30 Nisan 2007

Başörtüsü Hakkında Münâzara

Hz. Muhammet' in fahişelik yapan kadınlar ve evli kadınların sokakta ayrılması için başlattığı bu uygulamanın

[ İtiraz ]

Algı olarak doğru kabul edilse bu ifade.. müslüman tebâ olarak, başı açıklara fahişe dememiz gerekir. Oysa böyle bişey yoktur.. bu hak kimsede yoktur.. o zamanlarda da yoktu.

Hz. Muhammed vahiy denilen ilim ile kendisine bildirilen Kur'an-ı Kerim den öteye bir söz söylememiştir âlimlerimiz.. onun ahlakı Kur'an-ı Kerim'di derler.

Bu münasebetle.. Hz. Muhammed fahişeler belli olsun diye böyle bir uygulama başlatmamıştır. Kur'an böyle emretmiştir. Amaç da fahişeler beli olsun diye değildir.

Olsa olsa.. kadını muhafaza etmek yönünde olabilir. Zira zinetlerinizi örtün meâlinde bir yaklaşım var. Yâni değerli olan varlığınızı alenen teşhir etmeyin !

* * *

Bu ülke de kaç kişi başörtüsü takamıyor, birkaç bin memur ve üniversite öğrencisi dışında?

[ İtiraz ]

Resim: Latife Hanım ve Mustafa Kemal AtatürkMuhterem dostum.. hangi ülkede yaşıyorsunuz siz.? Bir kaç bin memur öyle mi.? Ya algılamada bir sorun yaşıyorsunuz, veya görmek istediğiniz tabloyu burada okurlarınıza empoze ediyorsunuz.

Dediğiniz rakkam yanıltıcıdır.. zorlamaya gelince, korkarım sizin gibi düşünmek durumunda kalacağım. Tabi büyük bir kısmı için değil !

Başına örtü alıp.. poposunu açan zavallı kızlamızı gördükçe, medyanın ve modacıların bu konuda ne denli başarılı olduğunu kabullenmek durumunda kalıyorum.

Kadını bir mal gibi teşhir etme konusunda emin adımlarla ilerliyorlar. Feminist geçinen zavallı bayanlar açıklasınlar.. reklamlarda çıplak kadın objesinin kullanılması neye hizmet etmektedir acaba...

* * *

ben nasıl inanayım başörtüsünü savunanların samimiyetine şimdi

[ Telkin ]

resim: Başörtüsü Hakkında Münâzaraİnan inan :) başörtüsü kullanmayan bir bayan ile evlenmeyi düşünmüyorum meselâ ben.. bu konu benim için bir prensip. Tabi.. kafasının içi de dolu olacak. Bunu kapalı olduğu için söylemiyourm.. anne olacağı için söylüyorum.

Ama Nur Sertel gibi vehamet abideleri sayesinde.. kızlarımızın, üniversitelerde tahsil görme hürriyetinin önüne geçilmiştir.

Eğitimsiz diye bugün suçlanan müslümanlar.. dün ve bugün hâla üniversitelere alınmamaktadır. Bırakın öğrencileri bu dinazor zihniyet başörtülü annelerimizi dâhi mezuniyet törenlerine almamaktadır.

sayın Gaykedi.. gösterin insanlığınızı. Bu adalet mi, insanlık nerede kardeşim.. . bu kadar mı kalpler taşlaşmıştır.. .

Allah'a havale ediyorum bunların yedi seceresiniz.. bir de cumhuriyet mitingi yapıyorlar. Neymiş efendim, Çankaya 'da başörtülü istemiyorlarmış..

Bediüzzaman meâlen diyor ki: İnsan, öyle bir isdidada hamura sahiptir ki.. meleklerden de üstün bir mevkiye makama sahip olabilir. İşte böyle de, hayvanlardan daha da zelil bir duruma düşebilir.

Demokrasinin, Cumhuriyetin neresinde başörtülü bir bayan cumhurbaşkanı eşi olamaz diyor. İnsaf, insaf, insaf.... .

