5 Mart 2007

İstikamet

Yarının ne getireceğini bilemezsin.. öyleyse u(mutsuz)luğa kapılma.

One Way Ticket
Kâzım Mızrak

6 Yorum:

Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

:::::: ÖNEMLE BİLGİNİZE ::::::

Sayın misafirlerim,

Yorum yazmayı düşünüyorsanız, sizlere cevap yazamayabileceğimi dikkate alınız. Bu ikaz, yorum yazamayacağınız anlamına da gelmiyor tabi. Posta içeriği ile ilgili olarak bilginizi, fikrinizi paylaşabilirsiniz.. memnun oluruz.

Saygılarımla,

:::::: ÖNEMLE BİLGİNİZE :::::

5 Mart 2007 23:51  
Anonymous Adsız dedi ki...

Bi İsmi Allah

(umut)suzluğa kapılmamak.
haklısınız.

güzel demiş One Way Ticket.
bir şeyi merak ediyorum. günümüze kadar gelen, bu güzel sözlerin sahipleri kendileri uygulaya bildilermi acaba.
eyvallah

6 Mart 2007 00:10  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Esin

Yanlış anlaşılmaya sebep olabilecek şekilde yazılmış yazımız. İsmimizi eklemek sureti ile bu problemi çözüme kavuşturduğumuza inanıyorum.

Söz bana aitti, başka bir kimse de söylemişse.. bir bilgim yoktur. Hem zaten, çok bilindik bir mevzu.. ben söyledim, bana ait diye bir savunmam yoktur.

Siz "güzel demiş One Way Ticket" diyince, böyle bir açıklama yapmayı gerekli gördüm. Ümit ederim ki siz de düştüğünüz yanılgıdan dolayı, kendinizi gülünç görmezsiniz.. hatâ bizimdir.

* * *

Merak ettiğiğniz konu hakkında yazmak istememekle beraber, bu blogdaki yeriniz ayrı olduğu münasebetiyle düşüncelerimi paylaşmak istedim. Farkındaysanız son zamanlarda bloğa bırakılan yorumlara cevap yazmıyorum.

Okulu bırakmış olduğumu yazdım mı, iyi hatırlamıyorum.. yeniden başladım. Ve derslerim beni oldukça zorluyor.

Gelen yorumlara cevap yazarken, zaman su gibi akıp gidiyor.. Bir de, her yorum ile ayrı ayrı ilgilenmem gerekiyor. Mümkün mertebe hiç kimseyi, sana cevap yok durumuna düşürmek istemiyorum.

Böyle olunca.. sorumluluklarımı ihmal etmek durumunda kalabiliyordum. Çok şükür kafam rahat şu zamanalarda.. yazma ihtiyacı hasıl olduğunda, yazıyorum.. yorum olsun, veya olmasın.

* * *

Burada okuduğunuz sözün orjinal hali şöyleydi: Bir umuttu yaşamak, sadece bir umuttu..

Bu sırada, kendimi oldukça kötü hissediyordum. Netice olarak da, hayata küsmüş insan profilini sergileyen bir yazı ortaya çıktı.

Fakat saatler sonra, düştüğüm yanılgı vicdanen beni rahatsız etmeye başladı. Yazıyı silip, tamamen zıt yönde bir düşünceyi işleyen bir yazıyı yayınladım.

* * *

Yaşamak demiştiniz.. şimdi ben yaşamış olmuyor muyumdur sizce?. Yaşamışımdır değil mi..

Başkaları hakkında (ise) konuşmayalım.. atmasyon olacak gibi. Yine de, derim ! kimi kitaplar masa başında yazılıyordur, kimileriyse sokakta.

Sokakta yazılan kitapların tek bir okuru var, o da kitabı yazan kişi.

Masa başında yazılanlar ise, sokaktaki yaşamdan uzak oluyor genelde.. yaşanılanlar değil de, yaşanılmak istenilenler var bu tarz kitaplarda.

