26 Ağustos 2009

Uyku tutmadı, bir iki saat olmuş yatalı. Yâ sabır diye diye bir o yana bir bu yana döndüm durdum. Sonra bir kaç blog gezinirsem kendime gelirim belki dedim, burayı buldum.

Mert'in yorumunu da okuyunca yazmak geldi içimden. Benim sabrım, belki devede kulak kalır. Ama, gelin görün ki bir de bana sorun. Her dağın kendisine göre dumanı vardır derler ya, işte öyle bir şey.

Rabbim önüme sayısız nimetler sermiş iken; bu sözlerimle O'nu c.c. gücendirmiş olmayayım. Demek ki beni seviyor hâlâ diye avunacağım, ve biliyorum ben buna lâyık mıyım diye de söylenmeden edemeyeceğim.

Yüreğime ılık bir şefkat düştü.

Ya seviyorsa.. .

Şurada: www.zehrasunay.wordpress.com

6 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

Seviyordur muhakkak...

26 Ağustos 2009 14:04  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@

Papatya falı geldi aklıma Zehra hanım.

Seviyor, sevmiyor diye fala bakmamalı. Demeliyiz ki seviyor, seviyor, seviyor :)

Ziyaretiniz için teşekkür ederiz.

26 Ağustos 2009 14:26  
Blogger Asya dedi ki...

:)








Not:Bu tebessüm dün bu vakitler yapılmıştı ancak sitenizin teknik arızasına kurban gitti.

27 Ağustos 2009 03:29  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

(:










Not 1.

Neye tebessüm etmişsiniz, merak duyduk =)

Biz de sizi dost biliyorduk, baksanıza ağlanacak hâlimize gülüyorsunuz :)

İnsan bi hayır duâsında bulunur değil mi efendim, cık cık cık :)

Biz uyku tutmuyor demişiz, siz kestane kebap çeviriyorsunuz :)

Ah ne talihsiz başım varmış benim yâ Rabbim, kimin tavuğuna kış demişim ben :)

Not 2.

Siz, hep böyle gülün olur mu.. .

Fî emânillah.

27 Ağustos 2009 04:40  
Anonymous Adsız dedi ki...

"Sana şefkat eden bir rabbin var : sahipsiz değilsin.
O seni ve diğerlerini şefkatle terbiye ediyor.
Herkesi merhametinin kucağında ağırlıyor.
O seni sevdiği için var eyledi.
Seni severek var eyledi.
Senin varlığından hoşnut.
Senin varlığın O’na yük değil.
Büyük bir ateşten küçük bir çıra tutuşturulsa ateşten ne eksilir ?
Yaşaman O’na ağır gelmez.
Seni beslemek ve büyütmek O’na zor değildir.
Senden sadece verdiklerine teşekkür etmeni istiyor.
Hem böylece sana sonsuzca vereceğini de müjdeliyor.
Sen ona nankörlük etsen de, üzerinden kudret elini çekmiyor.
Sen onu unutsan da, sana küsmüyor.
"
Senai Demirci&Yusuf Özkan Özburun

27 Ağustos 2009 14:51  
Blogger Asya dedi ki...

:)



"Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. "

Hadid suresi 20. ayet ...
Aklıma direk bu geldi satırlarınızı görünce ondan güldüm cenneti dünya da arıyorsunuz ehh normal tabi ki uykusuzluğunuz da huzursuzluğunuz da , acı olacak biraz ama söyleyeyim burda değil cennet efendim burası teşekkür mekanı , sonra bize teşekkür edilecek ama önce biz !..

28 Ağustos 2009 03:40  

Yorum Gönder