18 Mayıs 2007

Keyfimin Kahyası Müslümanlığı

"Ne mutlu Türk'üm diyene.."

Bu sözü söylerken, Türk olmayanların gözüne sokmayın. Ayıptır ayıp.. adam Ermeni, mutlu olmasın mı?! Türk 'lük gurur duyulacak bir meziyet veya yetenek değildir.. sen ne yaptın da Türk oldun, bir sor bakalım kendine?! Bebek olurken, ne bedel ödedin? Aklını kullan, akıllsızlık yapma.

Bak bunları düşün diye yazıyorum, hiç tartışmaya gelemem. Anladın anladın, size ayıracak vaktim yok. Bıktım, ve bıktırdınız..

* * *

Şu yazıdaki konuya geleyim..

İslamiyet 'te Kur'an - Sünnet - İcma - Kıyas ilimleri vardır. Bu ilimler ışığında kimin müslüman kimin müslüman olmadığı söylenebilir. Yâni, imân kalptedir derken.. o kadar da bilinmedik, görünmedik bir yerde olduğu söylenemez.

Laikliği ölüm kalım meselesi haline getiren ve bu işten geçinen zevat.. harbiden Müslümanlık düşmanıdır, ya da Müslümanlık ile pek alakası olmayan kimselerdir. Bunların Hristiyanlık ile de pek bi alakası yoktur diye düşünüyorum, ve sanmıyorum ki Budist de olsunlar. Materyalist çağın, materyalist bireyleridir.

Ve onların tanımladığı laiklik, aslında; dini kendi kafasına göre yorumlayan, ve ideolojik menfaatlere hizmet etmesi için kullanılan bir maşadır.

Müslümanlığı.. kamu alanında yok sayan bir zihniyetin Müslümanlık savuncasını yapmasın kimse bana, yapamaz da zaten. Kanımca biz Müslüman değiliz, dindar değiliz, dinsiz kimseleriz demeleri daha mert ve insanflı olur. En azından, ne yapmak istediklerini anlarız.

Bir de şeriat karşıtları var.. adam zır cahil ki, şeriatın islamiyet demek olduğunu bilmiyor. Ya da doğrudan doğruya İslamiyet düşmanı ki, bilerek kasten yapıyor.

Şeriat.. Kur'an-ı Kerim demektir. Şeriata hayır diye slogan atanlar, sonra da kendisini müslüman olarak atfediyorlar. Bunun adı da modern Müslümanlık... ha haa haaa, keyfimin kahyası müslümanlığı diyorum ben bu duruma.

Laikliği.. dinsizlik olarak algılayabildiklerine göre. Bu insanlar uslanmaz bir derecede uyuyorlar diyebiliriz. Oysa.. din ve devlet işlerini ayıran laiklik, devletin dini olamaz derken.. siyasetcilerin de dinsiz imansız olması gerekir demez.

Bunlar diyor işte..

Rejim tehlikede muhabbeti de, pire için yorgan yakmaya benziyor. Ülkemizi tehdit eden, barışımızı ve huzurumuzu istemeyen dış kaynaklı güçlerin güdümünde bir takım provakavatif olaylar cereyan edebilir. Ama bu tür hadiseleri, hepten ülkemiz insanına mâl etmek nahoştur yanlıştır.

Kısmen öyle olduğu bile görülse tespit edilse.. insanlarımızı bilinçlendirmek, eğitim kalitesini arttırmak için faaliyetlerde icraatlarda bulunmak gerekmektedir. İHL kapatarak, milleti eğitimsiz öğretimsiz bırakarak, üniversite kapılarına kilit vurularak rejim korunmaz.

Bu manzarayı görerek bile, rejim ve laik düzen tehdit altındadır diyenlere gülmek lâzım. Kendi kendilerine çalıp oynuyorlar. Memleketi ve insanımızı rezil rüsva ediyorlar.. Ne rejim tehlikede, ne de laik düzen. Korku dedikleri de edepsizliklikten ibarettir.. diye düşünüyorum.

Kâzım Mızrak


[ Şuraya yazmışım: www.milliyetcihareket.wordpress.com ]

3 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

blogunuzu arkadaşın sitesinde rastlayarak ziyaret ettim. sadece bir konuda yorum yapmak istedim. Atatürk'ün "ne mutlu Türk'üm diyene" sözünün aslı yani tamamı "Türk demek Türkçe demektir, ne mutlu Türk'üm diyene!"dir -ki bir çok soydan oluşmuş Anadolu topraklarına yerleşmiş Türkiye için çok isabetli bir sözdür.
Dil, din, bayrak bir milleti birlik yapmaya her biri tek başına yeterli değerlerdir.Velhasılı, bu sözün ırkçılıkla alakası yoktur. Mutluluk da atalardan gelen şeyden istenmez Allah'tan istenir
hayırlı günler olsun..

22 Mayıs 2007 23:16  
Anonymous Adsız dedi ki...

Merhaba Kazım Abi...O yazdığınız yazının altına imzamı atarım abi...Söze çok güzel cümlelerle girmişsin ve cevabda verememişler...Doğru söze ne hacet abi...

İyi Günler ...


Ozan

10 Haziran 2007 16:35  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@

Merhaba Ozan bey, ben yazmışım diye söylemiyorum.. ama, her ne kadar üslûb sert olsa da bam teline dokunulmuş güzel bir yazı ortaya çıkmış.

İlginize teşekkür ederim..

Birinci bölüm, bir yorum yazarına cevap niteliğindeydi; ikinci bölüm de sayfadaki yazıya ithafen yazılmıştı.

Cevap verememişler demeyelim, rencide olmasınlar.. cevabımıza saygı duymuşlardır diye düşünüyorum, yoksa akla ermedik savuncalar ile kılı kırk yarıp cevap yetiştirirlerdi.

Öğrenim hayatınızda huzur, neşe ve başarı sizinle beraber olsun temennisindeyim.

Sevgiyle,

10 Haziran 2007 21:23  

Yorum Gönder