22 Şubat 2006

"Allah Rızası İçin" Sözünden Ne Anlıyorum.

Allah rıza edilesi bir varlıktır.

İnsanlar Allah'ı rıza ederler.

Bizler Allah rızası için diye niyet ederken, Allah bizi rıza etsin diye niyet etmeyiz. Bilincimiz Allah'ı arzu etsin diye niyet ederiz. Muradımız Allah'tır!

Kimi insanlar bu manayı ziyadesiyle anlayamadıkları için, hal ve hareketlerimizden dolayı Allah'ın bizim cennete gitmemize rıza göstereceğini düşünmekteler. Allah'ın rızasını kazanmak için de ibadet yapmaktalar.

Yapılan ibadetler, Allah'ı memnun edeceği düşünülen hal ve hareketlerden ibaret. Onun memnun olmayacağı bir davranış dolayısı ile onun rızasını bize kazandırmaz şeklinde düşünülmekte.

Bakınız, Alla'ın bizi rıza etmesi söz konusu değildir, böyle bir düşünce özde bizim onu rıza etmemiz gerektiği düşüncesinin anlaşılmasını engeller.

Biz onu rıza ederiz, yani rızamız; yani amacımız; yani emelimiz; yani gayemiz Allah'tır...

Bizler Allah için namaz kılmayız ve dolayısı ile Allah rızası için diye niyet etmek de abestir.

Kimileri Allah mutlu olacak da bizi cennetine alacak diye ibadet yapmakta.

Yanlıştır ve bir saplantıdır bu düşünce. Allah her ihtiyaçtan münezzehtir. Onun sevmek veya sevilmek gibi bir derdi yoktur.

Birileri çıkıp sanki ihtiyaç sahibiymiş gibi, Allah rızası için namaz kılıyoruz derse işi karıştırmış olur.

Memnun olan bir varlık rıza gösterir, ki Allah öyle bir varlık değildir! O bir sistem ve düzendir, ezeli ve ebedidir...

Allah birilerini sevmediği için Cehenneme atacak değildir, veya birilerine peşkeş çekmek için Cenneti varetmiş değildir.

Allah'a insani duygular yüklemek bizi bir Tanrı inancına götürür, bir diğer anlamda olmayan bir Put icat etmiş olarak o putun rızasını arama gafletine düşeriz.

Allah tapılası bir Tanrı değildir, İlah olması insanın ona tapması gerektiği anlamına gelmez.

Ateistlerin yanılgıya düştükleri nokta da burası zaten. Tapılacak bir varlık düşüncesini haklı olarak idrak edemiyorlar ve kainatın bir irade tarafından şuurlu olarak yaratılmış olduğunu red ediyorlar.

Red ettikleri, esasen insanların din diye ortaya koydukları dogmalardır!

Allah rızası için demek, Allah beni rıza etsin demek değildir; ben Allah'ı rıza ederim demektir...

Ben de sabah namazına Allah'ı rıza ettiğim için gittim; O da beni rıza edip, benden razı olsun diye düşünerek!

Ama öncelikle o beni rıza etsin diye değil, O rıza etmez, biz O'nu rıza ederiz ya da etmeyiz.

Allah'ın yaratmış olduğu evrensel kanunlar bizi irade ettiğimiz her istekden sorumlu tutar ve sonuçlarını er ya da geç bize yaşatır...

Saygılarımla,
Kâzım Mızrak

Bu posta, http://mizrak.web.tr/2006/02/gnlerden-cuma-saat-0453.html sayfasında
Cenk Ünal'ın sorusuna dair yazılan bir yazıdır.

1 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Lütfen, konuyu sağlıklı ve güvenilir kaynaklardan araştırınız...

23 Şubat 2006 16:57  

Yorum Gönder