9 Mayıs 2006

Allah'ı öyle bir edep ile sev ki; görenler haset edip, kıskanmasınlar...

14 Yorum:

Blogger cenkunal dedi ki...

Mutlak olanı sevenlerin sevgisi acizce ve cüzidir.Bu da kıskanılır mı bilemem?
Mutlak sevgiye ulaşmak kolay olmasa gerek;ulaşıldığında da kıskanılmasa gerek...

9 Mayıs 2006 22:11  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bazen, işi abarttığımı düşünüyorum Abi; sevmenin de bir adabı vardır hani!? İnsan denilen aslen nasıl sevmelidir, öğrenmeliyiz...

Benim kanaatimce, kişi sevgisini kalbinde yaşamalıdır; sevginin dile gelmesi pek bir gösterişe giriyor gibi geliyor bana...

9 Mayıs 2006 22:59  
Anonymous Adsız dedi ki...

haklısınız kazım bey.

gözlemlediğim kadarıyla, sevgisini kalbine gömenler ve her yerde dile getirmeyip saklayanın sevgisi daha sağlam oluyor fikrimce..

sürekli gündemde tutup her an ve her yerde dile getirenler ise, sevginin dile getirilmesi gerektiği anlarda, sevgiyi satabilenlerdir.
bu da şu demektir ki, insanlar genelde kendisinde olmasını isteyipte, kendisinde hasıl olmayan şeyleri olur olmaz yerde çokça dile getirmeyi severler.

bırakalım kendilerinde hasıl olmayan şeyleri, dile getirerek kendilerinde hasıl olurda, olur olmaz yerde dile getirmekten kendilerini alıkoyarlar..

NOT;kelimeleri ve cümleleri inş.. zarar verecek bir şekilde kullanmamışımdır. anlatmak istediğimi anlatmaya çalışırken.
Allah'a emanet olun..
esin

5 Ekim 2007 13:29  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"NOT; kelimeleri ve cümleleri inş.. zarar verecek bir şekilde kullanmamışımdır. anlatmak istediğimi anlatmaya çalışırken."

@ Esin

Biraz zarar vermişsiniz efendim.. daha dün bir bloğa [ şöyle bir yorum ] bırakmıştım; hani öyle bir zamana denk gelmiş ki yorumunuz.. o yorumu okumuş olduğunuza dair bir şüphe duydum.

Ancak bu şüphe konusunun üzerinde duymuyorum, okumuş olsanız da bahsettiğim yazıyı; sizin iğneli konuşmaktan ziyade, "ben de böyle düşünüyorum" şeklinde konuya görüş bildireceğinizi tahmin ediyorum.

Bu sebeple.. son parağraftaki endişeniz konusunda müsterih olmanızı bekliyorum; evet, incindim.. bu da bir başka mesele.

Konu sevgi olunca, ve sevgimi ifade etmiş olmamın bu şekilde samimiyetsizlikle karşılanabileceğini düşünmem; beni sevgime karşı küstürür.

İşte korkunç olan da bu.. ben sevmeye küsmek istemiyorum; seviyorsam söylerim.. hele hele karşımdaki insan buna lâyık da ise.. hem de insanlığı ile bu sevgiye lâyık ise.

Ama.. zaman, sevilenin bu sevgiye lâyık olup olmadığını gösterir. Veya.. sevenin, bu sevgiye lâyık olup olmadığını.

Demem o ki.. buradaki yazınızın arkasındayım; sizi, anladığıma inanıyorum. Bu bağlamda; yazınızın altına, kendi imzamı da atarım.. . ve yeri gelince savunurum da.

İnanıyorum ki, bu cevabımı okuyunca..

kendinizi iyi hissetmeyeceksiniz; eğer, yazdığım mezkur yazıyı daha önceden okumuş olsaydınız.. yanlış anlaşılabileceğinizi düşünüp.. buraya böyle bir yorum da bırakmazdınız.

Yine de..

gündem bakımından, meseleyi iki yönden değerlendirme imkânı bulmuş oldum diye düşünüyorum.

Bu bakımdan da.. size teşekkür ederim.

Diğer yönden..

