6 Eylül 2009

Âciz bir Kul.



















Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?"
Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin."

Azâb vermiş, Cehennem'e atmış. Yine sormuş..
Yine demiş: "Ene ene, ente ente."

Hangi nevî azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş.
Sonra açlıkla azâb vermiş, aç bırakmış.

Yine sormuş: "Men ene? Ve mâ ente?"
Nefis demiş: "Ente Rabbiye'r Rahîm, ve ene abdükel âciz."

Yâni.. sen benim Rabb-i Rahîmimsin,
ve ben senin âciz bir abdinim.

Risale-i Nûr .: 29. Mektûb .: 9. Nükte

2 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

"Ente Rabbiye'r-Rahîm, ve ene abdükel-âciz."

açlık dedirtiyor.. biliyor ki rabbim yılda bir ayda olsa bize layık görmüş açlığı..

küçük kızımın: "korkuyorum ya... allah bizi her zaman aç bıraksaydı ne yapardık.. ama Allah bizi seviyor değil mi?çoğu zaman bizi aç bırakmıyor bazan da ceza veriyor" dediyi misali..

orucu neyin cezası olarak görüyorsa artık.. aklıma gelmişken uyanınca sorayım bakalım bakayım ne cevap alacağım

abdullah

6 Eylül 2009 06:53  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Abdullah

Açlık konusunda Bişr-i Hafî için söylenen sözler geliyor aklıma, hani az yemekle deniliyordu.

Mâşâallah.

Allah c.c. ferâset, furkân, hidâyet nasib eylesin kızınıza.

Ferâset, muhâkeme yeteneğidir. Furkân, şuûr ile doğru olanı görebilmektir. Hidâyet ise, doğru olan kararı alabilmektir.

Çocuklar birer çiçektir; ilgi alaka görünce serilir serpilir, aksi hâlde solar kururlar diye düşünmekteyim nâçizane.

Siz de, bahçesini sürekli çekip çeviren bir Âdem olursunuz inşâ Allah Abdullah bey.

Öyle ki, hasâd mevsiminde elleriniz boş kalmasın.

Allahu âlem.

Sevgiyle.

6 Eylül 2009 15:23  

Yorum Gönder