11 Mayıs 2006

Tekamül Denilenin Anlaşılması...

Sabaha çıkamayacakmışım gibi bir his var kalbimde. Sabah olmasın diyemi murat edinmişim, yoksa sabahım olmasın diye mi! Ben b şıkkı diyorum :)

> Sana neyi öğretmiştik, hatırla; tarlayı sürmeden, çapalamadan, sulamadan mahsül alamazsın! Sen şimdi kainatın tüm yasalarına karşı geliyorsun, ve yıllar yılı yapmış olduğun yanlışları yineliyorsun. Nedendir Dostum bu halin, ikinci, üçüncü... Her bir imtahan senin için bir irkilmeye, bir uyanışa vesile olsun diye karşına çıkarılır. Kainatta, hesabı yapılmadan kımıldayan tek bir kum tanesi bile yoktur. Kalbini tamamen boşalt; dünyevi anlamdaki sevgilerden, öfkelerden, nefretlerden arın; aşk-ı muhabbet yolunda her nevi duygu sana yük olur. Dönüp arkaya bakmayacağını söylemiştik sana, yanlışlarını düzeltemezsin; sen sıfıra oynadın ve kendini tükettin; bitirdin. Lakin, zirveye çıktığın gün, bunu da sakın kendinden bilip enaniyet yapma; o güne nasıl eriştiğini düşün. Bugün maddi manevi bittiğini tükendiğini görenler; seni yarın kudretli gördüklerinde yalancılıkla suçlarlar. O gün, seni kudretli bilip yanına varacak olanlara şefkat göstereceksin; aman ha sakın kalp kırıp yürek incitme. Bugün sana uzak olanlar, senin buyruğunla ve de senin kendi mazeretlerine bağlı olan sebepler yüzünden yanından uzaklaşmış kimselerdi. Ve dahi, Rabbin böyle irade etti; sen de bu iradeyi sabırla karşıla; karşına duran her kim olursa olsun ona, nefsini güldürmek adına sakın kötü sözler ile misafir etme; ve de sen öyle bir enaniyet ile kapı çalan olma. Elbette kalbi ayrı, dili ayrı olanlardan da olma; hani derdin vardır da iyi olduğunu söylersin soranlara; lakin, senin iyi olmamandan zarar edecek kimselere asla kötü olmadığını söyleme. Ezilmek, büzülmek, utandırılmak, yük olmak, şikayet edilen olmak pahasına konuş; ve düşkünlüğünü anlat. Suçlanmak seni üzmesin, bu öyle bir güzelliktir ki hakk eden vicdanen suçlansın ki çektiği ızdırap ile yansın, tavlansın ve pişsin. Peki ya suçlayanlar, onlara merhamet etmek sana düşmekte; hiç dertsiz insan suçlar mı, hiç sıkıntısı olmayan insan off der mi, hiç bitap ve yorgun düşmüş olan sana sırtını döner mi!? Kâzım, ayağa kalk ve umut ol kâinata, şefkat ol, sabır ol! Eğer merhamet etmeye kadir değilsen, en çaresizi bir sus ol! Öleceksen de ağlamadan öl, yaşayacaksan da ağlamadan yaşa. Sendeki bu idrak ile; gerek sözün ve gerekse davranışlarınla kalp kırmana, yürek incitmene, gönül yormana can yakmana izin yoktur... Ve asla da sen, aferin delisi olup; takdir edildiğinde yüzü gülen olmayacaksın; hele bu edepsizliğe hiç mi hiç izin yoktur! Sen ki bu bilince erişmişsin, nasıl olur da Rabbinin nimetini kendinden bilir de; o teşekkürü sahiplenirsin?! Sakın gülme, takdir edildiğin için sakın mutlu olma; alkışlandığın için sakın sevinme! Ve en önemlisi Dost'um, uyanık ol, hem de çook uyanık ol: Sevdiğin insanların kalbi ile aklı arasına giren şeytandır senin düşmanın; sana yanlış yapıp seni üzenleri asla kınama, onları sana karşı kışkırtıp yanlış yaptıran bir şeytan var ki; sen o şeytanı karşında ki insan suretinde görürsün de yapılan yanlışları sevdiklerine mâl edersin. Sen şimdi uyu, sabah olacaktır; sabah olunca, yapmakta sabit olduğun hataları yapmaya devap et; yine Kâzım ol yani; çevrende seni görüp uyaranlara sükûnetle selamlarını al; tartışma, ispatlamak durumunda olduğun hiç bir meziyetin yoktur; sana bu aklı, bu vücudu, ve her türlü nimeti yanına getiren Rabbindir; ondan sakın, ondan dilen; ve asla onun sahip olduğu insanlara da yüz çevirme, onları hor görüp incitme. Bilmiyor olabilirler, anlamıyor olabililer; sen biliyorsun, sen anlıyorsun ki Rabbin öyle irade etmiştir! Bu saatten sonra, sanma ki bütün acıların dinecektir; sen bu raddeye gelmişken; emin ol daha elemli acı ve çileler ile tanışacaksın ki, böylelikle tekamül sürecinde bir üst merdivene adım atmış olduğunun farkına varacaksın. Ya nasip, ya kısmet; sabah ola hayrola...

Ya sabr!

2 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

- Yazıyı daha sonra düzenlersin...

11 Mayıs 2006 04:17  
Blogger Hayâl dedi ki...

" Sevdiğin insanların kalbi ile aklı arasına giren şeytandır senin düşmanın; sana yanlış yapıp seni üzenleri asla kınama, onları sana karşı kışkırtıp yanlış yaptıran bir şeytan var ki; sen o şeytanı karşında ki insan suretinde görürsün de yapılan yanlışları sevdiklerine mâl edersin. "

Gerçekten güzel...Yazının tamamı çok güzel yüreğinize sağlık.. Ve bence:
Kâzım Mızrak=Kendinin farkında olmak

11 Mayıs 2006 11:06  

Yorum Gönder