16 Temmuz 2006

Konuşabilmek Üzere Tasarlanan Bir Organ, Dil.

İnsanlar dilleri (Language) ile anlaşırlar, duygu ve düşüncelerini dilleri ile ifade ederler.

İşte bu dil konusu üzerinde şu sebeple iyi düşünülmelidir. Biz insanlar yaratılıyorken, dilin bir işlevi olup olmayacağı önceden tasarlanmış mıdır acaba?!

Evrim, nasıl olur da insanın konuşmaya ihtiyaç duyabileceğini önceden kurgulamış olabilir? Evrim derken rastgele gerçekleşen tesadüflerden bahsediyorum :-/

Beni birileri aldatmaya kalktığında öyle depresifleşirim ki, kendimden geçerim; o an ya öfkemi içime kusar kendimi hasta ederim; ya da karşımdaki insana karşı hiç beklenmedik şekilde kırıcı davranırım.

Huyum kurusun...

Merak buyurmayınız, bu durumla övünüyor değilim; geçici bir insanlık semptomu işte ;-)

Nerede kalmıştık...

Tesadüf diyorduk, insanlık alemi nasıl olur da bilinçsiz bir rastlantı ile meydana gelmiş olabilsin? Birileri böyle konuşuyor ya, zekama hakaret mi ediliyor yoksa diye düşünmeden edemiyorum.

Ne yani, şimdi ben akıl yoksunuyum da, bu insanlar mı akıllıdırlar!?

İletişim (communication) aracı olan dil (tongue), nasıl oldu da tarih süreci içersinde bir işlevsellik kazandı?

İyi düşünelim!

Yaratılışında bir amaç güdülüyordu, dil en baştan beri konuşmak için tasarlanmıştı, ve biz insanlar bugün bu organı birbirimizle konuşup anlaşmak için kullanıyoruz!

İyi düşünelim!

Bu dil organı, hiç kendi başına ben dil olayım da; Türkçe, İngilizce, Fransızca öğreneyim de konuşayım demiş midir ki?

Bu ne akıl filirdir? Bu dil (tongue) nasıl bir tasarımcıdır, durduğu yerde bin bir lisan bulmuş!

Yaratılmışlıkta ki, sebep sonuç ilişkilerini gözden kaçırmayalım...

.:.: Netice :.:.

Dil konuşmak, Göz görmek, El tutmak; Ayak yürümek; Akıl Düşünmek ister. Bu işlevsellikler, tesadüfler ile meydana gelemez!

Tesadüf; gözü bir araya getirirken; gözün ışığa ihtiyaç duyduğunu bilemez! Bilemez ve gözü ışığa duyarlı bir şekilde organize edemez.

Önce ışık vardı, göz ona göre evrimleşti derseniz; ışığın da göz için varlık kazanmış olduğunu anlamanızı dilerim.

Sebepsiz sonuç doğmaz; göz varsa ışık da (foton) tasarlanmıştır; ışık varsa göz de ışığı görmek için tasarlanmıştır.

.:.: Dip Not :.:.

İmanı tam olmayana, ilahi sistem ben burdayım demez; zira böyle bir olay karşısında o kimse gece yarısında bir öcü gördüm sanır da aklını (bilincini) yitirir.

Tekamül denilen mekanizma, insanı ilahi sistemin varlığına tanıklık edeceği akli olgunluğa erişmesi için işler!

İşte o raddeye erişmekle beraber, insan; İslamiyetin (teslimiyetin) ne olduğuna, ve ne olmadığına dair bir şüphe duymaz hale gelir.

Aklı Erdiğince,
Kâzım Mızrak

0 Yorum:

Yorum Gönder