17 Mayıs 2006

Ailemi Çoook Severim Ben...

Şimdi annem yanıma geldi, sözü şu: Üşümüyor musun, pencere acık, cereyan yapıyor! Tabi o bu cümleyi, bizim köyün eşşiz yorumu ile söylüyordu. Ben üzerinde oynamalar yaptım :)

Şimdi annecim, ben üşüyorum diyelim, ne olacak? . Ya da üşümüyorum! Yani üşüyüp üşümediğimi sana mı sorup haber olacağım, ben üşüyüp üşümediğimi anlayabilecek akıllı değil miyim; belki üşümek için açtım pencereyi; peki hava gelsin de uykum ayılsın diye açmış olamaz mıyım?!!!

Babannem bizde bu aralar! Onunda bir yemek yedirme takıntısı vardır. Teyzemin oğluna ayrı kaynıyor, bana ayrı kaynıyor! Açmısın oğlanım, ne yedin, insan olnla doyar mı, yok efendim şunu ye, bunu da ye, zayıflamışsın, patates de kızartıyım, salata da yapalım. Bir Çin işkencesi gibi...

Olayı şakayla karışık anlatıyorum, ama babannemle artık bu tarz konularda cevapsız kalıyor ve susuyorum, o kendi kendine konuşuyor; benim gerizekalı olduğumu düşünüyor olmalı zavallı; aç olup olmadığımı idrak edemiyorum ya!?

İşte efendim, benim ailem çocuklarının üzerine böyle düşüyor, ama ben bu halden hiç mi hiç mutlu değilim :(

Arkadaşlarım yapsa bu lüzumsuzluğu, üçdü beşdi tepkimi ortaya koyarım, baktım olmuyor muhatap olmam onlarla; ama bu insanlar ile hergün beraberim, yüz yüzeyim, ve yıllardır söylerim, ya böyle yapmayın diye. Bir de "siz okumuşsunuz, onlar cahildir bilmiyorlarsa öğretin" derler. BAbannemden umudumu kestim artık, yaş 70 iş bitmiş hesabı :) Annem derseniz babannemin makam koltuğuna talip gibi görünüyor, babamda bir üniversite buırakıp ikincisini sallama emareeri göstermemle beraber bir takım beyin gelişme belirtileri göstermekte; artık eskisi gibi bana bulaşmıyor, yüzünü ekşitip, bana hayat hikayelerini anlatmaya kalmıyor.

Mazeretlerim olduğunda babamdan ihtiyaç talep ederdim eskidelerde, bu insan da şu sözü söylemeyi kendisini memur atamış olsa gerekti; kıza oyna demişler, yerim dar demiş, yer vermişler bu seferde yenim dar demiş...

Ben bu sözü aklım erginliğe ulaşmış olmakla beraber duymaya başlamıştım, ve babam bu sözü her söylediğinde onun beni bir dansöz yerine koymasına midem bulanırdı; kızgınlığımdan şu dünyayı kafasında parçalama hayalleri kurardım. Ama hayır, bi halt yiyemezdim; neticei itibariyle trafoları yaktık, yedek parça bulamadım, ve ben kırıtmak yerine hep yenim dar babacım demeyi uygun buldum.

Şimdilerde bu sözü ağzıan almıyor, demek ki bu adamda da bir akıl varmış; ben de Alllah'ı suçluyordum, unutdu mu ne diye...

İki gece önce bir misafirimiz vardı, babannem akşamdan makarna yapmıştı. Bizimkiler gece geliyorlar ve babam kapıdan içeri giriyor (eve); mutfakta makarna olduğunu görüyor, ortaya şu sözü söylüyor, evin gelini makarna yapmış...

Ben ne bir kızım, ne de bir gelin olabilirim; bu zavallı beyinsiz baba; oğlunun bir delikanlı olduğunu sürekli unutup, kendince espirileriyle şirinlikler yaptığını sanıyor. Bense yaşım icabı bir duvar gibi sert ve soğuğum. Adamın yaşı 50 olmuş, bizi hala kundakdaki bir bebek sanıyor.

Bir yanlış varsa, babam olsa yazarım arkadaş; benim babam böyle, ben de dünyaya bir odun olarak gelmişim ve görünen o ki bir odun olarak da gideceğim...

Şikayetim var mı, yok! Yıllar yılı şikayet ettik de noldu, millet akıllı biz deli olduk...

İçsel Kavgam,
Kâzım Mızrak

- Ben çıkıyorum, derse geç kalacam yoksa :)

6 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bu yazıyı henüz düzenleyemedim, sabah acele ile karalamıştım...

Bir ara bakarım artık :-/

17 Mayıs 2006 20:21  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Rümeysa

Nezaketiniz için teşekkür ederim...

18 Mayıs 2006 15:44  
Blogger Erol dedi ki...

okurken çok keyif aldım.

19 Mayıs 2006 00:20  
Blogger Hayâl dedi ki...

Bu yazıyı saklayın Kâzım bey...Baba olup, boyunuzca çocuklarınız olduğu zaman çıkarıp bir daha okuyun ve o zaman altına bir yorum yazın...Sonra da o postu buraya asın biz de okuyalım olur mu :)

19 Mayıs 2006 10:58  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Erol

Erol (Şimşek) Beyler de
buradaymış efendim...

Aman aman, hangi rüzgara
borçluyuz bu ziyareti :)

20 Mayıs 2006 04:00  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Hayal

Elhamdülillah Hayal,
bir gün nasip olur
inşallah!

20 Mayıs 2006 04:02  

Yorum Gönder