Bizde (burada) olduğu gibi meselâ.. sokakta yaşayamadığımız hayatı, burada betimlemeye çalışıyoruz.

Yâni, sahip olduğumuz değerleri değil de.. heves edip sahip olmak istediğimiz değerleri anlatıyoruz yazıyoruz.

* * *

Esasen kitap dediğimiz masa başında yazılmaz.. gerçek hayatın içinde ortasında yazılır, ve birileri bu yaşantıyı kaleme alır. Yaşayan değil, izleyen yazar..

Bu tarz kitaplar da, belki bir ölçüde gerçeğe yakındır. Fakat, yazan kişi subjektif olan katkılarıyla gerçeğe gölge düşürmeden edemez.

* * *

"Umutsuz yaşamayın" diyen birisi, bir dönem kendi üzerinde umutsuz yaşamanın ne olduğunu tahlil etmiş duyumsamıştır..

Bu sözü söyleyen birisi, şöyle veya böyle umutsuz kalmıştır bir zamanlar. Öyleyse, umut etmeden yaşayabilmek bir ön kabüldür sadece.

Yâni, ne kadar iyimser olursak olalım.. nefsimiz bir şekilde yanıbaşımızda bizi umutsuzluk girdabına sürüklemek için çalışıyor çabalıyordur.

Bizler iyiliği umud ederek yaşarız hep. Lâkin tasavvurlarımıza ulaşamayınca direncimiz zayıflar, umudumuz kırılır.. nefsi olarak.

Böyle bir durumda yanlış düşünmüş, davranmış oluruz.

* * *

Dinimizin bu konuda şöyle bir düsturu vardır: Allah'tan (c.c.) umudunu kesenler, kafir (imân etmeyen) olanlardır.

"Allah'ın (c.c.) rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın (c.c.) rahmetinden umut kesmez" (Yusuf Suresi, 87)

"Ey iman edenler, Allah'ın (c.c.) kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir." (Mümtehine Suresi, 13)

İmânımızın büyüklüğünü, bu kıstasa göre hesaplayabiliriz bir bakıma..

Ne kadar umutluyuz yarınlarımızdan. Herşeye rağmen eyvallah diyebiliyormuyuz, yaşamın tüm adiliklerine karşı.. işte bu noktada inanmış kabul edebiliriz kendimizi.

Aksi durumda, zaafiyetlerimiz vardır demektir, çan sesleri bizim için çalıyor..

Köprüden denize çakılanları hatırlayalım.. onlar, mutlu olma umutlarını suya gömmüşlerdi. Öyle bir duruma düşmekten sakınalım, ve sakındıralım efendim.

Saygılarımla,

Bi ismi Allah

(Dip Not: Yazı biraz dağınık oldu gibi.. düzenlemeye gayret ettimse de, aklım bu kadarına eriyor. Sizi - doğruluğu konusunda - şüpheye düşüren bir bölüm varsa, üzerinde yeniden düşünelim efendim. Yanlışımızla bırakmayınız bizi..)

6 Mart 2007 19:50  
Anonymous Adsız dedi ki...

Evet,güzel bir söz.
Umutta mutluluk saklıdır.

6 Mart 2007 21:29  
Anonymous Adsız dedi ki...

Bi İsmi Allah.
hayır yanlış anlaşılmaya sebep olacak bir şekil de değildi yazınız.
sadece şu yazınızı göz önüne alarak? sizlere cevap yazamayabileceğimi dikkate alınız.? biraz kurnazlık yapayım dedim ve hemen sizden cevap alarak, bu konu hakkın da bir artı attım kendime.(yani başarılı oldum):)

Biletimi aldım.
Allah'ın izniyle verdiler bana. Hem de ücretsiz.
Ben den alacak hiçbir şeyim olmadığını görünce, ne yapsınlar acıdılar borç verdiler.
talepte bulunarak.
her halükarda benim menfaatime. talebi yerine getirmem.
Tabii ki, onların da yararına. Ama, büyük pay benim. ben sıfırdan.
ne kadar kar edersem ,benim için büyük bir meblağdır. oysa O nların zaten var o yüzden ben daha karlıyım, bu bilet mevzusunda.

