24 Haziran 2006

Tehlikeli Oyunlar.

Bir söylevi yalan kılan;
dinleyenin ona inanmıyor olmasıdır.

İnansa, yalan olmayacaktır zaten.

Bu halde,
sözü söyleyen de
ister istemez kendi yalanına inanmak durumunda kalabilir.

Bu, (yalanı söyleyen kimse için) iyi midir?!

Hayır, değildir...

6 Yorum:

Blogger Hayâl dedi ki...

"Bir söylevi yalan kılan;
dinleyenin ona inanmıyor olmasıdır."

Anlamıyorum...Söyleyen doğru söylüyorsa, tüm dünya ona yalan dese ne çıkar...

24 Haziran 2006 12:29  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Sana katılıyorum, bu bakış açınla yanlış düşünüyor değilsin ki; ben de seninle hem fikirim.

***

Sevgilerden bahsediyorum, olup biten tarihi olaylardan değil; konum gözle görülüp, kulakla işitilmeyen cinsten olanlara dair.

***

Sana sevildiğini söylesin bir kimse, ve sen bu söze inan diyordum; yalan olduğunu bilsen bile!

Bu hareket esas isyanın ve ironinin ta kendisidir.

***

Yaşam ciddiye alınacak kadar gerçek değildir; öyleyse ciddiye alınacak ne vardır ki?!

Dün yanınızda olan, bugün karşınıza çıkıp size düşman olup diş bileyebiliyor.

Bırakalım onu kendi haline, biz onun dost olduğuna inanmayı sürdürelim.

Neden'e Sebepsiz'im,
Kâzım Mızrak

24 Haziran 2006 15:36  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

...söyleyenin doğru söylüyor olduğu da muhtemeldir tabi, hiç kimseyi yalancı olmakla itham etmeyelim.

24 Haziran 2006 15:40  
Blogger Hayâl dedi ki...

"Dostuna lüzumundan fazla sevgi gösterme , bir gün olur düşman olursun. Düşmanına lüzumundan fazla düşmanlık etme, bir gün olur dost olursun."

Bu bir hadisi şeriftir...Tam aktaramadıysam Allah c.c. affetsin...

Ben bir söz söylediğimde yalan mı gerçek mi olduğunu kesin bilebilirim.Ama bana söylenen sözlerin yalan mı gerçek mi olduğunu kesin bilemem...

Yalandır diyip karşıdakini itham edemeyeceğim gibi, hiç tereddütsüz her şeye inanmayı da doğru görmüyorum...

Velhasıl ne paranoyak olmalı ne de saf...Herşeyde olduğu gibi sırat-i müstakimi bulabilmeli...

Bulmayı nasip etsin Rabbim...

24 Haziran 2006 16:39  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

- Teşekkür ederim Hayal, birileri söylesindi'leri duymuş oldum.

***

Tefekkür edelim, neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünelim.

Her güzel söze kanmayalım, nefsimizin bizi davet ettiği her yere gitmeyelim; soralım, sorgulayalım ne üzere yaşadığımızı.

***

Belki karşımızdaki insan yanlış yapmıyordur da, esas yanlışı yapan aynaya bakıp gördüğümüz kimsenin ta kendisidir :-/

İşte bu cihetle kendimizi de hesaba alabilelim taraf tutmadan.

Ve nihayetinde inşâAllah, hakkımızda hayırlı olanı yaşarız.

***

Hiç kimsenin üzülmesini dilemem.

Düşünelim, herkesler düşünsün; akli olan neyse, gücümüz yettiğince o tutum ve davranışta bulunalım...


-:- Yanlışa, Israrımız Olmaz. -:-

24 Haziran 2006 18:00  
Blogger Bâd-ı Sabâ dedi ki...

...ama yine de; bir önceki yorumum bana daha çok hitap ediyor gibi, diye düşünüyorum :o)

24 Haziran 2006 18:31  

Yorum Gönder