Bu işte.. bir duâ, olmalı.!?
saat: 22:13
Sanırım bunu tam manasıyla bile tek insan vardı...O da Hz. Muhammed (s.a.v.)...(Yorum gönderirken şu alttaki karakterleri girmekten hiç hoşlanmıyorum.:))
@ AhsenYaşamak bir savaş misali, savaşmayan yitip gidiyor.***Böyle mi olmalıydı ki? Kazanmak için, ayakta durmak için; kalpler kırılıp, iğrenç sözler mi söylenmeliydi? Menfaatler zarara uğradığında, hakaretler mi edecektik; ayıplar mı konuşulacaktı; tehditler savurup ağlamaklı yürekler korkutulmalı mıydı?!***Yaşamın bu yüzüne düştüğüm zamanlar aklıma geliyor; ben bu muyum diyor iğreniyorum kendimden...***Bundan böyle yapma, Dünde yaptıklarını. Hep bu ânı hatırla;Kutlu hicretini!Seni sana sorduklarında,Ben bende değilim artık de...*** Allah'a emanet olunuz.
@ HayalKendisini en hakir gördüğü zamanlarda inancı yüreğinin tam ortasında yaşıyordu.Yanlışlarının pişmanlık ateşi içersinde yanıp tutuşuyordu; yanıyor yanıyor kül oluyordu.Yokluğu öğret bana Rabbim, elimdekileri al ve bana yalnız seninle yaşamasını öğret diye duâ ediyordu.Ne istiyordu biliyor muydu acaba; daha çok acı, daha çok çile ve daha çok dışlanmışlık...***İnsanlar, türlü türlü diye düşündü; hangi birisine yaranabilirdi ki. Ötekine dost olsa, berikine düşman oluyordu. Bunları düşündükçe, ümitsizliğe kapılıyordu; Allah hiç böyle saçma bir düzen kurar mı diye sorgulardı imânını bu hâllerde.Şimdi, doğru olanı yapmalıydı; ne sağa ne de sola bakılacaktı:- Ona her türlü de olsa yanlış yolda olduğunu söyleyip inancını sınayacak insanlar ile karşılaşacaktı; - Onu her türlü de olsa aşağlayıp kötü bir insan olduğunu söyleyecek insanlar ile karşılaşacaktı; - Onu her türlü de olsa pohpohlayıp menfaatlerine siper edecek insanlar ile karşılaşacaktı.Öyle ya da böyle, O kendi bildiği yoldan asla dönmeyecekti; ve okumaya kaldığı yerden devam etti...Ölüm de Gelir,Kâzım Mızrak
Yorum Gönder
3 Yorum:
Sanırım bunu tam manasıyla bile tek insan vardı...O da Hz. Muhammed (s.a.v.)...
(Yorum gönderirken şu alttaki karakterleri girmekten hiç hoşlanmıyorum.:))
@ Ahsen
Yaşamak bir savaş misali, savaşmayan yitip gidiyor.
***
Böyle mi olmalıydı ki? Kazanmak için, ayakta durmak için; kalpler kırılıp, iğrenç sözler mi söylenmeliydi?
Menfaatler zarara uğradığında, hakaretler mi edecektik; ayıplar mı konuşulacaktı; tehditler savurup ağlamaklı yürekler korkutulmalı mıydı?!
***
Yaşamın bu yüzüne düştüğüm zamanlar aklıma geliyor; ben bu muyum diyor iğreniyorum kendimden...
***
Bundan böyle yapma,
Dünde yaptıklarını.
Hep bu ânı hatırla;
Kutlu hicretini!
Seni sana sorduklarında,
Ben bende değilim artık de...
***
Allah'a emanet olunuz.
@ Hayal
Kendisini en hakir gördüğü zamanlarda inancı yüreğinin tam ortasında yaşıyordu.
Yanlışlarının pişmanlık ateşi içersinde yanıp tutuşuyordu; yanıyor yanıyor kül oluyordu.
Yokluğu öğret bana Rabbim, elimdekileri al ve bana yalnız seninle yaşamasını öğret diye duâ ediyordu.
Ne istiyordu biliyor muydu acaba; daha çok acı, daha çok çile ve daha çok dışlanmışlık...
***
İnsanlar, türlü türlü diye düşündü; hangi birisine yaranabilirdi ki. Ötekine dost olsa, berikine düşman oluyordu.
Bunları düşündükçe, ümitsizliğe kapılıyordu; Allah hiç böyle saçma bir düzen kurar mı diye sorgulardı imânını bu hâllerde.
Şimdi, doğru olanı yapmalıydı; ne sağa ne de sola bakılacaktı:
- Ona her türlü de olsa yanlış yolda olduğunu söyleyip inancını sınayacak insanlar ile karşılaşacaktı;
- Onu her türlü de olsa aşağlayıp kötü bir insan olduğunu söyleyecek insanlar ile karşılaşacaktı;
- Onu her türlü de olsa pohpohlayıp menfaatlerine siper edecek insanlar ile karşılaşacaktı.
Öyle ya da böyle, O kendi bildiği yoldan asla dönmeyecekti; ve okumaya kaldığı yerden devam etti...
Ölüm de Gelir,
Kâzım Mızrak
Yorum Gönder