13 Temmuz 2006

İki İki Dört Eder(miş)

Olmak istediğin yerde
bulunmak için,

Olmak istemediğin yerde
durmayacaksın!

3 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"İki İki Dört Eder(miş)"

...ama beş etmezmiş :-/

Sabrın Sonu,
Kâzım Mızrak

13 Temmuz 2006 19:51  
Anonymous Adsız dedi ki...

Olmak istediğim yere çıkmak için çabalarken kendimi uçurumdan aşağı yuvarlanırken gördüm ve şimdi bir ağaç dalına yapışmış bekliyorum birilerinin beni kurtarmasını.
cenk ünal

14 Temmuz 2006 23:17  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

-: Uçurumun Kenarında Uyanış :-

Hepimiz de biraz öyle gibiyiz; bu konu üzerinde düşündüm tüm gün.

Bir çaba, bir ağlayış, bir kavga hali; sonra, ulaşılamayan hedefler ve hayal kırıklıkları; acı, biraz daha acı, ve biraz daha çok acı ısdırap...

***

Kurtarılmak ifadesini kullanmışsınız; dilerim hakkınızda hayırlı olan hadise vuku bulur, çoğuna da aklım ermez diyorum :o)

***

Kardeşim Kenan'dan duymuştum bu sözü: İki iki dört eder abi, hiç beş ettiğini görmedik!

Anlatmak istediği bariz açık, olmayacak duaya amin denmez...

.:.: Bağlantı :.:.

http://84.44.114.44/show.asp?t=
olmayacak+duaya+amin+denmez


***

Yorumunuzu okurken, hakkımda empati yapmış olduğunuzu düşünerek bir değerlendirme yapmıştım.

Haklısınız, gözlerimi açtığımda bir uçurumun kenarında olduğumu farkettim.

Bundan sonrası için ya sabır diyorum; elbette bir sebeb-i hikmeti vardır bir ömür boyu verilen her nefesin.

Gelecekte mutlu olabileceğimize dair inancımızı yitirmeyelim; hem belki, böyle düşünerek bile huzur duyabiliriz; gözlerimizin içi güler :)

Boşa değildir bütün alem ve dahi her saniye yaşadıklarımız, mutlaka bir açıklaması vardır aklımızla henüz anlayamadığımız.

İnşâallah, kalbinizde olan size kucak açar efendim...

Hörmetler.

Var Gücüyle,
Kâzım Mızrak

15 Temmuz 2006 00:04  

Yorum Gönder