* * *

Haa bu arada ben kadının saçından tahrik olan bir kaç fetiş manyağı dışında erkek duymadım, duyan varsa yorumlara yazsın....

[ İtiraz ]

Muhterem dostum.. ben kadınların saçından etkilenmiyorum. Ama, rüzgarda püfür püfür salınan saçlarıyla bir bayan beni cezbediyor, cinsel yönden tahrik ediyor.

Sen çıkıp buna manyaklık diyeceksin diye, kendi erkekliğimi iknar etmeyeceğim.

Sen manyak diyorsun diye.. belki kimi kendisini ifade edemeyecek erkekler, yâ bu demek ki manyaklıkmış diyip kıvıracak erkekler olabilir.

Ama.. bir gerçek vardır ortada. Bu manyaklık değil, doğanın erkeğe ve kadına yüklediği bir cereyandır. Ateş ve barut bir arada durmaz muhterem.. durursa, bir kıvılcımla yangın çıkar.

Burada.. yine okurlarınızı yönlendirme var gibi, muhtemelen farkında da değilsinizdir.

Manyak, sapık, fetiş gibi ifadeleri kabul etmiyorum. Ben bir erkeğim, ve saçı omuzlarından aşağı dökülmüş bir bayan, hele hele en âlâ afrodizyak parfümlerden birisini de sürünmüş ise bir yağ gibi erir biterim.

Sizi bilemem.!

* * *

Zaten saç bir cinsel objeyse, kadında erkek saçından etkilenebilir, o zaman erkeklerin de başörtüsü takması gerek...

[ Tavsiye ]

Resim: Başörtüsü Hakkında MünâzaraAhh Gay kedi ahhh.. saç hiç cinsel obje olur mu :) değil tabi.. Peki ne cinsel bir obje..? Düşün bakalım..

Sen sabahları aynanın başına geçip, saçlarını taramıyor musun? Hatunlar, ayna başında yarım saat bir saat durup nasıl olmuş saçlarım diye bakınmıyorlar mı?

Kuaaför sektörü, saç boyaları, şampuan reklamları boşuna mı iş yapıyor.. demek saç cinsel bir obje değilmiş.. Hahh hahhh haaa :)

Seni bundan sonra saçlarını taramamaya davet ediyorum muhterem dostum.. bakalım partnerin seni beğenecek mi.. .

* * *

[ Netice ]

Muhterem dostum :) bitti bu yazı.. çok güldüm, Allah da seni güldürsün.

Bu arada.. başlığa da itiraz edeyim, öyle gideyim. Türban denilen şey, Hindistan 'da kullanılır aslında. Sonra birileri bu ifadeyi toplumumuza yamadı. Aslında başörtüsü demek daha uygun. Hem şeklen, hem de Türkçe'nin karşılığı olarak.

Google 'da bir arama yapın resimlerde.. Turban diye yazın, bir de Başörtüsü diye yazın.

Demek istediğimi anlayacaksınız.

Resim: Başörtüsü Hakkında MünâzaraBu arada.. bu yazımızı okuyan herkesten: Müslümanlığa saygı duymaya, ve hatta edebiyle ahlakıyla yaşamaya dâvet ediyorum. Müslümanlığı yanlış anlayan, tanıtan insanların arkasından gitmeyin. Anlatılanlar ile yetinmeyin.. inceleyin, araştırın.

Ayrıca.. hatalarımıza da işaret ederseniz memnun oluruz.

Saygılarımla,
Kâzım Mızrak


( Şuraya yazmışım: http://gaykedi.blogspot.com/2007/04/hz.html )

13 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

#

Dil bilgisi yönünde içerikte düzenleme yapılmıştır.

30 Nisan 2007 11:46  
Blogger Sunusy dedi ki...

Ayeti inkar eden fasık, uygulamayan ise günahkardır.

Başörtüsü konusunda bizimle hem fikir olmayanlar Allah ile hem fikir olmadıklarının farkına neden varamazlar.

