2 Mart 2006

2005 - 2006 Bahar Dönemi

EGT202 - Öğretimde Planlama ve Değerlendirme
MAT202 - Analitik Geometri
TSK202 - Bilgisayar Destekli Çizim (2)
TSK242 - Ölçme Tekniği
TSK262 - İmal Usülleri
MKE202 - Dinamik
MKE204 - Cisimlerin Dayanımı
UPK202 - İşletme Ekonomisi
MKE286 - Mesleki Çeviri
TSK104 - Tasarı Geometri
TSK102 - Makine Resmi (1)
TBT182 - Temel Bilgisayar Bilimleri

12 Yorum:

Blogger ladybird dedi ki...

Turkiye'de okumak zor olmali..Bir donem 11 ders bana cok geldi ;-)

3 Mart 2006 11:59  
Blogger life dedi ki...

Tahminimce 3 tanesi alttan:)Ben okurken her dönem 6 ders alırdım.Sadece 1 dönem 7 ders aldım..

3 Mart 2006 17:58  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Ladybird

Bugünlerde size sinir olma katsayım çok yüksek Muhterem Kardeşim, öncelikle bunu ifade edeyim.

İngiltere'deki eğitim konusunda bir fikrim yoktur, Türkiye'deki eğitim bizi idare ediyor diyebilirim.

11 dersin lafı olmaz yeter ki ben mutlu olayım ve kafam yerinde olsun.

İşi fazlaca karıştırmadan sözü bitireyim, neydi efendim sloganımız; tartışmayalım :-/

Iyyhhh oldum yaa...

(garibim de ben naptım diyodur şimdi, zaten kabahati olan bir insan da ben şunu yaptım demez ki)

...içimden gelenleri yazdım, zaten yazmam için de içimden gelmesi lazım, de mi!?

Bu konuyu ya da başka bir konuyu sizinle tartışmayacağım efendim; yorumlarınızı okurum, sonra da hımmm derim ne kadar da enteresan bir fikir :-/

5 Mart 2006 00:25  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Şehnaz

"Tahminimce 3 tanesi alttan:)Ben okurken her dönem 6 ders alırdım.Sadece 1 dönem 7 ders aldım..."

...bizim makus talihimiz öğrenci olmak Şehnaz, 98 yılından beri öğrenciyim ve hala bi baltaya sap olamadım.

ben de öğrencilik üzerine master yapıyor olduğuma dair bir savunma geliştirdim, öğrenci olmanın da bir onuru var hani!

bu halimden dolayı mutsuz muyum? hayır; korkuyor muyum? hayır; umutsuz muyum? hayır...

neyim peki?

bu sorunuın cevabını bilmiyorum galiba :-/

5 Mart 2006 00:34  
Blogger life dedi ki...

Biter biter.Herşeyin bir sonu vardır.Ben asla aramam dediğim ne zaman bitecek bu işkence dediğim öğrencilik yıllarımı can sıkıntısından arıyorum...

İşsiz kalmak daha kötüymüş...

5 Mart 2006 01:28  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

....ben size branşınızı soracaktım, edebiyat üzerine mi okudunuz acaba; sürekli bir okuma ruhaniyeti var da üzerinizde. ikinci bir tahminim de ilahiyat, ve arapça biliyorsunuz!?

ümit ederim ki, zaman ve emek harcarken huzur duyabileceğiniz bir iş bulabilirsiniz...

5 Mart 2006 01:35  
Blogger life dedi ki...

Hayır ne yazıkki ,kisinide okumadım.Ama okumayı isterdi.Onlardan çok çok farklı bir branşım var.Endüstri Mühendisliği...

5 Mart 2006 01:38  
Blogger life dedi ki...

Ayrıca ne yazıkkı arapça bilmiyorum.Ama kesinlikle öğreneceğim.Artık yaz geliyor.Seneye başlarım arapça ya:)

5 Mart 2006 01:40  
Blogger life dedi ki...

Bu arada birbirinizle kavga etmeyin ve duan için amiiinn inşallah ve teşekkür ederim:)

5 Mart 2006 01:50  
Blogger ladybird dedi ki...

Bir insan ancak bu kadar yanlis anlasilir, pes yani..Tamamen masumane, iyi niyet ile yazilan su 2 cumleyi alip, karsiliginda verdiginiz cevaplari yadirgadim..Yazdigimda ne satasma, ne dalga gecen bir uslub var..

eyelay,
Tr'de okuyanlara laf attigimi ima etmissin..Benim ne dusundugumu, ne demek istedigimi nereden biliyorsun da bu tarz yazi yazma cureti gosteriyorsun?

