16 Temmuz 2005

Türk Televizyonculuğu Nereye Gidiyor?

Bir gece vakti televizyon kanalları arasında geziniyordum; âziz milletimim, güzide TV kanallarının eşsiz dizi filmleriyle karşılaşıyorum. Hangi birisini övsem diye şaşırıyorum, hepsi de birbirinden güzel; vıcık vıcık zırva dolu :)

ATV kanalında bir diziye gözüm takılıyor, adını dahi bilmediğim bir diziyi "Ne yapıyor bunlar bi bakayım." diyerek yarısından kalma bir yerde izlemeye başlıyorum.

Polis Memuru rolündeki bir zaat, mavi önlüklü bir bakkal amcanın; mahallenin namuslu kızına rolü gereği asılan dolmuş şöförü tiplemesini görmesiyle; duman olmuş vaziyette olaya müdahale etme hevesiyle yere bıraktığı sebze meyve poşetlerini; karakol diye anladığım mevkinin önünde görüyor!

Senaryo yazarı veya yönetmen abimiz bu nezih Türk polisine komiklik yapdırma gafletiyle, olmadık salaklıklarla poşetlerin içinde bomba var diye ciyak ciyak bağırtdırıyor.

Sonuç olarak mevzu bahis olan polis arkadaş, korkar vaziyette güya yardım çağırmaya gidermiş gibi çırpına çırpına oradan kaçmakta.

ATV Televziyon Kanalı Yöneticilerine büyük bir afferim daha! Benim naçiz Türk Polisim de bu diziyi sırıtarak izlesin; adamlar nasıl olsa sanat yapıyor demi!?

Ellerin adamları Polis Teşkilatlarının gizemli gücünü vurgulamak için olmadık efektlerle film yaparlar; bizimkiler de napalım paramız yok ama sağlık olsun havası içersinde milleti güldürmek derdinde Polislik Makamını böyle rezil ederler.

Sanat da olsa abartının yeri, saati ve edebi vardır...

Pış Pış Yavrum Pışpış, Kâzım Mızrak

1 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Önemle Bilginize!

Bu Posta İçeriğinde
GMT+02 23:43 Saatinde,

"Şahsı ya da bir Kurumu Rencide Eder Şekilde Söz ve Sataşma Anlamı Taşıyan Tahrik Edici Unsurların Olması..."

Sebebiyle Düzeltme Yapılmıştır.

16 Temmuz 2005 23:50  

Yorum Gönder