17 Temmuz 2006

Nasıl Yani, Anlamadım...

Öyle bir insanı arıyoruz ki,
gülümsesin;
hiç vazgeçmesin mutlu olmaya duyduğu özlemden,
ve her daim gülümsesin;
ulaşamayacağını bilmesine rağmen,
kaf dağının ardındaki gizeme.

***

Bilsin ki,
en azından aynaya baktığında,
onu güldüren bir yüz görecektir ;-)

***

İnsanın kendi kendisine gülümsemesi,
garip bir duygu; işte ironi de burada ya...

Hadi, bi ayna bulalım;
sonra ben de ne tatlı bi insanmışım diyerek
menevşe moru ütopyamıza yelken açalım.

Bize, hasetle Vedasız desinler...

Kavgamın Çiçeği,
Kâzım Mızrak

2 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

üniversitedeyken bir arkadaşım vardı.
hemen hemen her sabah kalkar geçer aynanın karşısına"ya ne tatlı insanım ya.ne güzelim ya.çok seviyorum kendimi" derdi.
bide üstüne yerim ben beni eklerdi çıkar giderdi.

onu anımsadım birden yazınızı okuyunca.

var böyle insanlar.böyle dostlar edinmek gerekiyor.ya huyundan ya suyundan illaki bulaşıyor bişeyler.

kendimi çok güzel bulmuyorum onun gibi ama arada kendimi yediğim oluyor onun gibi:)
buda tebessüme neden oluyor.hem benim hemde etrafımdakilerin...
değmezmi!
değer bence...

17 Temmuz 2006 12:23  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Güzelliğin kalıcı olmadığına dair söylenebilecek bir söz:

"Çünkü yakında ben, savrulan kumların arasına katılacağım."

Dursun Ali Erzincanlı,
Asırlık Şiir


***

bi de
illa ki
bu da
hem de
değmez mi

18 Temmuz 2006 11:10  

Yorum Gönder