Bizler tekstilci değiliz ki başörtüsü takanlardan bir rant elde etmeye çalışalım. Rabbin emrini tebliğ etmekle görevli olduğumuz gerçeği neden gözardı edilir?

Bu cahilliğin sonucu değildir sadece.
Burada inat da vardır.

Fakat inatlaşılan eğer RAB'se hiç değilse bunun ne demek olduğu bilincini vermeliyiz bu insanlara.

Mesele Başörtü meselesi değildir. Mesele Tağut meselesidir. Tağuta tabi olan aciz müslüman bile peruk taktığı zaman hasıl olan günahın tağut tarafından alınacağına inanıyor.

Bu çok mühimdir, demek ki müslümanlar da cahildir. "Neden hicret etmediniz, arzım yeterince geniş değil miydi?" ayeti kerimesine muhattap olmayacaklarını zannediyorlar.

Bu konuda dert ve ızdırap aslında daha girifttir.

Allah müslümana hidayet versin, fasıkı da islah etsin, islah etmeyeceğinin de...

"Allah fasık olan bir topluma hidayet etmez" ayetini de idrak edelim inşa'Allah.

***

Yazınızı virgülüne dokunmadan imzalıyorum.
mücadelenizin muvaffakiyetini dilerim, Allah güç kuvvet versin.

Not: Açık bayanları asla ve asla kerih görmüyoruz ama bizim gibi adamlar açık bayanlarla evlenirse, biz bacılarımızı kimle evlendireceğiz? diye sormak lazım.

30 Nisan 2007 13:10  
Blogger gaykedi dedi ki...

örtünenler azalıyor, çoğu kişi için tek sorun kamusal alana eskiden daha fazla girmeleri diyebiliriz herhalde...

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV) son raporu, "Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset". Araştırmayı yapanlar Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Ali Çarkoğlu ile Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Binnaz Toprak.

Raporun en çarpıcı verisi daha önce basına sızmıştı: 1999'dan 2006'ya, başını örten kadınların oranı yüzde 72.7'den yüzde 63.5'e düştü!

Biraz daha ayrıntıya girersek: 'Başörtüsü' takanlar yüzde 53.4'ten yüzde 48.8'e... 'Türban' takanlar yüzde 15.7'den 11.4'e... 'Çarşaf' giyenler ise yüzde 3.4'ten yüzde 1.1'e inmiş durumda.

****

Mızrak Bey saçlar diyelim ki tamam cinsel bir obje o zaman erkeklerin de saçlarını örtmesi gerekmiyor mu ? yoksa arap erkekleri o yüzden mi baş örtüsüne benzer "kefiye" takıyorlar :)

****

bu soruma verdiğiniz cevabı biraz daha açar mısınız rica etsem, yoksa sadece Kuran öyle diyor bize yorum yapmak yada sebep aramak düşmez mi demek gerek...

30 Nisan 2007 16:38  
Blogger cenkunal dedi ki...

Sözkonusu blogda yayınlanan bu yorumlarınız gerçekten çok yerinde olmuş.Konuyu ele alış tarzınızı takdir ettim.
Ama herkes için olmasa da,bazı kişlere ne söylenirse söylensin anlamak işlerine gelmeyecektir.
Önyargıların değiştirilmesi,atomun parçalarına ayrılmasından daha güçtür.

1 Mayıs 2007 01:31  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Sunusy

Muhterem kardeşim.. herşey, ve herkes bir yana, biz de teselli arayan bir kimseyiz. Çok güzel bir yorum bırakmışsın.. kalbim huzur doldu. Allah râzı olsun..

Erkek, bir camii 'nin kubbesi gibidir.. onsuz aile perişan olur. İşte bu bakımdan, ne yöne adım attığının hesabı içerisinde olmalıdır.

Toplum içerisinde edebine, ahlakına, itikadına bakarak kendisine bir zevce beğenmelidir. Ki, ailesinin birlik beraberliğindeki sıhhat daha sağlam olsun.. neşe, saygı, muhabbet gani olsun.

İşte bu konuda biz erkeklere büyük bir sorumluluk düşmektedir.

