Düşün, hisset, koş.
Kaybetmek, her zaman göründüğü gibi kaybetmek değildir. Kaybetmenin yanında kazandıklarımız da vardır. İşte bunları görür farkedersek, zararı kazanca dönüştürebiliriz. Göremez isek, durduğumuz noktada kalırız. Bunun da olmasını istemeyiz değil mi.!
saat:
06:44
8 Yorum:
Bazen, nereye ve niye gittiğini bilmeden bile koşmalısın.
Koşamıyorsan, yürümeyi dene.
koşsan düşersin...
yürüsen yetişemezsin..
beklesen kaybedersin...
n'apmalı hiç bilmiyorum..
"hiç"liğe oynuyoruz, ama galiba yanlış sahnede...
nasılsınız bu arada Kazım Bey, selamlar?
Safını seçtikten sonra,emeklersinde ,yürürsünde koşarsın da...Yeterki hangi tarafta olduğunu iyi bil..Bedenen bir şey yapamasan da kalp ile duanı edersin..
Saygılar..
@ Derin, Pabuç
Aziz dostlarım, sizi bilmem ama ben sadece koşuyorum. Kovanından çıkan deli bir kurşun misali. Bu da bir hayat görüşü işte.
Çünkü durduğunuz zaman ne oluyor biliyormusunuz, kafanız karışıyor bocalıyorsunuz. En iyisi koşmak koşmak koşmak.
Hareket halindeyken yaralarınız durduğunuz yerdeki gibi acımıyor, yolun kenarında dikkatinizi çeken bir fânîlik sizi yolunuzdan edemiyor.
Durmamalı işte bu yüzden, ne niye nasıl olduğunu bilmesek de bir şeyler yapmalıyız.! Akıl izan çerçevesinde tabi :)
hem kosamiyor hem de yürüyemiyorsak..
o zaman emeklemeliyiz degil mi?
her türlü düseriz belki..
ama durarak düsmek daha zordur..
Haklısınız efendim, durarak düşmesi daha kolaydır :)
@ Esmâ Lâle
Hımmm, yoksa sahiden doğru mu söylüyorsunuz, yâni bu bir kelime hatası değil miydi.!?
Yo yooo, durarak düşmek o kadar kolaydır ki...! Hem sahi, hem de mecâzi anlamına göre bu böyledir.
Yoksa, yoksa, durmalı mıyız.?
Yerine göre evet belki, ama, ama biz şimdi hareketi övüyoruz burada; durgunuğu da başka zaman methederiz efendim.
En küçük elektronlardan, en büyük galaksilere kadar madde âlemi bir dönüş ve hareket hâlindeyken, bizim de yerimizde durmayıp bir devinim içinde olmamız gayet müsbettir! derim ;)
Yorum Gönder