Senin yasinin kucuklugune veriyor, dalga gectigin icin cevap dahi vermek istemiyorum..

Susmak, hikmet kapilarindan bir kapidir. Susmak, (bos yere konusmamak), muhabbet kazandirdigi gibi her hayrin da kilavuzudur.

Bundan boyle susuyorum...

5 Mart 2006 11:17  
Blogger life dedi ki...

Ladybird bencede yanlış anlaşılmışsın.Ama susma sakın:)Yanlış anlamak yanlış anlayanların problemi...

5 Mart 2006 11:34  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Eyelay

Çevremdeki arkadaşlardan bloğuma yorum bırakan ilk kişi sen oldun, nazik düşüncen için teşekkür ederim; sağda solda sörf yapacağına Abim de ne yapıyormuş diyerekten gelip hatırımı sormuşsun.

***

Biliyorum senin bir bloğun yok ve bu aleme biraz yabancısın.

Sana tavsiyem bloglara yorum bırakırken, kiminle konuştuğuna dikkat et!

Bu insan ne yazar, hangi konulara önem verir, kimler ile muhabbeti var, bay mı bayan mı, nick olarak kulladığı isim neyi temsil ediyor, özlemleri nedir, nasıl bir resim kullanmakta, kullanmakta olduğu resim hangi duyguları ifade ediyor tarzında analizlerini yap; o kimsenin bloğunu ziyaret et, bir kaç gün yazdıklarını oku...

Eğer bir blog sahibi de değilsen, burada kolay harcanırsın; çünkü kim olduğun, ne olduğun, neyi sevmediğin, nelerden korktuğun, hangi fikir ve düşünceleri paylaştığını bilmiyor insanlar ve bilinmeyen korku verir.

Korku da insanları agresifleştirir.

***

Buraya bıraktığın yorum senin duygu ve ruh haline göre, dünyanın en mantıklı sözleri veya tespitleri olabilir; ama sabah ilk okuduğumda başıma dert olacağı içime doğmuş ve açıkcası canım sıkılmıştı.

Ladybird birşeyler söylemese bile ben içime dert etmiştim yazdıklarını, ortaya bi karışık misali ne dedediğin belli değil; hangi davayı savunduğun belli değil...

***

Çevremdeki insanlar burada görmeyi arzu edip, yana yakıla aman beni ziyarete gelin heveslisi değilim.

Bloğum benim için bir referanstır, hakkımda meselesi olan gelir beni burada bulur.

***

Sokakta bir maske ile dolaşırım ama burada hiç bir yasa veya kuvvet benim ben olmamı engelleyemiyor ve birilerine şirin görünmek adına lafımı da esirgemem.

Beni seven ben olduğum için sevsin, acılarımla dertlerimle, eksikliklerimle, hatalarımla, günahlarımla, sevaplarımla...

İşine gelmeyen çeker gider!

***

Bıraktığın yorumu illa ki iyi niyetler ile, duygu ve düşünce paylaşımı olarak bırakmış olduğuna inanıyorum; amma ve lakin sonuçlarını gördün...

Yukarıda sıraladığım uyarılara dikkat ederek yorum bırakmış olsaydın Ladybird ile aramızda bir gerginliğin olduğunu; usulü ve ölçüsüyle imalarda bulunarak birbirimize taşlamalarda bulunduğumuzu ama bu diyolaglarda üçüncü bir kimsenin muhatap alınmadığını da idrak edebilirdin :-/

Bundan sonra yazacaklarına ne kefilim, ne de avukatıyım.

Hoşgörü, anlayış ve saygı çerçevesinde aramızda olman beni de mutlu eder. Ya da yine kuralları kendi belirlediğin bir uslup ile de yazabilirsin yazılarını.

Hiç kimsenin çobanı değilim burada, nasıl bir insan olmak istiyorsanız öyle bir insan olun derim!

Sonuçlarını hep beraber yaşarız...

***

Eyelay,

Buradaki muhabbet burada kalır ve asla dışarı taşınmaz. MSN'de veya okulda bloğum hakkında asla konuşmayacağımı ve de konuşulmasına rıza göstermeyeceğimi hatırlatırım.

Burada yaşanır, burada biter!

Saygı ve selamlarımla,
Kâzım Mızrak



.:.: Dip Not :.:.

Konuşulması gerekenler konuşulmuştur, değindiğim konuların ne bir fazlası, ne de bir eksiği vardır.

5 Mart 2006 15:30  

Yorum Gönder