17 Şubat 2006

Günlerden Cuma, Saat 04:53.

Sabah ezanı biraz sonra okunacak ve ben namazı camide kılmaya niyet ettim. Allah rızası için mi peki? Allah'ı rızasını takan yok açıkcası, yani o mutlu olacak diye soğuk sularla abdest alıp sabahın köründe buz tutmuş sokakta camiye gitmem ben.

Esas gaye huzuru arayışımdır, bu eylem de benim için huzuru arayışımın bir parçasıdır. Hadi bakalım Rahman ve Rahim olan Allah marifetini göstersin!!!

7 Yorum:

Blogger life dedi ki...

Allah hidayet nasip etsin, inşallah aradığın huzuru bulursun.

Küfrün bataklığından kurtulman temennisiyle...

17 Şubat 2006 06:44  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Hoşgelmişsin canım kardeşim :)

Sabah sabah süpriz oldu seni görmek.


Bi güzel haber de benden; Camide üç beş kişi ya vardır ya yoktur diyordum giderken.

Cemeatı üçdü beşdi diye sayamadım, 20 - 30 kişi vardı en azından, şaşırdım açıkcası ve sevindim.

İnsan inandığı davada yalnız olmadığını görünce mutlu oluyor.

Saygılarımla,
Kâzım Mızrak

17 Şubat 2006 07:18  
Blogger life dedi ki...

Huzur bulabildin peki?

18 Şubat 2006 07:10  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

E V E T !

Allah'tan başka
hiç bir faniye muhtaç olmadığım huzurunu buldum :-/

Ne annem babam, ne de eşim çocuğum...

Hiç kimseye boyun bükecek kadar sorumlu değilim.

Buradaki yanlış anlamalara da meydan vermemek lazım. İşine geldiği gibi anlayanlar var.

Aile kavramı, Allah'ın emaneti olduğu için ailenin üzerimizde hakkı vardır; yani hiç kimse diğeri hakkında, ne hali varsa görsün diye düşünemez.

Yine de zulmü için bir kocaya boyun bükülmez; sabrın sınırı aşılmış ise kadının kocasını boşama hakkı vardır.

Aynı şekilde bir koca da, hanımından şikeyetci olmasına mukabil, boşanmak sureti ile sorumluluklarından vazgeçebilir.

Bu mevzulara, kişinin kendisini varedene karşı olan sorumluluğunun her şeyden önce geldiği anlatmak için değindim.

Sizin bu konu üzerindeki yorumunuz nasıl olur acaba...

Bireyin Allah'a karşı olan sorumluluğu nerede başlar ve nerede biter?

18 Şubat 2006 08:58  
Blogger life dedi ki...

Mutlaka herşeyden çok ona karşı sorumluyuz.Varoluşumuzla başlayıp ölüme kadar süren bir sorumluluk.Ve bizim inanışımıza,ibadetimize Allah'ın kesinlikle ihtiyacı yok.Tamemen kendimiz için.Hem içimizdeki Allah sevgisini artırabilmek hemde bize varoluşu bahşeden Allah'ın bize verdiği vazifeleri yerine getirebilmek için

18 Şubat 2006 18:08  
Blogger cenkunal dedi ki...

"Allah rızası için mi peki? Allah'ı rızasını takan yok açıkcası, yani o mutlu olacak diye soğuk sularla abdest alıp sabahın köründe buz tutmuş sokakta camiye gitmem ben.
Hadi bakalım Rahman ve Rahim olan Allah marifetini göstersin!!!"

Bu sözler Kazım mızrak kardeşimize ait.Açıkçası diğer yazılarıyla bir araya getirdiğimde yorumlamakta zorlandım.Allah ile ilgili ifade tarzı dinen sınır dışına taşan bir üslup.Şehnaz Hanım da küfrün bataklığından kurtulmasını dilemiş???Yani kafam karıştı doğrusu.İzah eden olursa memnun olurum.

21 Şubat 2006 23:40  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Sayın Ünal,

Değindiğiniz konuya açıklık getirmesi için bir yazı yazdım.

Link:

http://mizrak.web.tr/

22 Şubat 2006 18:05  

Yorum Gönder