeyi, sizden duymuştum.. ve aylar sonra şuûr 'una vardım. Teşekkürümüz olsun.. belki yine, ve yeniden.

7 Mayıs 2007 03:31  
Anonymous Adsız dedi ki...

teşekkür ederim duanız icin
amin diyorum
hayal111

7 Mayıs 2007 07:54  

Yorum Gönder