Okulu bırakmış olduğunuzu ve tekrar başladığınızı yazmışsınız. ne güzel, aslında okulu bıraktığınızı sanıyorsunuz okul bizi bırakmıyor ki.
daima bizimle.. daima öğrenciyiz.. sadece aksatıyoruz.. dersler den kaçmaya çalışıyor ve sonucun da kırık not alıp bütünlemeye kalıyoruz. inş.. bütünleme de başarılı oluruz.
yoksa halimiz harap. öğrenci olmak ömür boyu. kolay değil. her ne kadar yaşanılması güzel anılarımız bulunsa da.

"Yâni, sahip olduğumuz değerleri değil de.. heves edip sahip olmak istediğimiz değerleri anlatıyoruz yazıyoruz."

Evet aynen .çok güzel ifade edilmiş.

?Esasen kitap dediğimiz masa başında yazılmaz.. gerçek hayatın içinde ortasında yazılır, ve birileri bu yaşantıyı kaleme alır. Yaşayan değil, izleyen yazar..?

Çoğu zaman öyle her zaman değil .
Bazen yaşayan da yazar. Ve yaşayan izleyen den daha da başarılı olur. Tabii bu her zaman olmaz.istisnalar haricinde.?.

?Yâni, ne kadar iyimser olursak olalım.. nefsimiz bir şekilde yanıbaşımızda bizi umutsuzluk girdabına sürüklemek için çalışıyor çabalıyordur.?

?Ne kadar umutluyuz yarınlarımızdan. Herşeye rağmen eyvallah diyebiliyormuyuz, yaşamın tüm adiliklerine karşı.. işte bu noktada inanmış kabul edebiliriz kendimizi.?

İşte bura da bu yol bileti devreye giriyor.

Bu gece yaşadığım bir olayı anlatayım bir arkadaşımızdaydık hayatın olumluluklarını kabbulendiremedik.o hep yaşamın tüm adiliklerine karşı. Yakınıyor ve.olumluluklarını göremiyordu . yani?. Her şeye rağmen eyvallah dedirtemedik yaşamın tüm adiliklerine karşı..
elinde bir yol bileti olmadığından dı bu eksiklikleri.oysa elinde bir yol bileti olan yolcunun eyvallah demesi çok kolay.

İşte o zaman anladım bu biletin benim için ne kadar değerli olduğunu. Paha biçilmez bir bilet.

Yine cahilliğimi ön plana alıp, karıştırdım yazdıklarımı.
ne yapayım, yazdıklarımın hiçbir cümlesini silmeden olabildiğince doğal yazar yazmaz göndermek, hobilerim arasında.
bana getirebilecek zararları düşündüğüm hal de.
O da benim zayıf noktam?
İyi geceler
selam ve duayla

7 Mart 2007 01:57  
Anonymous Adsız dedi ki...

Bi İsmi Allah.
"Fakat saatler sonra, düştüğüm yanılgı vicdanen beni rahatsız etmeye başladı. Yazıyı silip, tamamen zıt yönde bir düşünceyi işleyen bir yazıyı yayınladım."

bizler de yapabilsek ..yani uygulayabilsek bu sadece yazmakla hayatımızda olmamalı bunun "bilincinde olmayı isterim.

zıt yönde bir düşünceyi işleyen bu yazıyı yayınladınız.inş..Yaşantımızda ve hayatımızda da uygulaya biliriz bu zıt yöndeki uygulamaları..


Yaşamak demiştiniz.. şimdi ben yaşamış olmuyor muyumdur sizce?. Yaşamışımdır değil mi.."

Bilmem.... Öyle diyorsanız öyledir inş..:)

7 Mart 2007 13:06  

Yorum Gönder