28 Mart 2009

Tebessüm

Tebessüm, kişinin kendisinin işitmeyeceği bir şekilde sessizce gülmesidir ki buna, kısaca gülümseme diyoruz..

Peygamber efendimiz sessizce tebessüm ederdi. Bazen gülerken mübârek ön dişleri görünürdü. Hep düşünceli, üzüntülü görünür, az söylerdi. Konuşmaya tebessüm ederek başlar ve; "Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır" buyururdu.

Tebessüm, satın alınmaz, rica, minnet ve mihnetle elde edilemez ve hiç kimse de ödünç vermez. Çalmak da mümkün değildir.

Tebessüm eden kimse, başkalarına ikramda bulunuyor demektir. Gülümsemenin, bir maliyeti, bir külfeti yoktur ama, insana çok şey kazandırır. Tebessüm, vereni fakirleştirmeden, alanı zenginleştiren bir güce sahiptir. Gülümseme, sadece bir an sürer. Fakat, hatırası bazen ebediyen yaşar. Ancak tebessüm, kendiliğinden verilmedikçe, hiç kimsenin işine yaramaz.

Allahü teâlâ sabredenleri ve iyilik edenleri sever. İnsanlara hizmet edenleri, nasihat verenleri, tatlı dilli, güler yüzlü olanları, iyi iş yapanlara yardım edenleri sever. Kendini beğenenleri sevmez
Netice olarak tebessüm, iç dünyamızın güzelliklerinin, dışa yansımasıdır ve evde saâdet, iş yerinde ise, muvaffakiyet meydana getirir. Ayrıca tebessüm, sevginin, insan olmanın da anahtarıdır.

.: Alıntı .:

1 Yorum:

Blogger hayatvereninkulu dedi ki...

(-_-)

2 Nisan 2009 21:55  

Yorum Gönder