Ayrı sayfalarda cereyan eden sevmek, ve sevginin ifade edilişi konuları; bir bütün olarak işlenmemelidir. Yoksa hatâ yapmış oluruz; o sayfaya.. sonuç itibarıyla, böyle bir yorum bırakmazdınız gibime geliyor.

Ne de olsa.. ana hatlarıyla orada başka bir konu, burada başka bir konu işlenmiştir.

Nihayetinde, sözü size bırakıyorum; ne dersiniz, dinliyorum..


.:.: Dipnot :.:.

Buraya bıraktığınız yazıyı, kıymetli gördüğüm sebebiyle.. ilgili sayfaya kaynak gösteremek sureti ile bırakmayı düşündüm bir an;

fakat, orada seyr eden diyalogları kendi haline bırakmayı tercih ediyorum şuân için.

Herkes.. kendi görüşünü ifâde etsin; hiç kimsenin akıl hocası değilim.. hiç kimse benim gibi düşünmek durumunda da değildir.. bunun farkındayım çok şükür.

Eğer.. farklı görüşlerin ifade edilişine tahamül edemeyeceksem, ne diye insanım diye yaşıyorumdur ki.

...

5 Ekim 2007 22:49  
Anonymous Adsız dedi ki...

hayırlı sabahlar

öncelikle özür dilerim. incinmenize verdiğim sebebiyetten dolayı.

sizinde tahmin ettiğiniz gibi, inanın yapmış olduğunuz yorumunuzdan bir haberdim. şu an okuyana kadar.
sözüm şahsınıza değildi. genel
anlamda, kendimce yapmış olduğum izlenimdi.doğruluğu tartışıla bilinir.

insanlarımız bu konuda öyle çok gelişmiş ki, sevginin ölçüsü hafifleştirilip basitleştirilmiş. sadece dillerde ikamet etmekte kalplere ulaşmaktan maruz bırakılarak. bu da şundan kaynaklanmakta diye tahmin ediyorum. hani " Allah'ı öyle bir edep ile sev ki; görenler haset edip, kıskanmasınlar..."işte bu yazdığınızdan da anladığım kadarıyla haset edenler kazananlar kaybedenler ise sevenler.

" görenler haset edip, kıskanmasınlar..."

kaybediş de burda. zayıfız kalbe giren ufacık bir nefisle sevgiden alacağımız, kaybımızdan daha az oluyor..neden büyük zatlar hep sevgisinden değilde, sevgilerden bahsederler. sevmiyorlarmı ki onlar olur olmaz yerlerde dile getirmeyişlerinin sebebi... . aktarmış olduğunuz sevgi deki "edebi" bu şekilde algıladım. şahsınıza değildi.

"İşte korkunç olan da bu.. ben sevmeye küsmek istemiyorum;"

rabb'im bizleri sevgiden mahrum eylemessin bu bizim yok oluşumuz demektir. kainatı sevgiyle yaratan mevlam, bizleri ondan mahrum eylerse biz var olduğumuzu nasıl kanıtlarız.

"Konu sevgi olunca, ve sevgimi ifade etmiş olmamın bu şekilde samimiyetsizlikle"

edepten bahsetmiştiniz edep dışına çıkmadığımız müdetçe samimiyetsizlik olmaz diyorum.

"hele hele karşımdaki insan buna lâyık da ise.. hem de insanlığı ile bu sevgiye lâyık ise."

umarım sevilende sevende sizi zor durumda bırakmaz. her ikisi de layık olanlardan olurlar Allah(cc) katında..

hakınızı helal edin,


esin

6 Ekim 2007 06:35  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Esin

Günaydın :)

6 Ekim 2007 06:36  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Esin

Helal olsun.. hakkınız varsa üzerimizde, veya bizim hakkımız varsa sizde; helal olsun.. olur ya, helalleşmeden bu sayfayı kapatırsam.. . sizin aklınız burada kalabilir. Bir kırgınlığım kalmadı.. gönül koymuş değilim.

Cat Stevens söyluyordu ya, Father and Son.. . onu dinliyorum bu günlerde. Bir kaç ay önce.. şeş kaza dinlemiştim.. . o gün bu gündür aklımdaydı.

Webde aradım, you tube şeysine baktım; ve en güzelini seçtim, onca video arasından.

