24 Şubat 2007

Dert

Nereden gelip nereye gittiğimizi anlamak kavgasındayız.. ve her insanın bir kavgası var, derdi var.. İnsanı değerli kılan derdiymiş, öyle söylemişti (bir dost). Derdi olan insanlar kavga ederlermiş.

Ve, her insanın bir derdi var. Olmasaydı mı?! Bir taş gibi, odun gibi mi olunsaydı(k).. Ve düşündük ki, onların dahi bir derdi var. Taş toprak bizi üzerinde taşıyor.. odun dediğimiz camid varlık bizi ısıtmak için varlığından oluyor. Demek ki, onlara da bir dert verilmiş.. değil mi?!

Ya biz, bizim derdimiz ne ola ki.. Nelerin derdindeyiz dostum!? ve neyin ihmalindeyiz acaba?!

[ İnancıma Savuncalar ]

3 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

:::::: ÖNEMLE BİLGİNİZE ::::::

Sayın misafirlerim,

Yorum yazmayı düşünüyorsanız, sizlere cevap yazamayabileceğimi dikkate alınız. Bu ikaz, yorum yazamayacağınız anlamına da gelmiyor tabi. Posta içeriği ile ilgili olarak bilginizi, fikrinizi paylaşabilirsiniz.. memnun oluruz.

Saygılarımla,

:::::: ÖNEMLE BİLGİNİZE :::::

24 Şubat 2007 13:14  
Anonymous Adsız dedi ki...

MERHABA İLK DEFA OKUDUM YAZINIZI
EVET HERKEZİ DERDİ VARDIR.

BENİM GÖRÜŞÜP ARTIK COCUKLAR AMERİKA DAN YILLAR ÖNCE ÇÖKMÜŞ OLARAK KABUL EDİLEN BİR GÖRÜŞLE(COCUGUNUZLA ARKADAS OLUN DÜŞÜNCESİ İLE) BÜYÜTÜLÜYOR.KENDİNE ÖZ GÜVEN EKSİKLİGİYLE BÜYÜYEN COCUKLAR ERGENLİK CAGLARINDAN KENDİLERİ ASAMAYARAK,KENDİLERİNİ ARAYIŞLERINI YANLIŞ YOLLARDA SÜRDÜRÜYORLAR.BU SÜREVEN İÇİNDE DE KENDİLERİNİ BU KONUDA DERTLİ OLARAK GÖRÜYORLAR.
ÇÖZÜM YOLU BULAMADIKLARI İÇİN CIKMAZIN SÜRÜKLEDİGİ UCURUMA HER GÜN VE HER DK DAHA DA YAKLAŞIYORLAR.

BEN DAHA 19 YASINDAYIM YANLIŞ ANLAMAYIN DİTE YAZIYORUM.
BİZZAT BEN BU DÜŞÜNCEYLE YETİŞTİRİLDİM.
VE HER ZAMAN HAYATA 1-O YENİK BASLAMAK ZORUNDA KALDIM.KENDİME GÜVENİMİ BİR TÜRLÜ SAGLAYAMADIM.
SU AN DA İSE yapaYANLIZIM.

15 Eylül 2007 16:04  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

# İsimsiz

İletiniz.. 19/09/2007 tarihinde, saat 05:08 sularında yayınlanmıştır.

* * *

"HER ZAMAN HAYATA 1-O YENİK BASLAMAK ZORUNDA KALDIM.KENDİME GÜVENİMİ BİR TÜRLÜ SAGLAYAMADIM."

@

Merhaba, hoş geldiniz.. .

Tespitlerinize katılıyorum.. daha doğrusu, anlayabildiğim kadarı ile katılıyorum.

Genç nesil, bir kaosun içinde; ne olduklarından haberler, ne de ne olacaklarından !

Ben de aynı bunalımı yaşıyorum.. bizim, bu teknoloji kuşağı; maddeye bağımlı bir halde yetişiyor:

(Maddeye karşı) yoksunluk [veya yoksulluk] hâlinde, hayal kırıklığı ve üzüntü ortaya çıkıyor.

Yoksunluğa karşı endişe ise, depresyona yol açıyor.. .

makineleşmiş toplumun robotik bir parçası olup dur durak bilmeden çalışmak, bu çalışma sürecini hak adalet gözetmeden makyevelist bir ahlak ile allayıp pullamak !

bu endişeyi, ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Bir biri ardına, attığımız yanlış adımlar; domino taşları misali, bir başka hatalı adımın atılması ile neticeleniyor.

Demek ki, ilk adım önemliymiş.. .

Buradan..

ilk adımı yanlış atmış olmamız, ebedi kaybetmiş olduğumuz anlamına gelmemeli !

Bir çaresini bulup, bir formül geliştirip; başarımız konusunda ikna etmek zorunda olduğumuz bir takım otorite odakları olmadığını ! anlayabileceğimiz hamleyi yapabilmeliyiz.

Hiç kimse.. bizim, başarımızı ölçemez !!!

Hayat.. göreceli bir başarı ölçütü sunuyor bize. Bu pencereden baktığımız sürece; ona göre, şuna göre; ya başarılıyızdır, ya da başarısız !

Hepsi de, bir diğerine göre yalan yanlış başarı ölçütleridir bunlar.

Sonunda.. bir şekilde, birilerine göre başarısız bir birey ilan ediliyoruz; ve kaybediyoruz her neyin savaşını veriyorsak; bizden mutluluğumuz, sağlığımız alınıyor !

Ben yirmi yedi yaşındayım, yaşantım sıfıra sıfır elde var sıfır misali.. .

ve soruyorum kendime; bu hayat, gerçekten benim mi ? sen, gerçekten sana mı aitsin !

Bence, hayır. (sen, istersen evet de..)

Bizim olmayan için, üzülmesek artık ! asıl sahibi düşünsün, dostum.. .

Bu sırada, lütfen yerlere çöp atmayalım; "bizim olmayan, bir başkasına aittir." düsturuna göre gücenen bir 'i çıkabilir.

Sevgiyle kalınız; (önce) seviniz, (sonra) seviliniz.. .

19 Eylül 2007 05:57  

Yorum Gönder