16 Mayıs 2009

Muzip Bir Gülüş

Bugün.. caddeleri, sokakları tebessüm ederken yürüdüğümü farkettim. Çocukları ile gezen aileler gördümse de, yutkunmadım benim niye ailem yok diye. Suratım asık değildi; ne onlara, ne de kendime karşı.

Affediciliğim üstümdeydi her zamankinden fazla.. taze bahardan mı, yoksa sıcak güneşten mi bilemedim: Kendimi çok güçlü hissettim bugün. Hatta, nefsimi bile defalarca affettim. Geçmişi geçmişte bıraktım, aramadım kaybettiklerimi; bu dünyada yüzü gülmeyen bir ben miyim diye sormadım kimseye.

Yürüdüm de yürüdüm korku duymadan, kaçmadan. Adımlarım sakindi, daha bir sevgiyle basıyordum toprağa. O'nun bile şefkate muhtaç olduğunu düşünüp, örselemek istemedim nâzenin tenini. Bir ara öyle uçmuşum ki, yoluma serilen çiçeklerin beni kıskandığı hissine kapılmışım.

Öyle mutluydum, huzurluydum işte. Her şey, hiç bir şeymiş gibi görünüyordu gözüme. Hayâl denileni yaptım ben bugün; koskoca bir kâinatı kucakladım, muzip bir gülüşün ardından.

2 Yorum:

Anonymous Esmalâle dedi ki...

Ahmed Arif:

"Rüya bütün çektiklerimiz."

~ Elhamdulillah!

22 Mayıs 2009 01:58  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bu yazıda en çok sevdiğim yer şurası olmuştu: "Her şey, hiç bir şeymiş gibi görünüyordu gözüme."

O an, yürüyorken, dünyanın bütün yükü omuzlarımdan inmişti sanki. Ezildiğim, büzüldüğüm yükleri bir bir indirmiştim sırtımdan; rahat ve huzurluydum.

Elhamdülilah, her dâim.

24 Mayıs 2009 23:27  

Yorum Gönder