Kendimi dinlendiriyorum.. bu dinleti ile; ne kadar güzel söylüyor.. sözleri de ne kadar güzel.. .

Tam anlamıyla parçayı anladığımı söyleyemem.. mana olarak anlamıyorum; çocuğun derdi ne, adamın derdi ne; insanlar olarak derdimiz ne diye düşünüp duruyorum sürekli.

Hatırlarmısınız.. bir ara sürekli bi ismi Allah siye yorum yazardık.. noldu ? artık yazmaz oldunuz siz de, ben de.

Evvel ki, duruluğumda değilim; küskünlüğümü yaşıyorum; yoo, buna isyan demeyiniz.. ben de isyan edersem artık; Allah yok dersem; milletin halini düşünmek bile istemiyorum.

Ama bırakalım şimdi milleti.. ben kendimi muhafaza edemiyorsam.. .

Bu konu da, sayfa ile alakalı sanırım.. . inanç konusu ile alakalı.

Eskisi gibi bi ismi Allah diyemiyor, veya demiyor olmamız sizin de dikkatini çekti mi acaba.. siz nasıl açıklıyorsunuz; bunda, benim de kabahatim olmalı.. yoksa rutinleşti mi o da, her şey gibi.

.. Dip Not ..

Bloğa bir kaç tane yorum yazmıştınız, bağlantı adreslerini not alıp almadığınızı sorduğumda, hayır demiştiniz.

O yorumları hâlâ okumuş değilim.. .

Hangi sayfalarda olduklarını da bilmiyorum doğrusu; eğer, bulunmalarını ve bağlantı adreslerinden haberdar edilmenizi isterseniz arşive bir bakarım.

Yoksa arada kaynayıp, unutulacaklar gibi.. hiç okunmadan.

O günlerde.. öyle oldu işte, sonra okurum diye ertelemiştim; şimdi mevzû açıyorum.. siz de, bir değerlendirmede bulunun 'uz diye.

7 Ekim 2007 08:14  
Anonymous Adsız dedi ki...

bi ismi Allah

"Eskisi gibi bi ismi Allah diyemiyor, veya demiyor olmamız sizin de dikkatini çekti mi acaba.. siz nasıl açıklıyorsunuz; bunda, benim de kabahatim olmalı.. yoksa yorumlarımı zaman gelir okur, yanlışlarımın ve doğrularımın halen arkasında olabilirmiyim diye merak ediyordum.
şu an öyle bir düşüncem kalmadı.

"küskünlüğümü yaşıyorum"

hayırdır sizde yaşarsanız yani...:(

"Cat Stevens söyluyordu ya,"
evet düşündürücü bir parça bende dinlemiştim ama, çeviri yapıp anlamını merak etmemiştim bu güne kadar. şu an onu yapmış bulundum.

esin

7 Ekim 2007 13:22  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"Eskisi gibi bi ismi Allah diyemiyor, veya demiyor olmamız sizin de dikkatini çekti mi acaba.. siz nasıl açıklıyorsunuz; bunda, benim de kabahatim olmalı.. yoksa yorumlarımı zaman gelir okur, yanlışlarımın ve doğrularımın halen arkasında olabilirmiyim diye merak ediyordum.
şu an öyle bir düşüncem kalmadı.


@ Esin

Bu parağrafdan bir şey anlaşılmıyor.. tırnak işaretini açık bırakmışsınız. Ve de "Yoksa" derken bir anlam karmaşıklığı var saki. Ya da, ben mi hiç bişey anlayamıyorum.. ne demek istediğinizden,

?

7 Ekim 2007 13:36  
Anonymous Adsız dedi ki...

bi ismi Allah

"Eskisi gibi bi ismi Allah diyemiyor, veya demiyor olmamız sizin de dikkatini çekti mi acaba"

rütüne uğramamıştır inş..

bazan dile getirdiğimiz ve bize yarar sağladığını sandığımız cümlelerin, yarardan çok zarar verdiğinin farkında oluyoruz. işte öyle bir şey benim yazmamam. ben gibi cahil ve ben fakirde nefis daha çok hasıl olmakta.

yorumlara gelince önemli değil artık "aa şu yorumları ben yapmışım" diyenlerden değilim bu cahil ve fakir halimle. daha o mertebeye gelmediğim kesin.
yorumlarımı zaman gelir okur, yanlışlarımın ve doğrularımın halen arkasında olabilirmiyim diye merak ediyordum.
şu an öyle bir düşüncem kalmadı.