Aile içi iletişimde bir erkek zorbalığa, ve dayatmaya vardırmadan eşinin gönül hoşnutluğunu gözetmelidir. Cehaletin bir işareti olarak, eşinin hak ve hukukunu ihlal edecek davranışlarda bulunmamalıdır.

Bu yorumumda, not düştüğünüz unsura dikkat etmeye çalıştım. Mühim bir konu, kardeşlerimden dikkat etmelerini temenni ediyoum.

Ve tabi bayan kardeşlerimizden de! Ayda yılda kulağıma geliyor, müsüman bir bayan gayrimüslim ile izdivaç ediyor. Üzüntü duyuyorum..

Bayan kardeşlerimiz de, evleneceği kimsede güzel ahlakı, itikadı aramalı sorgulamalıdır. Bir yanda hakk dururken, öbür yandaki bâtıla rağbet etmemelidirler.

Konuşması pek kolay oluyor, ama herkesin kendisine göre bir derdi vardır elbet.. Allah (cc) akıl fikir nasip etsin, sabır versin.. ecmâin.. .

Saygılarımla,

1 Mayıs 2007 03:20  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Gaykedi

Konu ile ilgili düşüncelerimizi.. ilgili sayfada sizler ile paylaştık efendim. Ümid ederiz ki kalbinizde değer görür.. Yanlışa düştüğümüz yerlerde dikkatimizi çekerseniz memnun oluruz.

İyi sabahlar,

1 Mayıs 2007 03:22  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Cenk Ünal

Yol bilenin ! diye boşuna dememişler.. bilemeyen, yolda kalır vesselâm.

Biz, lafı diretenler ile aynı safda durmayacağız.. bu kadar basit.

Kalbi hakikate aşina olanlara selâm olsun.. öyleyse.

1 Mayıs 2007 03:28  
Blogger Sunusy dedi ki...

"Mümin bir konu hakkında delil bulamadığında kalbine dönsün ve kalbine sorsun" mealindeki hadisi hatırlarsınız, ne kadar mükemmel bir psikolojik tahlil aslında.

Bunu Gaykedi rumuzlu arkadaşımız da yapabilir aslında. Hatta bu konuda sorusu olan herkes yapabilir.

Mesela, arkadaşımız erkeklerin saçlarına takmış vaziyette ya, hemen mantık bilimini kullanarak kıyas yapsın, Allah bize zeka nimetini vermiş ki tahlillerimizde kullanabilelim, yarın kitapsız kaldığımız da yolumuzu aydınlatmaya devam edelim. Ve dahi gönderilmiş kitabı anlayabilelim.

Ne demek istiyorum?
Mesela göğüsler..! erkekte de var, niye bayanlar denize üstsüz girince popülasyon artar, salyalar akar da, erkekler hep üstsüz oldukları halde durum böyle değildir, ya da kaslı erkekler de mi bikini ile girsin denize?

erkek saçını kadın saçını boşverin, cinselliği de bir kenara koyun, Allah örtünün dediği için örtünüyoruz, olay bu! Bunun illa bir mantığının olması gerekiyorsa şu mantığı kurun: köle, sahibine kayıtsız şartsız itaat eder.

Tıpkı yahudilere bir ceza olsun diye hayvan iç yağlarının haram edilmiş olması gibi, tıpkı azında yarar olduğu halde çoğunda ki zarar yüzünden şarabın, alkolün azının da haram edilmiş olması gibi. Bunlar imtihandır.

Bu bakımdan, doğru, başörtüsü bir simgedir. İnsanların safını belli eder. Kötü bir müslüman olsa da, ahlaksız olsa da, başörtüsü takan bir bayanın safı bellidir. Bu belki onu diğer amelleri yüzünden cehennemden koruyamaz ama ergeç cennete vardırır. Tıpkı takmayanların da cennete vardıracak başka enstrümanlara sahip olmaları gibi..

