9 Ekim 2011

Kader Yazısı

Sevgili dost. Bugünlerde sık sık şeytanın beni kışkırtmalarıyla karşılaşıyorum. Beni bir türlü rahat bırakmıyor. Bunu daha çok çevremdeki insanları kullanarak yapıyor. Kalbimi kırıyor, beni incitiyor, hatalarımı yüzüme vuruyor, bana kötü konuşuyor. Ben de ona sükûnet ile cevap veriyorum. Bazen çileden çıkmıyor değilim tabi, ama ona asla bana davrandığı gibi davranmıyorum. Yoo, bir kaç kere nefsimin ezilmesine dayanamayıp, ben de onunla alay etmeye kalktım. Ancak onunki kadar utandırıcı olduğuma inanmıyorum. Bu suskunluğum nereye kadar sürecek bilmiyorum. Ancak niyetim, bu tavrımı sürdürmek. İçimdeki ses, şeytanın, bana ne kadar yüzsüz ve onursuz birisi olduğumu düşündürmek istediğini söylüyor. Çünkü ben ona iyilik ile cevap veriyorum. En azından sükûnet denilince aklıma iyilik geliyor. İstiyorum ki, merhamet etsin, düşünüp de üstüme çok geldiğini akletsin, beni incittiğini, utandırdığını farketsin. Fakat bugüne kadar bu olmadı, olacağına da inanmıyorum doğrusu. Hani derler ya, dünyanın en zor işi affetmektir.! Onu nasıl affedebileceğim.! Hatasını anlayıp, evet kardeş, sen sessiz sakin bir çocuksun, ama ben sürekli seni alaya alıyor, seninle dalga geçiyorum, bu bana hiç yakışmıyor, incinmiş olabileceğin hiç akılıma gelmiyordu. İşte bunları söylese bana, belki yaram kapanacak, sıkma canını diyebileceğim. İşte o zaman belki sabrımın mükafatını da almış olup, sevineceğim. Ama olmuyor, olmadı, ve korkarım olmayacak. Niye Allah'ım, niye.? Bu halden anlamazlık niye, insanın insana yoldaş olması varken, bu kavga bu hırs bu mücadele niye.! Sorularım sorduğum gibi kalıyor, yine susuyorum. Benim cennetim böyle olmamalı, bu düpe düz cehennem, dünyaya inmiş cehennem.! Benim cennetimde birisi kalp kırdıysa, bunu hemen farkedip, incittiği kalbi tamir için türlü çabalar içine girmeli. Oysa burada öyle mi oluyor.! Ben hatalıysam, bu da benim cezam olsun o zaman.! Hak denilen şey var ve benim payıma düşen de buysa, benim hakkım bu olsun o zaman.! Demek ki biz de birileri için elem olmuşuz keder olmuşuz, bu da bizim elemimiz kederimiz olsun. Yüzsüzlük bizde kalsın, onursuzluk, şerefsizlik bizde kalsın. Varsın böyle olsun.! Kaderin yazdığı yazıyı kader siler dost, benim kaderi değiştirmeye gücüm yetmiyor. İnan bana, bu hâle düşmeyi ne hayâl ettim ne de istedim.

0 Yorum:

Yorum Gönder