12 Kasım 2005

İsviçre:2 - Türkiye:0

Türkiye Milli Takımının, "maçta varlık gösteremediği" fikrini savunuyorum.

Neden hala Hakan Şükür'de ısrar edildiği konusunu pek anlamadım.

Evet, forvetteki varlığı ile rakip defansı tedirgin bırakıyor; ancak gol atamayan ve hatta gol atmaktan ziyade gelen topları da değerlendiremeyerek atak pozisyonlarını zayıflatan bir forvet için, bu taktiği uygulamak ne kadar akıllıca olabilir ki?!

Fenerbahçe'de top koşturan Serkan'ın, profesyönel futbol ile bir alakası yok gibi geldi bana. Bu adamı mı hatalı görmeliyim, yoksa Fatih Hoca mı bu oyuncuyu seçerken hata yapmaktadır?!

Aklıma, Türkiye'de başka futbolcu mu kalmadı sorusunu getiren bu durumu üzülerek anlamaya çalışıyorum!

İsviçre Milli oyuncularının, kendilerine inanmış olarak topla mücadele etmeleri, futbol adına göz doyurucu sahneler ortaya koyuyordu. Ancak, bizimkiler korkak duruşlarıyla topa vurmaktan acizdiler.

Bu olumsuzluğu, zevk alarak dile getiriyor değilim.

Ancak, "problemin çözümüne ulaşmak onu anlamakla başlar" felsefesiyle hareket ettiğimizde, bu akşamki mağlubiyetin olumlu sonuçlar doğurması için bir adım atmış olabiliriz diye düşünüyorum...

Almanya'daki dünya kupasına, kazanmaya inanmış takım haline gelen İsviçre yakışır diyorum. Yine de önümüzde bir maç daha var.

Yanlışlarımızı inatla yapmaya devam edersek, maçın rövanşını da kaybetmemiz çok doğal gibi görünüyor.

Önümüzdeki maçı belki kazanabiliriz, ama bir gol yediğimiz taktirde, turu geçmemiz için dört gole ihtiyacımız olduğunu da hatırlatmak isterim; zira, İsviçrenin 2:0 lık galibiyeti onları tura daha yakın duruma getirdi.

Zaten, böyle bir Türkiye'yi Almanya'da görmeyi de istemem doğrusu.

Sahada top koşturan milli oyuncuları mı değiştirelim; Fatih Hocayı mı kovalım; yoksa, bir toplum olarak başarısızlığımızın sebeplerini anlamak için, nerelerde yanlış yapıyor olduğumuzun sorgulamasını mı yapalım?!

Bir Aptalın Korkusuzluğu,
Madrup Kâzım Mızrak

2 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bilginize,

Bu posta içeriğinde; 13 Kasım Pazar, Saat 19:20 sularında (GMT+03:00); anlam karmaşasına yol açabileceği düşünülen noktalama ve imla hataları düzeltilmiştir!

Saygılarımla...

13 Kasım 2005 19:23  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bu sayfaya link veren, www.haberblog.blogspot.com yetkililerine teşekkür ederim...

Saygı ve Selamlarımla,
Madrup Kâzım Mızrak

13 Kasım 2005 19:34  

Yorum Gönder