27 Ağustos 2011

Kalbin Arınması

Hakikatten ne denli sapılmış ise,
dalalete ne denli âşina kalınmış ise,
hidâyet saâdetini anlayabilmek için,
işte o denli çile ızdırap icab eder ki,
haram ve günah ile kirlenen kalp,
temizlenip nûr ile hemdem olabilsin.

Ezcümle .:

Fâni ömürde çekilen sıkıntılar,
işlenen günahların keffâretidir.

1 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Dolayısıyla, çekilen sıkıntılara şikâyet değil şükür gerektir. Bu sayade vakti zamanında yaptığımız yanlışları düzeltme fırsatı yakalamış ve Allahu Teâla'ya karşı günahlarımızın affına vesile imkanı bulmuş oluruz.

Esas kötü olan, o kadar haramın içinde günaha batmışken hâlâ işlerin yolunda gitmesi olurdu. Çünkü bu durumdayken ecel bizi bulursa, dünyadaki muhasebemiz ahirete intikal eder demektir.

Dünya faniyken, dert bile faniyken şu acılı günlerimize biraz sabırla bakalım. Günahımız ne derece büyük olursa olsun, illâ ki bir af kapısı açılır inşâ Allah. Biz yeter ki bu yolda samimiyet dürüstlük ve ısrar gösterebilelim.

Affolunmak için el açmış, ettiklerine pişmanlık duyan bir kul Allahu Teâlaya pek sevimli görünür.

Allahu Teâla Hazretleri böyle bir kulu rahmetiyle bağışlamayı, ve ona keremiyle nimetler ihsan etmeyi sever.

Zümer 53: "Kul yâ ibâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâh, innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâ, innehu huvel gafûrur rahîm."

De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Elhamdülillah.!

İslâmiyet ne güzel bir din, ümitsizliğe mahal yok, bir gün her şey yoluna girer inşâ Allah.

27 Ağustos 2011 08:42  

Yorum Gönder