sevgi ve saygılar

1 Mayıs 2007 14:35  
Blogger Vuslat...:) dedi ki...

Selam kazım agabeyimizime katılıyorum başörtüsü hakkında malesef bizler gibi hem fikir olmayan insanlara üsdat Bediüzzaman gibiderimki Büyük kafaları gaflet içinde görüyorum İman kalesini küfrün çürük direkleri tutamaz... Dardüşünceler Dar Görüşler. kazım agabeycim rabbim hizmetinizi daim etsin 2ay evvel sinenizi keşfettim çok begendim inşaallah vaktim oldukça acizane yorumlarımı göndermeye çalışırım.sevgi ve saygılarımla a.e.ol

2 Mayıs 2007 00:48  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Rumeysa kardeşim..

Sözümüzün gecikmesi, nezaketsizliğimize yorulmasın. Siz de yanlış bir söz mü söyledik diye endişe buyurmayın.

Hüsnü zan etmişliğinize memnuniyetimiz vardır, lâkin bizde keşfedilecek bir sine yoktur.. böyle bilinsin.

Hizmet konusunda, hasıl olan bilinciniz bizi sevindirdi. Hizmet, bir insan şahsında tüm insanlığa ve bu anlamda âlemlerin rabbi Allah'a (cc) karşıdır. Böyle düşünürüz biz, elhamdülillah..

Büyük kafaları gaflet içinde görmek deyimini sizden duyuyorum, katkınıza teşekkür ederiz.. güzel bir söylev nükte.

İmân kalesi her an saldırıya maruzdur, kalbi vesveseler ve çevresel kışkırtmalar gibi..

Mukavemeti ise.. akıldır, ilimdir. Bunlardan yoksun kaldığımızda, saldırılara direnç gösteremeyiz.

Vaktiniz oldukça, bekleriz.. lâkin, bizi her daim daima ve ebeden burada bulamayabilirsiniz :)

Fâni Dünya..

13 Mayıs 2007 00:51  
Anonymous Adsız dedi ki...

Es- Selamun Aleykum Ve Rahmetullah
Hakiki Tesettür Çarşaftır...Bununla İlgili Sitemize Bir Yazı Eklemişizdir
YAZI ADRESİ AŞĞIDAKİ GİBİDİR:

http://omer108.blogcu.com/ISLAMI+TESETTUR/
Allahın Selamı Ve Hidayeti Üzerinize Olsun

22 Mayıs 2007 19:17  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ İlginize teşekkür ederim Ömer bey, memnun oldum.. uygun bir zamanda mezkur sayfada yazılanları okuyup değerlendireceğim. Aleyna, ve aleykum selâm.. .

22 Mayıs 2007 20:45  
Anonymous Adsız dedi ki...

Laiklikle-Milliyetciliği- Demokrasiyi Yanıltmaya calısan bazı kisisel bloknatlar masonlar vardır... Gerekceyi gormemezlikten gelip kisisel özveriliklerini yitirmislerdir... Bizler Türküz varlığımız egemenliğimizdir.. Aynı vatan aynı toprak ugrunda can verip kan dökenlerdeniz... Atalarimiz bizlere bu can vatanı milleti laikligi devletciliği milliyetciliği öğretmistir... Zübeyde Hanım'ın oğlu Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanın da kapaliydi...Bizler Birer Arslan gibi Türk dogduk Türk öleceğiz Başı açık yada kapalı olan annelerimizin ablalarımızın kardeslerimizin özgür bir demokrasi icerisinde yasamıs olduğumuz bir toplumda nasılda olur bu konuda hakaret edilmesine izin verilmektedir.. Dincilik degil bu özgürlüğün kısıtlanmasıdır... Türkiye cumhuriyetinde Özgürlüklerin kısıtlanmasi hakkında bir yasa tasarımı uygulanması sizce hakmıdır hukukmudur... Dava surecini butun insanlığa sunuyorum...Bu zamana kadar bekleyen kısıtlamalarin kaldirilmasi bile bir mucize Bizim varlığımız olmasa bizim insanlığımız olmasa ne bir meclis olur nede bir devlet kurulur... bizler Türküz Ve türk Olarak Gururluyuz...

4 Şubat 2008 22:02  

Yorum Gönder