"küskünlüğümü yaşıyorum"

hayırdır sizde yaşarsanız yani...:(

"Cat Stevens söyluyordu ya,"
evet düşündürücü bir parça bende dinlemiştim ama, çeviri yapıp anlamını merak etmemiştim bu güne kadar. şu an onu yapmış bulundum.

esin

7 Ekim 2007 13:41  
Anonymous Adsız dedi ki...

özür, yorumumun araların silindiğini eksik geldiğini faktetiğim an tekrar yazmaya çalıştım.

7 Ekim 2007 13:43  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Esin

Şimdi daha iyi.. teşekkürler,

* * *

"bazan dile getirdiğimiz ve bize yarar sağladığını sandığımız cümlelerin, yarardan çok zarar verdiğinin farkında oluyoruz."

Bu duruma düştüğüm çok yerde görülebilir.. ama, bloğun son yazızı olan [ Kâinata Mektup ] yazısında da işlemeye azmettiğim gibi; geçmiş umurumda değil..

O yazının bulunduğu sayfadaki, site sahiplerinin yazdığı yazı da.. bu anlamda okunası.

Dediğim gibi.. yüzümün kızarıp, bakışlarımı kaçırdığım çokca yazı yazmışımdır; keşke yazmasaydım diye düşünüp sonraları pişmanlık duyduğum.

Bunun tesirini.. bloğa yazı hazırlarken de görüyorum.

Bir yazıyı onlarca kez düzenlediğim zamanlar oluyor, gün içinde orasını beğenmiyorum burasını beğenmiyorum derken; nihayet.. savunup arkasında durabileceğim bir yazı ortaya çıkmış oluyor.

Napalım.. siz, ya da başka misafirler; hakkımda kötü düşünsünler.

Napalım yani.. kumaşımız bu; onlar da bizi yerden göğe çıkarmasalardı.

Bu hataya çok kere kendimiz de düşüyoruz tabii.. birilerini, veya bir şeyi öyle önemli görüyor oluyoruz ki; bir gün gelip, karşımızdakinin bir kusuru ile karşılaşınca.. öfkemizi ondan çıkarıyoruz.

* * *

Siz.. bir misafir olarak; elbette benim yaptıklarımı.. burada yapmazsınız. Bağ benim, bahçe benim diye istediğimi yazarım.. ama, sizler için biraz farklı gibi durum.

Bu bakımdan anlıyorum inceliğinizi.. . içinizden geldiği gibi yazın (veya, yazsaydınız) demeyeceğim) bu sebepli.

Yukarıya alıntıladığım sözünüze, açılımda bulunmak istedim; çok güzel, doğru bir söz.. keşke, böylesi durumlara düşmesek.

Ama.. düşülüyor, ne yazık ki.

* * *

Düşsek de, kalkacağız; başka çaremiz yok.. yola devâm edeceğiz; belki yolumuzu da değiştireceğiz.. . bu yeni yolculuğumuzda, bizi evvelden terkedenler olacağı gibi; gelecekten karşılayanları da olacaktır şüphesiz.

* * *

Küskünlük işte.. nesi şaşırılası; kendimi göklerde görmeyeyim.. demek ki, ben bile [sizin görüşünüze göre öyle diyorum] küsebiliyormuşum.

Ümidim.. daimi olmaması yönünde: Böyle diye, illâ öyle gidecek hâli yoktur ya bu küskünlüğün :)

Bi ismi Allah (cc)

7 Ekim 2007 14:07  
Anonymous Adsız dedi ki...

özür..
bir yorumun sizin bu denli üzülmenize neden olabileceğini bilseydim eğer.yazmazdım inanın.
oysa sadece halimi arzetmekti maksadım.
şu an hiç bir şey yazabilecek durumda değilim. hakınızı helal edin.

7 Ekim 2007 14:20  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Esin

Problem değil.. helal olsun; bir işiniz çıkmış olmalı.. diye düşünmekteyim.

...

7 Ekim 2007 15:12  

Yorum Gönder